Kadın gerilla üzerinden 100 yıllık hesap

Bu, devrimden sonra bir ilkti. Küba ziyareti öncesinde de Arjantin’deydi Obama: Ülkede 1976-1983 yılları arasında -ABD marifetiyle- yaşanan askeri dikta sürecinde hayatını kaybedenleri anmıştı. Geçen hafta gittiği Laos’ta da, ABD Başkanı; Vietnam Savaşı’nda ABD’nin Laos’taki sığınakları bombaladığını itiraf ederek, hala birçok insanın ölümüne sebep olan bombaların temizlenmesi için 90 milyon dolar yardım yapacaklarını açıklamıştı.

Biliyorum, hepsini yan yana okuyunca “ne harika haberlermiş” diyorsunuz. Demeyin...

Lübnanlı yazar Amin Maalouf Doğu’dan Uzakta adlı romanında kahramanına şöyle bir söz sarf ettiriyor: 20.yy komünizmle savaştı, 21.yy ise İslam’la savaşacak. Bu, son gelişmelere; özellikle Batı’da yükselen islamofobiye baktığınızda, yıllar öncesinden gelmiş büyük bir tespittir. Obama da bunu yapıyor: ABD’yi 20.yy ile barıştırıyor. Artık savaş başka: 20. yy kapatılmalı. Derhal günahlardan arınılmalı. 21. yy. McCatrthy’leri komünist değil, Müslüman peşinde olacak.

EMPERYALİZMLE SAVAŞ

Dolayısıyla bir 20. yy mücadelesi olan FARC, Kolombiya, CIA savaşının bitirilmesine pek şaşırmadım. Hatırlatayım: Kolombiya devleti ile marksist-leninist olduğu söylenen örgüt FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) arasında 50 yıldır süren savaş, 4 yıllık müzakerelerin sonucunda geçen hafta imzalanan barış anlaşmasıyla sona erdi. FARC, özet tabirle, ‘Kolombiya’daki Amerikan emperyalizmi’ni sonlandırmak için mücadele ediyordu... Evet, kulağa hoş geliyor, Amerikan emperyalizmini sonlandırmak için savaşmak... Fakat terör örgütüydü. Ne de olsa, terör örgütü niteliğini ‘niyet’ten çok usûl belirler. İşte sonra ne olmuşsa olmuş; toprak sorunları ile ilgili talepleri karşılanınca, örgüt, Kolombiya devleti ile barışma kararı almış. Peki yüzlerce terör suçu işlemiş bu örgütleri artık yüzyıl bitti savaşlar değişti diye biz nasıl affedeceğiz? Ukraynalı gazeteci Oleg Yasinsky hazır barış gelmişken Amazon’daki FARC kamplarını ziyaret etmiş. Yorumu şu: Gerillaların yüzde 40’ını kadınların oluşturuyor. Ayrıca, gerillalar arasında kadın erkek ayrımcılığı kentsel bölgelerdekinden çok daha az. Tanıdık geliyor mu? FARC’ın, bu 20. yy düşmanının batı kamuoyuna ‘kadın’ üzerinden pazarlanıyor olmasının bir şeyler çağrıştırıyor olması lazım.

BATI’NIN EGZOTİK MERAKI

Hafta içi Rus Sputnik ajansı şöyle bir haber geçti: Suriye’de ‘Kürt Angelina Jolie’ olarak anılan kadın savaşçı Asya Ramazan Antar, Türkiye sınırındaki çatışmalarda hayatını kaybetti. ‘Kürt kadın savaşçı’ dediği, YPJ’li. YPJ, terör örgütü PYD’nin kadın kolu. Fakat Batı medyasında ‘Kürt Angelina Jolie’ olarak aktarılıyor. Zaten bu ‘gerillalar’ arasında kadınlara değer vermek pek bir yaygın, Angelina Jolie gibi gezebiliyorlar: FARC’da da cinsiyetçilik kentlerde olduğundan çok daha az değil miydi? Demek YPJ’de de böyle! İşin özü: Gerillaların -acil- insan kaynağına ihtiyacı vardır. Kadınlar üzerinden ‘nesil’ de kazanmak isterler. Ayrıca, örgütler, yine kadınlar üzerinden ‘Batı’nın egzotik meraklarına’ hitap ederler. PR’dır yani. Sol -gerilla- örgütler ve kadın ilişkisi, bir prensip (insana değer) üzerinden gelişmez. Cinsiyetçi olmamaları bir ‘taktik adım’dır. Öyle olmasa 15 yaşındaki kızları kaçırmazlar herhalde? Fakat taktik adım olsa da, 20. yy. düşmanlarının kadın ile ilişkisi Batı medyası için epey kullanışlı. Hem 21.yy savaşları için işe de yarıyorlar: YPJ’li teröristler-sözde İslam ve feodalizm ile tutsak edilmiş- Orta Doğu’daki kadınlara ‘ideal’ olarak gösterilirken, yeni ‘fobiler’ üretiliyor.