25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Gökay Kalaycıoğlu ile haber bahane

Yıllar geçse de Nükhet Duru efsanesi, güzelliği, doğallığı, samimiyeti ve zarafetiyle devam ediyor. Ekran karşısında yüzünde hep tebbessümle hatırladığımız ünlü sanatçımızla buluşunca anlıyoruz aslında aynı bedende iki kadın var. Biri Nükhet Duru, diğeri Nünü. Sıkıntılara karşı dirençli bu iki kişiliğin ortak özelliği ise hayata hep olumlu bakmak ve bardağın dolu tarafını görmek.

Gökay Kalaycıoğlu 1 Ocak 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Gökay Kalaycıoğlu ile haber bahane

İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla koskoca bir yılı beraber geçirdik ve yepyeni bir yılı şükürler olsun ki yine beraber kucakladık! Yeni yıla nasıl girersen etkisi tüm yıl sürer derler ya hani, duymuşsunuzdur elbet... İşte bu sebeple her daim zirvede olan, bereketli işlere imza atan, uğuruna ve ışığına inandığım, adı hep başarıyla ve sağlıkla özdeş olan ışıl ışıl, fıkır fıkır bir isimle yeni yılı kucaklamak istedim sizlerle. Her ne kadar olgunluk çağının zirvesinde olsa da içindeki kız çocuğu hiç büyütmeyen, zamansız kadınlardan oldu hep sevgili Nükhet Duru! Büyüdükçe ruhu derinleşti, derinleştikçe de toplumsal duyarlılık gündeminde hep birinci sırada oldu! Ruhunun derinliklerinden kaç nesle sevgisini saçtı ve kaç nesil daha onun koşulsuz şartsız sevgisi ile sarıp sarmalanacak Allah bilir! Özel bir yürek o! Hiç eksik olmasın o! Evet dostlar, 2017 yılının ilk gününde sizleri Nükhet Duru ile baş başa bırakıyorum... Haber bahane dedik oturduk dertleştik... Nükhet Duru, bize Nünü’yü anlattı... İyi senelerimiz olsun, uğurla dolsun... Keyifli okumalar...   

GÜZELLİK SIRRIM KUDRET NARI YABAN MERSİNİ

Nükhet Duru denince güzellik ve bakım sırları geliyor akla hemen. Nedir sırrınız?

Ben oldum olası, doğalın peşinde oldum. Doğal gıda takviyeleri tercih ediyorum ve dışarıdan doğal, kendi ürettiğim ürünlerle bakımımı yapıyorum. Kudret narı gibi, yaban mersini gibi. Tabii bunları kullanmak için önce öğrenmek lazım... Sürekli dışını yıkayan insanlar, içini yıkamayı unutuyor. Detoks çok mühim ama şok diyet halinde yapmamak kaydıyla! Haftada bir gün sırf sıvı besinlerle beslenmek çok önemli!  Sebzeyle, meyveyle, yediğiyle, içtiğiyle kendine iyi bakan ve hayatını kaliteli yapmaya çalışan biriyim. Öyle acayip kremlere para filan harcamam, bir tane krem olur ve her yere yarar bana göre! O kremlerin çoğunu ben üretiyorum, çoğunu da güvendiğim dermatolojik olan ve içinde kurşun içermeyen doğal kremleri tercih ediyorum.

Her şeyin doğal olanını seçiyorsunuz...

Ege’den bulduğum beyaz sabun en doğrusu bana göre, ha bir de bebek ürünleri tabii daha hafiftir. 

Size özel bu derin bilgi ve formüller neden doğal içerikli bir markaya dönüşmedi?

Bizde girişimcilik, vizyon eksik bırakıldı. Yeni bir şey üretmeye hiç kimsenin hevesi yok! Bilime, kimyaya yatırım yapılmıyor. Akıllı birileri bana ait bir şeyi üretmeye kalkarsa tabii ki taşın altına elimi koyarım ve fayda sağlayacak bir iş yapmış olurum.

TAHAMMÜLSÜZ DEĞİL İDARECİ BİRİYİM! 

Bu hayatta tahammül edemediğiniz şeyler neler?

Tahammülsüz biri değilim! Ama gözümün içine baka baka yalanlar söylenmese, aldatılmasam veya arkadan küçük entrikalar olmasa hayat daha güzel olur diye düşünüyorum. İdareci bir yapım var, net ilişkiler seviyorum.

Aşkın ‘N’ halini anlatsanıza bize...

Aşkın Nükhet hali çok eğlenceli olabilir ama aşk içinde hüznü ve acıyı da barındırdığından belki bir tek orada çıkar hüznüm çünkü arzu ettiği aşkı bulmuş biri değilim.

Gerçek aşkı bulduğunuzda acaba Nünü’nün büyüsü gider mi?

Gitmez, gitmez! Aşk beslenmesi gereken bir şey öyle emek vermeden, yayılıp giderek yaşanırsa kanıksanır. Rabbim her şeyi birden nasip etmiyor. Çok sağlam ve saygın dostlukları biriktirmiş bir kadınım, çok mutluyum, Allah aşkım var, evlat aşkım var, doğa aşkım var, hayvanlara olan aşkım var eksiklik hissetmiyorum. Ama o herkesin hayalini kurduğu şey, bende de yok.

 

 

Yepyeni bir yıl... 2017... Okurlarımız için yeni yıl mesajınız nedir?

Devletimizin, milletimizin güçlü olduğuna inanıyorum yürekten. Annelerin daha fazla ağlamadığı, evlatları için endişe etmediği bir yaşam diliyorum. Sonra tabii sağlık ve berekettir isteğim... Bu zor dönemleri atlatacağız ve çok parlak şeyler de yaşayacağız, bunu da hissediyorum. Bu kadar acının sonunda mutlaka bir mükafat vardır. Acıyı öğütüyoruz, mükafatını da göreceğiz.

Hayatınız nasıl gidiyor?

   Bu yıl yoğun geçti. Çok çalıştım ve önümüzdeki yıl için de projeler oluşturdum. Single, albüm hazırlığı, konserler ve televizyon hazırlıkları tam gaz sürüyor. 21 Ocak’ta bir halk konserim var CRR’de, özel orkestrasyonlar hazırlıyorum bunun için. 

Bir an kayboluyorsunuz sonra gümbür gümbür geliyorsunuz, bu özel bir tercih mi?

Enerjiyi biriktirmek, yüzünü dinlendirmek ve yine yüzünü ekonomik paylaşmak gerekir. Benim tarzımda iyi elektrik veren, mutluluk dağıtmaya çalışan insanlar çok azaldı. Evet çok zor günler geçiriyoruz ama bu dibe göçmek için neden değil! Nasıl daha iyi olabiliriz sorusuna cevap bulmak lazım, hayat geçiyor!

Nasıl herkesin ‘Nünü’sü oldunuz?

Yılların yardımı var! Beni tanımayanlar da özelliklerimi bunca yıl içinde bildi, öğrendi ve sevdi. Tatlı olmaya çalışmak, enerji saçmak ve zor gününüzde bile tebessüm etmek samimiyet ister, zordur. Asla şuursuz biri değilim neşesi durmadan taşan biri de değilim. Özellikle bunu köpürtmeye uğraşıyorum ki yaparken gerçek bir hale dönsün diye!

Ama o kadar gerçek ki!

Neden biliyor musun? Herkesin çok ciddiye aldığı konuları, ben o kadar ciddiye almıyorum. Daha başka şeyleri önemsiyorum.

Mesela?

Daha ruhani bilgileri, davranış biçimlerini önemsiyorum. Emek vererek insan biriktirmek, sevgi çoğaltmak ve umut aşılamak benim için çok daha ciddi şeyler. Dertlerim, üzüntülerim olmuyor mu? Ama bunları kimse bilmez, bana aittir. Çekilirim kabuğuma kendi içimde öğütür, tedavi ederim ve ortaya çıkarım.

15 TEMMUZ ACILARI NEŞELİ BİR DİZİYİ SÜRDÜRMEYE UYGUN DEĞİLDİ, BİTİRDİK!

Bu mağrur duruş ya da bu güçlü kadın yormuyor mu?

Yorgun hissettiğimde dikkatimi hemen farklı yönlere çeviriyorum. Şarkıdaki gibi “Ben yoruldum hayat!” deyip, bu yorgunluğa pabuç bırakan biri değilim.

‘Şahane Damat’ dizisi yaz aylarını kasıp, kavurdu. Neden bitti?

Aslında 13 bölümlük bir yaz dizisiydi, 8 bölümde final yaptık. 15 Temmuz acıları, üzüntüleri öyle neşeli bir diziye uygun değildi. Rating sıralamasında ilk üçteydi.

Dizide sizi yansıtan bir karakter miydi?

Oyuncu malum gözlemleriyle var olur, ben de gözlemlerimden küçük bir kokteyl yaptım.

Hayvan sever yanınıza bayılıyorum! Neler yapıyorsunuz, bu alanda, hedefiniz var mı?

Enerjimi Tekirdağ’da hiç kimsenin yardım etmediği, tek başına bir kadının altından kalkmaya çalıştığı bir barınağa odakladım. Orada 300’ün üzerinde bir kısmı felçli, bazısı görme engelli köpekler var. Sokaklarda başıboş dolaşmaları engelleniyor, kısırlaştırılıyor. Oraya bir şefkatim var. Her yere yetişmemiz mümkün değil elbet. Ben oradayım, başkaları da başka yerlere el uzatsın isterim. Küçük paralar topluyoruz, bağışta bulunan dostlarımız oluyor, mama üretici ve ithalatçıları da destek oluyor. Yavrular aç kalmamalı onların da yaşam hakkı var. Bunu bilip es geçmek mümkün mü?

GENÇLER BENİ YENİ YENİ KEŞFEDİYOR VE BU ÇOK HOŞUMA GİDİYOR

Evde var mı evcil hayvanınız?

Kendimi bildim bileli hayvan severim. Kertenkeleye de bakarım, kirpiye de! Kaplumbağa da beslerim. Şu an 3 kedim var evimde ama tekrar bahçeli bir eve çıktığımda yine köpeğim de olsun istiyorum. Onlarla kurulan öyle koşulsuz şartsız bir sevgi ki!

Herkes bir şekilde sizi tanıyor oma  ama Nükhet Duru başka, Nünü bambaşka! 

Gençler yeni yeni keşfediyor ve bu çok hoşuma gidiyor! Nünü’nün içinde bir kız çocuğu var büyümesine izin vermediği... Çünkü o çocuk büyürse neşe de yok olur, zor konulara daha naif yaklaşmak zorlaşır. Ben bir çocuğun safiyetiyle bakmaya çalışıyorum hayata ve aynı safiyetle  insanları anlamaya çalışıyorum.

Nasıl bir kız çocuğu peki Nünü? Saf, temiz, naif... başka?

Naif ve taşkın! Aynı zamanda oyun sever!

Nünü’nün korkuları neler?

Karanlık ve yükseklik, ikisinden de çok korkuyorum. Tuhaftır ama uçaktan korkmuyorum. Uçağı severim ama balkondan bakamam, korkarım.

Saklı hüzünleriniz var mı?

Keşkelere, hüzünlere kendimi çok kaptırmam. Hep güzel şeyleri düşünmek ve ortamı da güzelleştirmek isterim. Evim, odam, kapım, merdivenlerim, elbiselerim, takılarım beni mutlu ediyor. Onlarla oynadığım zaman hüzünlerden sıyrılıyorum. Geriye dönüp bakmak yok!

Geleceğe dair hedefler neler?

Ülkemi dünyanın birçok yerinde kendi kültürel zenginliğimizin evrensel bir boyuta taşınmış projesiyle çok güzel bir şekilde temsil etmeyi istiyorum. Hem de çok istiyorum! Bu yönde çalışmalarım var.

BÜYÜDÜKÇE RUHU DERİN BİR KADIN OLDUM

Çıtanız çok mu yüksek acaba?

Genç kızken göremediğinizi kadın olduğunuzda görüyorsunuz ve tedbir alıp geri çekiliyorsunuz. Koşulsuz olanını seviyorum aşkın! Verdiğim mutluluktan beslenen biriyim. Ayrılık aşamasında kendimi paraşütsüz aşağıya atmış hissediyorum. Ruhu derin bir kadın oldum büyüdükçe, yaş aldıkça...

İlişkiler neden böyle oldu?

Valla bu evlilik programları da kafayı karıştırmış olabilir. Yani bu talepler çok garip! Yok evin, maaşın var mı, o var mı, bu var mı gibi acayip sorular... İnsanlar kendini baktırmaya adam arıyor, evlenmeye değil. Yuva kurmak birlikte var etmek, yükselmek demek birinin birine bir şeyleri bahşetmesi demek değil ki!

Başınızdan bir evlilik geçti... Aşık değil miydiniz evlenirken?

İnsan sanabiliyor bazen... Öyle sandım. O evladın dünyaya gelmesi o, sebep teşkil ediyor. Yine olsa aynı evliliği yapardım, evlat aşkı getirdi bana. Sevdim, sevmeden evlenmedim ama insan o filmlerde gördüğümüz, kitaplarda okuduğumuz aşkı istiyor.

Şarkıdaki gibi Mahmure bir hayat yaşasa Nükhet Duru mutlu olup, bu kadar üretken olur muydu?

Yaşadım zaten! Ben ikisini karıştırmam. İyi bir ev kadını olduğumu yakınlarım bilir, o başka şey diğeri başka şey. O başka Nükhet, bu başka! Aslında sahnedekiyle çok özdeşleşemiyorum neden biliyor musun aslında ben çok utangaç bir insanım...

Gerçekten mi?

O sahnedeki başka, aslı başka Nükhet’in. Gündelik hayatında aklı selim, utangaç, çekingen bir kadınım ama sahnede deli dolu, muzur ve frapan... Ne zaman ayakkabıları ayağıma giyiyorum işte o zaman kuzu Nükhet, oluyor bir kaplan! Sevgili Erol Evgin kulise girer, “Allah Allah ne zaman kaplan olacak dur bakayım şu ayakkabıları getir kızım derdi! “

ALDIĞIM KIDEMLE RAHATLADIM! ARTIK NE YAPARSAM YAPAYIM YANLIŞ ANLAŞILMAZ 

Yıllar yılı değişmeyen bir imajınız oldu, son yıllarda ise geride bıraktığınız yıllara inat bir değişim içindesiniz. Burada da bir strateji mi var?

Yine de çok fazla değişti sayılmaz aslında, tarzım aşağı yukarı aynı ama olgunlaştıktan sonra çok fazla ağırbaşlı durma ihtiyacım azaldı. Aldığım kıdemle rahatladım. Ben ne yapsam da artık çok yanlış anlaşılmaz. Delirsem bile bir numara var bunda derler!

Anne oğul ilişkiniz nasıl?

Çok güzel Allah’a çok şükür! Oğlum yüzünü tanıtmayı hiç istemedi renkli dünyada, ben de istemedim. Gezdiği zaman parmakla gösterilmekten hoşlanmayan şahsiyetine yaslanan bir çocuk. Bu yüzden de her anne gibi evladımla gurur duyuyorum. 27 yaşında oldu, arkadaş gibiyiz ve çok güzel gezeriz beraber. Bazen bakıyorum yanımda kocaman bir adam oldu, kalın da bir sesi var. Bakıyorum kim bu adam diyorum!

Zor olmadı mı magazinden korumak evladınızı?

Olmaz mı? 5 yaşında bıraktım resim olayını ve bir daha çektirtmedim. Çok feragat ettiğim konu oldu. Okuluna gitmedim, mezuniyetine gitsem mutlaka gelip çekeceklerdi. Seçilmiş okullarda okudu, çok ünlünün çocuğu vardı ama birçoğu benim oğlum olduğunu bile bilmezdi. Cem’in özgür olması ve sinirli bir ergenlik geçirmemesi benim için çok daha önemliydi.

Uzun süre Cenk Eren ile partner olarak iş yaptınız, sonra yollar ayrıldı. Şimdi arada Soner Olgun ile işler görüyorum. Nükhet Duru sahnede partnerli iş yapmayı daha mı çok seviyor?

Proje seviyorum ve o projeleri paylaşarak büyütmeyi ve daha çok insanı sebeplendirmeyi seviyorum. Sevmediğim bir insanla iş yapmam. Sevdiğim biriyle şarkı söylemeyi seviyorum. Daha yeni projelerim de olacak inşallah! Kendimde değil ama mesleğimde değişiklik yapmayı seviyorum.

AKAN SUDA İKİ KERE EL YIKANMIYOR! 

Belli bir marka değerinden sonra ‘sahnede tek olmalıyım’ egosuna da yenilmemiş olmanız şahane!

Benim hiç öyle komplekslerim yoktur, hiç! Ben öyle hassas terazilere takılmıyorum. Bir tane yaşamımız var Gökay’cım ve o yaşamın içine ne kadar çok olay sığdırırsak o yaşam daha şahane olur, daha hatırlanabilir olur ben bundan hoşlanıyorum.

Yan yana aynı sahnede olmak istediğiniz kim var?

Ben tiyatral işler yapmayı çok severim, oyunculuğu çok seviyorum. Şu an öyle bir isim düşünmüyorum. Önce projenin kendini düşünüyorum ona yakışan insan zaten oturacaktır. Ben devinim halinde biriyim, öyle rahvan rahvan bir düşüneyim tartayım sonra karar vereyim yok! Akan suda iki kere el yıkanmıyor ve su durmadan akıyor, ben onu kovalıyorum.