25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Hızlı, sert, heyecanlı buz hokeyi tam bizlik

Buz hokeyinin Türkiye’de seyircisi az ama gelişimi hızlı. Şubat ayında Ankara’da gerçekleşecek olan Division 3 Dünya Kadınlar Şampiyonası’na hazırlanan kadınlar milli takımının antrenörü Çağrı Karabulut: “Bu spor Türkiye halkına uygun. Heyecanlı, hızlı ve sert.”

Büşra Uğraş17 Ocak 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Hızlı, sert, heyecanlı buz hokeyi tam bizlik

Şubat ayında Türkiye spor dünyasının geleceği için umut ışığı yakan bir etkinlik düzenlenecek! Türk seyircisi tarafınsan göz ardı edilse de sporcuların özverisi ve azmiyle ayakta kalan buz hokeyi için etkili bir adım daha atılıyor. Division 3 Dünya Kadınlar Şampiyonası’nın bu yıl Ankara’da gerçekleştirilecek. Biz de bu güzel haberi duyunca etkinliğe Grup 2-B kategorisinde katılacak olan milli takımımızı daha yakından tanıyalım dedik ve takımın baş antrenörü Çağrı Karabulut’la takımının genç sporcularından Refika Yılmaz, Meryem Betül Kahraman ve Fulya Yurt’a ulaştık. Buz hokeyinin bilinirliğini artırmayı hedefleyen sporcular seyirciden şikayetçi olsa da motivasyonları çok yüksek. Hoca Karabulut’sa buz hokeyinin aslında tam da Türkiye halkına göre olduğunu düşünüyor.

- Sizi tanıyabilir miyiz?

Yaklaşık 12 yıldır buz hokeyi antrenörlüğü yapıyorum. Bu spora 10 yaşında başladım. Milli formayla 40 kez buz pistine çıktım, ümit milli, A milli takımlarında antrenörlük yaptım. Hala Buzun Aslanları Spor Kulübü Baş Antrenörlüğü,  TBHF Eğitim Kurulu Başkanlığı ve Kadınlar Milli Takımı Baş Antrenörlüğü görevlerini yürütüyorum.

- Buz hokeyi Türkiye’de çok yaygın bir spor değil... Siz bu sporla nasıl tanıştınız?

Ankara, Bahçelievler’deki buz pisti evime çok yakındı o nedenle sık sık giderdik. O günlerden birinde Tuncay Kılıç Hoca beni gördü ‘Gel seni takıma alalım iyi kayıyorsun’ dedi. Ben daha sekiz-dokuz yaşlarındaydım ve teakwando sporuyla uğraşıyordum. Onu bırakıp buz hokeyine başladım. Anlaşılacağı üzere keşfedilme sonucu başlamış oldum.

- Bu sporun çok eski bir tarihi yok Türkiye’de... Çok sporcu var mı? Liglerde toplam kaç takım mücadele ediyor?

Türkiye de 1989 yılında Ankara’da ilk takım ve 1991 yılında da federasyonumuz kuruldu. Şu anda beş ilde maç yapılıyor. Erzurum, Ankara, Kocaeli, İstanbul, İzmir illerimizde Süper Lig, Birinci Lig, Kadınlar Ligi, Gençler Ligi, Yıldızlar ve Minikler turnuvalarıyla beraber toplamda 25 kulübümüz değişik kategorilerde mücadele ediyorlar.

10 yıl sonra çok konuşulacağız

- Bu sayıyı nasıl arttırabiliriz peki?

Buz hokeyi antrenörü olarak benim beklentim öncelikle tesis sayısının arttırılması. Aslında bir yüzme havuzla hemen hemen aynı maliyette olan buz pistleri küçük belediyeler tarafından bile kolayca yaptırılabilir. Kulüp, sporcu, seyirci ve sponsor desteği çok önemli.

- Önceki yıllardaki şartlarla şimdi arasında ne gibi farklar var?

Buz hokeyinde ilk olimpik tesis 1989’da Ankara’da, ikincisi 1999 Kocaeli’de ve diğerleri de 2011 yılında Erzurum, İzmir ve İstanbul’da açıldı. Bu gelişmelerle birlikte daha çok sporcumuz çalışma imkanı ve buz hokeyi ile tanışma fırsatı buldu. 2017-2019 yıllarında altı ilde daha buz pisti yapılması planlanıyor. Yani önümüzde 10 yılda daha çok konuşulan, göz önünde olan bir branş olacağız.

- Türkiye bu sporu benimser mi sizce?

Hızlı, sert, içinde mücadele ve vücut kontağının çok olduğu heyecanlı, seyir zevki yüksek, bir spor dalı olduğu için Türkiye halkına uygun olduğunu düşünüyorum. O nedenle ülkemizde geleceğinin parlak olduğunu söyleyebilirim. 

- Seyirci demişken... İlgi nasıl?

Milli takım maçlarında ‘İyi!’ denilecek kadar seyircimiz oluyor. Ancak lig maçlarınde seyirci sıkıntısı yaşıyoruz. Bu noktada Erzurum’un tek kadınlar takımı olan Narman Spor’a teşekkür etmek gerekiyor, çünkü her maçlarında taraftarı ile heyecan katıyorlar. İleride tüm takımlarımızın bu şekilde taraftarı olursa daha heyecanlı maçlar ortaya çıkar. Dünya Şampiyonası’nda da Ankara seyircisinin desteğini bekliyoruz.       

Hedefimiz maç kazanmak

- Dünya şampiyonası bu yıl Ankara’da yapılacak.

Evet. Biz de Grup 2-B müsabakalarına hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Kadromuzu belirledik ve kamplarımıza hız verdik.

- Takım ne durumda şuan?

Şunu söylemekte fayda var kadınlar buz hokeyi milli takımımız, erkek milli takımlarımıza göre çok daha yeni. Takım, 2006 yılında kuruldu ve 2014 yılına kadar hep üçüncü grupta mücadele etti. 2014’te ikinci gruba çıktı ancak hiç maç kazanamadığı için tekrar üçüncü gruba düştü. Ben ve ekibim geçen takıma katıldık. 2015 Hong Kong’ta yapılan üçüncü grup müsabakalarını kazanarak birinci olduk hatta ve bu yıl ikinci grupta mücadele edeceğiz.

- Bu yıl hedefiniz nedir?

Kadın Milli takımımız ikinci grupta daha önce hiç maç kazanamamış, bizim öncelikli hedefimiz maç kazanarak grupta kalmak. İkinci hedefimiz ise madalya çıkarmak. Bu büyük bir başarı olur diye düşünüyorum.

- Dünya Şampiyonası’nın Türkiye’de yapılması bu spora neler katacak?

Böyle bir organizasyona Türkiye’nin ev sahipliği yapması sporumuzun tanıtımı ve gelişmesi için çok önemli. Özellikle maçlarımızı Ankara Arena’da oynamakta onur verici.Genelde böyle statlarda Kanada, Rusya, Finlandiya, Amerika gibi en üst grup ülkelerinin  maçları olur. Biz de bu heyecanlı atmosferi yaşayacağımız için mutluyuz.

 Meryem Betül Kahraman: Hokeyde takılı kaldım

Buz Hokeyi Kadınlar Milli Takımı oyuncusu Meryem Betül Kahraman, 21 yaşında. Kocaeli’de yaşayan ve Güzel Sanatlar öğrencisi olan genç sporcu dört yaşından beri çeşitli spor dallarıyla uğraşmış. Geçmişinde jimnastik, yüzme, senkronize buz pateni, badminton ve taekwondo ne ararsanız var... “Spor konusunda biraz maymun iştahlıydım ve her branşı öğrenmek istiyordum. 17 yaşımda buz hokeyi ile tanıştım ve bu branşta takılı kaldım” diyen Kahraman sanat ve sporun bir arada yürütülemeyeceğine yönelik önyargıları kırmak istediğini de belirtiyor.

Dört yıldır buz hokeyi oynayan Kahraman, hikayesini “Taekwondo antrenmanından çıktıktan sonra aynı tesisteki buz pistine gidip saatlerde Kocaeli’deki kadın buz hokeycilerin antrenmanlarını izliyordum. Sonunda bu spora başlamaya karar verdim ve ailem beni destekledi. O günden beri antrenmana koşarak gidiyorum ve iki gün buzdan uzak kalsam çok özlüyorum” sözleriyle anlatıyor. Buz hokeyine başladığından beri ‘takım ruhu’ kavramını daha iyi anladığını anlatan Kahraman “Sen değil biz demeyi öğrendim” diyor. Türkiye’nin en iyi hokeycilerinden biri olmayı hayal ettiğini söyleyen sporcu seyircinin ilgisizliğinden müzdarip. Ama yine de yılmamış, hatta yaz başında aldığı antrenörlük belgesiyle küçük hokeycilere deneyimlerini aktarmayı hedefliyor.

Fulya Yurt:  Hayatım düzene girdi

Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenli Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Fulya Yurt da yaklaşık beş yıldır buz hokeyi oynuyor. Spor lisesinde okurken buz pateni dersi almaya başladığını söyleyen Yurt, bu işte devam etmek istediğine karar vermiş. Buz hokeyi oynayabilmek için ciddi bir disiplin ve sıkı çalışmanın gerekli olduğunu vurgulayan genç sporcu “Ben haftanın altı günü antrenman yapıyorum. Sabah okula akşam antrenmana gidiyorum” diye anlatıyor. Buz hokeyine başladığından beri hayatının düzene girdiğinden bahseden Yurt “Hedef belirleyip başarılı olmanın ne demek olduğunu tattım” diyor.

Bu işten para kazanmıyorum

Diğer takım arkadaşları gibi seyirciden şikayetçi olan Yurt, Erzurum seyircisine minnettar. Bu işten para kazanmadığını belirten sporcunun hedefiyse milli takım sporcusu olmanın hakkını en iyi şekilde vermekmiş. Yurt düşüncelerini “Uzun yıllar boyunca ay-yıldızlı formayı en iyi şekilde taşımak, ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum” sözleriyle ifade ediyor.

Refika Yılmaz: Ağlayacaksak oynamayalım

Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nden 2015 yılında mezun olan 25 yaşındaki milli takım oyuncusu Refika Yılmaz, aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni. ODTÜ Spor Kulübü’nde de defans oyuncusu olan Yılmaz, 14 yaşınsan beri buz hokeyi oynuyor. Küçüklüğünden beri paten kaydığını anlatan sporcu hikayesini şu sözlerle anlatıyor “Sekiz yaşımda anneme bir paten istediğimi söyledim. O da karne hediyesi olarak aldı. Annemin anlattığına göre ben pateni kutusundan çıkarmışım ve binip direk gitmişim. Arkamdan bakakalmış! İşte o an bu işe yeteneğim olduğunu anlamış ve o zamandan beri destekçimdir. 14 yaşımdayken buz hokeyi liginden bir oyuncu beni keşfetti ve buz hokeyi liginde oynamamı istedi. Polis Akademisi Spor Kulübü’nde oynamaya başladım. 16 yaşımda milli takıma seçildim ve halen milli takımlar düzeyinde ülkemi temsil ediyorum. Her şeye rağmen annem üzerine düşmeseydi şu an burada olmazdım.”

Zihnini de hazırlanıyor

Küçük yaştan beri sporla ilgilendiği için yoğun tempoya alışık olduğunu söyleyen Yılmaz, “Sanırım bu tempo sonsuza kadar sürecek” diyor. Hafta sonları maçlara önce mental olarak hazırlandığını söyleyen sporcu, sadece fiziki değil zihinsel antrenmanın da önemli olduğunu vurguluyor. Yılmaz “Gözlerimi kapatıp maçta karşılaşacağım pozisyonları düşünüp kendimce çözüm yolları arıyorum. Zihinsel antrenmanın becerileri geliştirmeye yardımcı oluyor.” diyor. Hayatı çok planlı yaşadığından bahseden sporcu arkadaşları ve ailesiyle görüşeceği saatleri bile hesaplıyormuş ama “Böyle yaşamayı seviyorum” diyor. Hokey oynamanın temelinde disiplinli olmanın yattığını açıklayan Yılmaz şöyle anlatıyor “Her gün çalışmanız gerekir. Atladığınız her antrenman bir sonrakinde anlaşılır.” diye anlatan Yılmaz, bizim ilkemiz “ağlayacaksak oynamayalım” diyerek devam ediyor ve gülüyor. Seyirciyi buz hokeyi takımlarına destek vermeye davet eden Yılmaz “Maçlarımız için özel bir durum olmadıkça herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Sizi tribünlerde görelim yeter” mesajını veriyor.