Kendisi küçük etkisi büyük lezzetler

Bu hafta minyatür bir dünyaya seyahat ediyoruz. Minicik bir kahve fincanı içinden kahve içip, parmağınız boyutundaki pastadan bir dilim almak isterseniz bizi takip edin... Şaka yaptığımızı ya da bir evcilik oyunundan bahsettiğimizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Biz gerçeklerden söz ediyoruz! Yani son zamanlarda sosyal medyanın yeni trendi olan minyatür mutfak akımından. Detaylara geçmeden önce durumu biraz özetleyelim... Eliniz büyüklüğünde bir mutfak hayal edin. İçerisinde fırını, buzdolabı, tenceresi, tavası, spatulası özetle gerçek bir aşçının ihtiyaç duyduğu tüm araç gereçler olsun. Ve o mutfakta lezzetli yemekler pişsin. Ama onlar da tamamen gerçek olsun. Böyle bir şeyi düşünmek size saçma geliyor olabilir ama bize inanın. Dünyada bunu yapan insanlar var! Kişiye kendini ‘Alice Harikalar Diyarı’na dalmış gibi hissettiren böylesine çılgın bir fikrin nereden çıktığını elbette tahmin edersiniz: Japonya! Her şeyin en ilgincini üretmekte, uygulamakta ve akıma dönüştürmekte üstlerine yok. Şimdilerde milyonlarca izleyicinin merakla takip ettiği minik mutfaklarda pişirdikleri yemeklerle gündemdeler. Bu yeni akım nedir, kim neden yapar ve izleyici neden bağımlısı olur diye biraz araştırdık. Ortaya atılan bazı iddialar var ki bizi hayretler içerisinde bıraktı...

Ahşap parkesinden buzdolabına, ocağından tenceresine en küçük detayına kadar düşünülmüş minicik bir mutfakta, minicik ama gerçek, kullanılabilir mutfak aletleri ile minicik yemekler yapmak. Minik çilekli pastalar, pancakeler, tavuklar, patates kızartmaları, noodle hatta karides! Özetle yeni Japon deliliği. Hadi her şey buraya kadar tamam diyelim. Biz böyle anlatınca ekrana bir de parmak boyunda, beyazlar içinde bir aşçı gelecek sanıyorsunuz değil mi? Ama hayır, kadrajda kocaman iki parmak var. Bıkmadan, usanmadan, sabırla bu minik aletleri kullanıyor, her şey tam kıvamında olsun diye uğraşıyor hatta sunumsuz yakalanmamak için yaptığı pastalara süsleme bile yapıyor! Bizler izleyici olarak hem bu yapım sürecini hayretler içinde izliyoruz hem de bu sırada değişen aksesuarlara, mutfak gereçlerine şaşınlıkla bakıyoruz.

Beynimize ‘hoş’ sinyaller gönderiyor

Evet, durum ilginç. Ama bizim merak ettiğimiz başka bir şey daha var; insanlar bu videolara neden bu kadar çok bağlandı? Bazı yabancı kaynaklara ve sosyal medya uzmanlarına göre bu işin arkasındaki sır ‘Automonous Sensory Meridian Response’ yani kısaca ASMR. Peki nedir bu ASMR? Tam olarak Türkçe’ye çevrilmese de ‘beyne insanı iyi hissettirecek sinyaller göndermek’ olarak çevirebiliriz. Aslında yurt dışında çok bilenen bir şey bu. Hatta sosyal medya fenomenlerinin de sıkça başvurduğu bir yöntem. Bu konuyla ilgili pek çok video da bulabilirsiniz. Bu yöntemi videolarında kullanan Youtuber’lar fısıltı, tırnak, cam, kağıt, sprey, saç kesimi ve benzeri sesleri videolarının bir köşesine iliştiriyorlar. Uzmanlara göre bu seslere olan sempatimiz aslında bize bebekliğimizden yadigar. Bebekken annemizin fısıldayarak söylediği ninni, ya da küçükken bizi güldüren bir sprey sesi... Bunlar bilinçaltına ‘huzur’ olarak kodlanıyor. Hatta uyku problemi çeken insanlar için de yine bu yöntem kullanılıyor. İşte bu noktada bu ‘minyatür’ alemde çekilen videoların insanlarda böylesine bağımlılık oluşturmasının nedeni ASMR ile açıklanıyor. O minik yemekler pişerken çıkan ses bizi bu videolara bağlıyor.

SEZONLAR SÜREN YEMEK PROGRAMI

Olayın başlangıcı ‘Miniature Space’ (Minyatür Evren) adlı bir Youtube kanalının Japonya’daki RE-MENT adında bir oyuncak firmasıyla yaptığı anlaşmaya dayanıyor. Daha önce kanalında minyatür oyuncaklarla kurduğu dünyaları yayınlayan kullanıcının oyuncak markasının yenilemeyen oyuncak yiyecekleriyle hazırladığı bir videodan sonra işin boyutu değişmeye başlıyor. Sonra bu akım tabii ki tek hesapla kalmıyor. Şimdilerde en ünlü kanallardan biri olan ‘Tastemate’ küçük mutfağında sezonlar boyu süren bir yemek programı yapıyor.

KENDİ MİNYATÜR EVRENİNİZİ KURABİLİRSİNİZ

Bu tip minyatür eşyaları seviyorsanız size bir tavsiyemiz var! Neden kendi mutfağınızı kendiniz kurmuyorsunuz? Hadi alın elinize kağıdı kalemi ve bir taslak çıkarın önce. İlla her şey son teknoloji olmak zorunda değil, kendi dünyanızı kurabilirsiniz. Hem de evdeki malzemelerle! Nasıl mı? Metal şişe kapaklarına bir bakın, kenarına biraz tel sarsak sizce de tavaya benzemez mi? Peki fondü yapar gibi altına küçük bir mum yakarak kendi ocağınızı oluşturmak? Çok zor olmasa gerek... Hayal dünyasının sınırı yok, yeter ki biraz sabrınız olsun!