24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Rıfat Oğuz: İyi fikir başarıyı getirmez

Tek bir üyelikle sınırsız filmi vizyonda izleme imkanı sunan Sinemia’nın kurucusu Rıfat Oğuz başarılı bir girişimci, kurduğu sistem tüm dünyayı sarmakla meşgul. Ama Oğuz’a göre başarıyı getiren ne iyi bir fikir üretmek de ne çok paraya sahip olmak. İşin anahtarı sistemli çalışmak!

BÜŞRA UĞRAŞ19 Şubat 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Rıfat Oğuz: İyi fikir başarıyı getirmez

Sinemaya gittiğinizde ne kadar para harcıyorsunuz ya da şöyle soralım, para harcamaktan çekindiğiniz için kaç filmi izlemekten vazgeçiyorsunuz?  Sinema sever bir adam bu soruna kafa yordu ve bir sistem kurdu. Aylık üyelikle cüzi bir miktar ödediğinizde tüm sinema salonlarında sınırsız film izleme imkanı bulabiliyorsunuz. Rıfat Oğuz bu sistemi tasarladı, uyguladı, İngiltere’ye ihraç etti ve şimdi tüm dünyaya daha kolay yayılabilsin diye ABD’de çalışmaya başladı. Sinemia’nın kurucusu Oğuz. Kurulan sosyal ağ ‘Sinemia Social’ ile sektörün nabzını tutarken bir yandan da sinefili’lere yardım eli uzatıyor. Öykünün detaylarını Oğuz’dan dinledik...

Çok gençsiniz ve bir girişim yaptınız. Bu işe nasıl atıldınız?

Kurumsal firma kökenliyim.  Çeşitli şirketlerde görev aldım; bankacılık ve telekom alanında. Sonra ben de girişimci şapkamı giymek istediğimi fark ettim ve bu iş üzerine yoğunlaşmaya başladım.

Sizi sinema sektörüne yönelten ne oldu?

Arkadaşlarımla sinemaya giderken ‘Sinemada izlenecek film ve evde izlenecek film’ diye bir ayrım yapıldığını fark ettim. “Böyle düşünüyorsak burada bir sorun var demektir” dedim. Sinemada filmi kategorize etmemizin nedeni her seferinde para veriyor olmamız. Bu zevklerimizi kısıtlamamıza, alışkanlık edinemememize, sinemadan kopmamıza neden oluyor. Bir üyelik olsa ve insanı sinemaya sürükleyebilen bir sistem olsa bazı şeyleri değiştirebiliriz diye düşündüm.

Sinemia nasıl işliyor?

Sinemia.com adresine ya da aplikasyonumuza giriş yapıyorsunuz, eğer Sinemia Premium üyesi olup sınırsız sinema hakkını istiyorsanız belli bir ücret ödeyip abonelik almanız gerekiyor. En uygun paketimiz 12 ay boyunca aylık 59 TL. Bunlardan birini seçtiğiniz zaman Türkiye’deki istisnasız tüm sinema salonlarında tüm seanslara giriş sağlayabiliyorsunuz, 3D gözlük ücreti dahi ödemiyorsunuz. Aynı zamanda İngiltere’deki tüm sinema salonlarında ve ABD’de de şimdilik Los Angeles ve San Francisco’daki tüm sinema salonlarında sınırsız film izleyebiliyorsunuz. Premium üyeliğinde farklı ayrıcalıklar da var. Düşünün film izlemek için AVM’ye gittiğinizde önce bir şeyler yemek, içmek istersiniz. O nedenle bugün 400 restoranda indirim fırsatları sunuyoruz.

Nasıl kuruldu bu sistem?

Kendi altyapımızı kurmamız gerekiyordu, hem bankacılık hem de telekom tecrübesine sahip olduğum için tüm çözümlerin farkındaydım. Var olan sistemlerin içine entegre olmayı tercih ettik ve Master Card’ın altyapısını kullanarak tün sinema salonlarında geçerli olan bir sistem kurduk. Teknolojiyi 2013’ten beri geliştiriyoruz ama pazara çıkışı çok yeni. 2015’in başında kullanıcıya sunduk bir yıl içerisinde hem Türkiye’den güçlü yatırımcılardan yatırımlar aldık hem silikon vadisinden. En son Hollanda menşeli Türk bir firmadan yüksek bir yatırım aldık. Bu süre içinde de üye sayımızı 14 katına çıkardık. Daha farklı iş birliklerimiz de var. Örneğin Türk Hava Yolları ile yaptığımız anlaşmada film izledikçe mil kazanma şansı da elde edeceksiniz gibi...

İki yılda böyle büyük bir başarıyı nasıl yakaladınız?

İyi bir fikri olan kesinlikle başarıyı yakalayamaz. Girişim söz konusu olduğunda fikir çok da önemli değil. Bugün ne kadar iyi bir fikriniz olursa olsun büyük ihtimalle onu Hong Kong’ta düşünen başka biri daha vardır... Önemli olan bulduğunuz fikri ne kadar iyi uygulayabiliyor olduğunuz; azminiz, takımınızın etkinliği, o fikre sizin uygun olup olmamanız... Yönetim biçimimiz, planlamamız iyi olduğu için hızlı ilerleyebildik. Her şeyden önce hedefe odaklıyız.

İş kolik insanlarla çalışıyorsunuz yani...

İşi bir hayat tarzı haline getirip zaten yapmak istediği işlerde olan kişilerle çalışıyorum. Evet, dışarıdan bakarsanız iş kolik diyebilirsiniz, çok çalışıyoruz ama istediğimiz işi yaptığımız için bu bizi zorlamıyor.

Dünyada böyle bir sistem yok muydu da İngiltere’den talep gördünüz, şimdi ABD’ye başladınız...

Bizim dışımızda bir şirket daha var. Onlarla aynı dönemde çıktık ama onlar bizim modelimizi daha sonra uygulamaya başladılar. İlk başta sinema salonlarıyla anlaşma yapmaya çalışmışlardı. Biz başladığımızdan beri hiçbir zaman sadece Türkiye’yi hedefleyerek başlamadık. Ben herhangi bir girişimin lokal pazar odaklı çıkmasının yanlış olduğunu düşünüyorum.

GECEYE TRUMP DAMGA VURACAK

Oscar’da bu yıl neler olacak sizce?

İstatistiklere, anketlere bakarsak en iyi filmde Altın Küre’den beri ‘La La Land’ iddialı gidiyor ve benim de favorim o. Oyuncularda da yine ‘La La Land’in oyuncuları ön planda bence Emma Stone olabilir ama Jackie ile Natalie Portman da çok iddialı. Animasyonda ‘Zootopia’ alacak gibi duruyor.  Ryan Gosling de erkekte alır gibi görünse de  ‘Oscar is so white’ (Oscar çok beyaz) eleştirisinden dolayı Densel Washington olabilir. Bu arada bu eleştirilerden dolayı ‘Hidden Figures’ da en iyi filmi alabilir.

Halkın görüşü ne kadar önemli ki? Geçen yıl siyah oyuncuların azlığı konusunda eleştiri yapıldı ve bu sene bir anda siyahi patlaması gördük...

Evet aslında halkın ne düşündüğü kimsenin pek umurunda değil. En iyi yardımcı erkek oyuncuda Mahershala Ali ‘Moonlight’ ile alacak diye düşünüyorum. Diğerleri için kesin bir şey söyleyemiyorum akademinin kararı.

Geceye damgasını vuran ne olur sizce?

Geçen yıl en çok Leonardo Di Caprio için izlendi bu yıl da damgasını ABD yeni başkanı Donald Trump vuracak diye düşünüyorum. Özellikle oyuncuların ödül konuşmalarını yaparken Trump ile ilgili söyleyecekleri sözler olay olacak, ertesi gün herkes ne konuşuldu diye bakacak...