24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Ortadoğu’da ikinci İsrail projesi

Suriye’de ırka dayalı bir terör ve işgal devleti doğuyor. Hem de Marksist, Leninist ve Darvinist; biraz zerdüşt biraz da Ermeni... Bu projeye en büyük engel olarak gördükleri Türkiye ise dört bir yandan kuşatma altında.

İBRAHİM SARP6 Ağustos 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Ortadoğu’da ikinci İsrail projesi

Amerika Birleşik Devletleri, Suriye’ye iki ayda gönderdiği bin TIR dolusu silahla terör örgütü YPD’yi nizami ordu seviyesine çıkardı. Zırhlı araçları, roket atarları, güdümlü füzeleri, İHA’ları ve daha bilmediğimiz çok türden modern silahla PKK uzantıları, artık gerilla değil cephe savaşı da yapabilecek. 

Tarih tekerrür ediyor. 20’nci yüzyılın başında nasıl Filistin topraklarına yaptıkları yığınakla İsrail devletini kurduysalar şimdi de bir benzerini Türkiye-Suriye-İran-Irak dikdörtgeni içerisinde gerçekleştirmek istiyorlar. Hem de Türkiye ve İran’a rağmen. Onca Arap devletinin gözü önünde nasıl İsrail’i kurdurduysalar öyle kuracaklar; adı Kürt, kendi terörist devleti...

TÜRKİYE KUŞATMAYA ALINIYOR

Aslında bu en başından belliydi. PYD’li teröristlerin DAEŞ’le mücadele adı altında işgal ettikleri Arap ve Türkmen bölgelerinde yerli halkı göçe zorlaması, nüfus ve tapu müdürlüklerinin arşivlerini yok etmeleri niyetlerini açık etmişti. Kandil’den Akdeniz’e uzanacak Terör Koridoru’na Ankara’nın Fırat Kalkanı gibi etkili ve sert müdahaleleri projeyi sadece biraz yavaşlattı. Vazgeçmediler. Bu sefer Pentagon girdi devreye. ABD ordusu güney sınırımız boyunca en az 10 askeri üs kurdu. Gürcistan’a tam donanımlı 3 bin asker yığdı. Yunan adalarına, Bulgaristan’a ve Ukrayna’ya yaptığı yığınağı görmeyeceğimizi düşünerek yaptı. Ama gördük. PYD’ye devlet kurdurulmasının Suriye’nin düşmesi, Suriye’nin düşmesinin de son kale Türkiye’nin düşmesi demek olduğunu en başından beri biliyorduk. 

Bu projeye asla göz yummayacağını her fırsatta dile getiren Ankara da ağır bedeller ödedi. 12 Şubat MİT operasyonu, Oslo sürecinin baltalanması, TIR’ların durdurulması, 17-25 Aralık yargı/polis darbe girişimi ve 15 Temmuz kalkışması... Hepsi aynı senaryonun parçası. Türkiye’ye içimizdeki ihanet şebekeleriyle diz çöktüremeyenler bir sonraki safhaya geçti. Açık savaş... Ha yine de öyle karşımıza çıkıp yiğitçe savaşacak bir Batı ülkesi olmayacak elbette. Buna cesaretleri yok. Bizi Çanakkale’den, Yemen’den, Kut Amare’den iyi bilirler. Savaşı teröristler üzerinden yürütecekler. Önce PYD, ele geçirebildiği bütün toprakları kapsayan bir devlet kuracak. Kendisini evvela İsrail, peşi sıra ABD tanıyacak. Büyükelçi atayacaklar. İttifaklar yapılacak. Sonra bu terör ve işgal devleti, “Ezeli başkentimiz Diyarbakır’dır” diyerek suları bulandıracak. Hesapta Irak’tan, Türkiye’den, İran’dan toprak kazanacak. Planları bu. Planın işleme konması İsrail’i de heyecanlandırdı. Bunu her fırsatta dile getiriyorlar. Nil’den Fırat’a uzanan ‘Vadedilmiş Topraklar’ hayaline bir adım daha yaklaşmış oluyorlar. Yani senaryonun tamamı okunduğunda bu filmde Suriyeli Kürtlere, ancak figüran rolü düşüyor. 

BÜYÜK SAVAŞA HAZIR OLUN

Amerikan hükümeti, Pekin’den Londra’ya uzanan modern İpek Yolu projesini başlamadan bitirmeye çalışıyor. Çünkü İpek Yolu demek, ABD’nin ekonomik olarak iflası demek. Bu projenin başlamadan bitirilmesi için tarihte emsali görülmemiş bir plan devreye sokuldu. 11 Eylül’de uçaklar İkiz Kuleler’e bu yüzden çarptı. Afganistan bu yüzden işgal edildi. Saddam bu yüzden devrildi. PYD bu yüzden Terör Koridoru devleti kuruyor. Ve şimdi de Kuzey Kore bu yüzden habire füze fırlatıp duruyor. O füze fırlattıkça ABD daha çok silah ve askeri Asya Pasifiğe yığıyor. Kuzey Kore bahanesiyle hem Çin’i hem de Rusya’yı kuşatıyor. Bu kuşatmayı çoktan fark eden Türkiye’nin Rusya’dan dünyanın en gelişmiş füze sistemi olan S-400’leri alması diplomatik arenayı iyice gerdi. Çünkü Türkiye mevzileri sağlamlaştırmak zorunda. Artık ne NATO ittifakından söz ediliyor ne de stratejik ortaklıktan. Dünya çoktandır Çin, Rusya, İngiltere’nin bir tarafta, ABD, Almanya ve Fransa’nın diğer tarafta yer aldığı adı konmamış yeni bir bölünme yaşıyor. Adı geçen ülkelerle ilişkilerimize bakıldığında bu paktlardan hangisine daha yakın olduğumuz da görülür.   

Amerikan basınında bütün silah fabrikalarının tarihte ilk defa günde bin 440 dakika çalıştığı haberleri yapıldı. Anlaşılan Washington beka sorunu olarak gördüğü İpek Yolu projesini engellemek için bütün dünyayı ateşe vermeyi çoktan göze aldı. Bu bahaneyle de İsrail’in 3 bin 500 yıllık hayalini, Arz-ı Mev’ud’u yerine getirmek istiyor. Asya Pasifik ve Ortadoğu’daki bütün mesele bu.