19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Sağlıklı yaşayın kanseri unutun

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü. Her yıl 7’den 70’e milyonlarca insanın ölümüne neden olan kansere karşı artık her zamankinden daha uyumlu ve koordineli bir mücadeleye ihtiyaç var.

FATMA ERSOY 4 Şubat 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Sağlıklı yaşayın kanseri unutun

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2030 yılında kansere yakalanan insan sayısını 24 milyon, kanser nedeniyle ölen insan sayısını 17 milyon, kanserle yaşayan insan sayısını ise 75 milyon olarak öngörüyor. Hem kanser sıklığının artması hem de tanı konulduğundaki evrenin ileri evre olması kanser ile savaşın çok ciddi olduğunu gösteriyor. Peki kanserin gerçekten ne olduğunu, hangi besinlerle ve yaşam şekli ile korunabileceğimizi biliyor muyuz?

Kontrolsüz büyüyen hücrelere dikkat 

Kanser, hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100’den fazla hastalık grubudur. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir. Vücudumuzdaki sağlıklı hücreler bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Ancak, kas ve sinir hücrelerinde bu özellik bulunmaz. Ölen hücrelerin yenilenmesi ve yaralanan dokuların onarılması için bu yeteneklerini kullanırlar. Fakat her hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünebilme sayısı vardır. Bazen buna rağmen süreç doğru yoldan sapar, yeni hücrelere gerek olmadan hücreler bölünmeye devam eder. Bilincini kaybetmiş kanser hücreleri, kontrolsüz bölünmeye başlar. Fazla hücrelerin kütleleri bir büyüklük veya tümör oluşturur. 

Kötü huylu tümörden korkun

Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler. İyi huylu tümörler kanser değildir. Bunlar sıklıkla alınırlar ve çoğu zaman tekrarlamazlar. İyi huylu tümörlerdeki hücreler vücudun diğer taraflarına yayılmazlar. En önemlisi iyi huylu tümörler nadiren hayatı tehdit ederler. Kötü huylu tümörler kanserdir. Kötü huylu tümörlerdeki hücreler anormaldirler ve kontrolsüz ve düzensiz bölünürler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir.

13 kanser türünün 4 evresi var 

Yaklaşık 13 kanser türü vardır. Bunlar; akciğer, karaciğer, meme, kolon, mide, rahim, tiroid, kan, cilt, pancreas, baş-boyun, over (yumurtalık) ve prostat kanserleridir. Tedavi sürecinde doktorlar kanserin başladığı noktadan ne kadar yayıldığını ya da yayılma olup olmadığını bilmek isterler. Buna kanserin evresi denir. Kural olarak, düşük evre (1. ve 2. evre), kanserin çok fazla yayılmadığını gösterir. 3. evre hastalığın daha fazla yayıldığına işaret eder. 4. evre ise en yüksek kanser evresidir.

İyi huylu tümörler kanser değildir, vücuda yayılmaz.Kötü huylular ise kanserdir ve metastaza neden olur. 

KORUNMA YOLLARI

Sigarayı bırakın: “Dumansız Hava Projesi”ni destekleyin. Sadece sigarayı bırakarak yaşamınıza 10 yıl katabilirsiniz. Bu yıl kendiniz için bir adım atın, sigarayı bırakın. 

Sağlık taramanızı aksatmayın: Kadın ve erkeğe yönelik tarama testlerinizi mutlaka her yıl yaptırın. Unutmayın ki; bazı kanser türleri erken saptandıgında % 90 ve üzerinde tamamen yok edilebilir.

Fazla kilolardan kurtulun: Fazla kilo rahim, kolon, meme yemek borusu ve böbrek kanseri riskini artırır. Akdeniz tipi diyet ile beslenmek her tip kanser riskini azaltır. 

Aktif olun: Hareket etmeyi unutmayın. Günde 10 bin adım felsefesi hareketli bir yaşam için idealdir. Orta şiddette 30 dakika 5 gün boyunca yapılan egzersizde kanserden korur. 

Yeşili sevin: Haftada 3 veya 4 kez antioksidan zengini salata yiyerek sigaraya bağlı akciğer kanseri riskini azaltın. 

Yiyeceklerinizi renklendirin: Sebzelere ve meyvelere kırmızı, mor ve mavi rengini veren antosiyaninlerin kolon kanserinin gelişimini azalttığı biliniyor. 

Kırmızı et out, beyaz et in: Kırmızı et, içerdiği yüksek yağ oranıyla damar sertliği ve kronik hastalığa neden olur. Beyaz et tüketimi bu nedenle daha sağlıklıdır. Unutmayın yüksek hayvansal yağ tüketimi kansere neden olur.

Güneşten korunun: Cilt kanseri en sık görülen ama bunun yanında en sık önlenebilen kanser türlerindendir. Güneş ışığı içerdiği ultraviyole ışınlarla cilde zararlı olduğundan mutlaka çok güneş alan bölglerin özellikle baş boyun bölgesinin mutlaka ciddi şekilde korunması gereklidir. Güneş koruyucu kremler, gözlükler, şapkalar kullanarak güneşin UV ışınlarından korunun.

Emzirin: Bütün anne adaylarına! Bebeğinizi ne kadar uzun süre emzirirseniz o kadar daha az meme kanserine yakalanırsınız.

Hayatınız için bu besinleri tüketin

Yaşam kaynağı su: Su olmadan hiçbir canlı hayatta kalamaz çünkü vücudumuzdan toksin atılımı sağlar. Yeteri miktarda su tüketmeyen kişiler kabızlıkla karşı karşıya kalır, ki bu da toksinlerin birikimine yol açar.

Uzun ömrün sırrı sarımsak: İçindeki selenyum gibi maddelerle kanserli hücreleri engelleyen, oluşmuş olan bu zararlı hücrelerin yayılmasına, büyümesine engel olan sarımsak, tüm bunları güçlü antioksidan özelliği sayesinde başarıyor.  

Zeytinyağını sofradan eksik etmeyin: Kalın bağırsak ve rektum kanserini önleyen zeytinyağı, güçlü bir antioksidandır. Safra asitleri üzerine etki eder, dokularda dolaşımı ve kanlanmayı artırır, damarları korur ve esnekliklerini sağlar. 

Kırmızıdan gelen şifa: Böğürtlen, ahududu, çilek, yaban mersini, karpuz, domates gibi besinler yüksek oranda antioksidan barındırıyor. Bu da onları düzenli olarak tüketerek kansere karşı vücudumuzu koruyabileceğimiz anlamına geliyor. 

Turunçgilleri sevin: Portakal, mandalina, greyfurt, limon içeriğindeki limonoidler, C vitamini ve lif sayesinde akciğer, cilt, meme, karaciğer, kolon ve mide kanserlerine karşı koruyucu etki gösteriyor. 

Her tanesi ayrı bir fayda üzüm: Üzümün içinde fenolik bileşikler ve resveratrol bulunuyor. Bunlar da vücudumuzda kanserli hücrelerin oluşmasını önlemede çokça etkili. 

Acının en lezzetli hali biber: Çok miktarda karoten içerir, bu da C vitamini ile beraber müköz zarlarımızı koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Diğer bir bileşeni ise kapsaisindir, bu da et ve tütsülenmiş balıktaki kanserojen ajanları bloke eder.

Bu üçlüyü sofranızdan eksik etmeyin: Brokoli, karnabahar, lahananın içinde birçok anti-kanserojen madde bulunuyor. Lukorafaninin, diindolylmethane, beta karoten ve selenyum gibi faydası saymakla bitmeyen bu maddeler, kansere yakalanma riskini azaltmada üstlerine tanımıyor. 

Her yemeğin kavalyesi yoğurt: Yoğurdun içinde, bağırsaktaki bakteri ortamını yenileyen ve toksik maddelerin sindirim işlemine etkisini önleyen faydalı bakteriler bulunur. Özellikle kalın bağırsak kanseri önlemede faydalıdır. Yine de yararları tüm tümör çeşitleri üzerinde kesinlikle bulunur.

Akdeniz diyetlerinin baştacı keten tohumu: İçindeki omega-3 yağ asitleri, alfa-linolenik asit ve lifli bileşikler sayesinde kanserin çeşitli türlerine karşı vücudu korur. 

Kış güzelimiz kırmızı turp: Kansere yakalanma riskini azaltması içindeki anti-kanserojen maddelerin fazlalığından geliyor. Özellikle meme ve akciğer kanserine karşı oldukça etkili. 

En faydalı baharat zerdeçal: İçindeki kurkumin sayesinde antienflamatuvar, antikanserojen ve antiaterojenik özellikler gösteriyor. Yani, kanser de dahil olmak üzere birçok hastalıktan koruyor. 

Işgın otuyla hemen tanışın: İçindeki parietin sayesinde kanserli hücreleri yok etme etkisine sahip olabiliyor.

Elmayı çantanızdan ayırmayın: İçindeki besin lifleri kolon kanserinden korurken, antioksidan özelliği akciğer ve mide kanserine karşı kalkan oluyor. 

Kanserin en çetin düşmanı ceviz: İçeriği sayesinde kansere karşı sadece vücudu korumuyor, oluşmuş olan kanserli hücrelerin de gelişimini yavaşlatmak için elinden geleni yapıyor.