19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Murat Eken: Vaktimin çoğunu okuyarak yazarak düşünerek geçiyorum

BKM Mutfak ekibinden tanıdığımız Murat Eken, bir sinema projesiyle karşımızda. ‘Müthiş Bir Film’ ile izleyici buluşan Eken, bizleri Yeşilçam’ın en hareketli ve gözde olduğu dönemlere götürüyor.

Gizem TÜMBAY2 Ekim 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Murat Eken: Vaktimin çoğunu okuyarak yazarak düşünerek geçiyorum

‘Müthiş Bir Film’ için “Size klişe gelebilir ama bu film benim içinde bulunmaktan gurur duyduğum ve müthiş keyif aldığım bir film diye açıklayan Eken, sön dönemlerde vaktinin çoğunu okuyarak, yazarak ve düşünerek geçirdiğini söylüyor. Yeni filmi ile bizi Yeşilçam’a alıp götüren Eken ile oyunculuk hayatından, deniz tutkusuna, evliliğinden yeni projelerine kadar birçok konu hakkında konuştuk.

Neler yapıyorsunuz bu aralar?

Vaktimin çoğu okuyarak, yazarak, düşünerek geçiyor. ‘Müthiş Bir Film’ için uzun zamandır çalışıyorduk. Yazımını bitirmek üzere olduğum bir hikaye var. Bu sene de onun sinema projesine başlamak istiyorum. Seslendirme işlerimiz devam ediyor. Şu sıralar sesli kitaplar yapıyoruz. Daha önce Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü seslendirmiştim. Şimdi de Hakan Günday’ın eserlerini seslendiriyorum. Bir kitap bitti bir yedi kitap daha var.

Yoğun bir temponuz var bir yandan işler bir yandan evlilik idare edebiliyor musunuz?

İş zamanına işi ev zamanına evi koymaya çalışıyorum. Böyle zamanlarda beraber yemek yerken ya da karşılıklı otururken kafamda iş olduğu zaman Gizem onu çok net anlayan bir kadın. Ben sana bir şey anlatıyorum ama sen şu an ne düşünüyorsun diye tık tık çözüyor beni. İşte böyle durumlar benim de çok sevdiğim haller değil.

Biraz filmden bahsedelim teklif nasıl geldi?

Senaryoyu okur okumaz hemen bir telefon açtım ve görüşelim dedim. Senaristimiz Serkan Dağlı zaten hikâyeyi yazarken bu karakter için kafasında canlandırdığı oyuncuymuşum. Yönetmenimiz Emir Halilzade’de Gürgen Bey’le bizi yan yana getirerek bir ikili hikayesi oluşturmak istemiş. Gerçekten ben aynaya baktığımda ikimizi çok beğendim. Enerji de tutunca bu film olmalı diye düşündüm. Bu çok klişe bir laftır söylemeyi sevmem ama ben içinde bulunmaktan gurur duydum ve müthiş keyif aldım. Her sabah saat 6’da asker gibi hepimizin sette olduğu bir ekiple çalıştım ve hepsinin yüzünde sabahın o saatinde bir sevinç vardı.

Nasıl bir karaktere hayat veriyorsunuz?

Ben tiyatrocuyum, bize en çok okutulan laflardan bir tanesi rahmetli Bertolt Brecht’in “Anlatma, göster” lafıdır. Çok anlatma taraftarı değilim ama kısaca bahsedeyim. Vahi 1960’ların İstanbul’unda, babası olmadan annesiyle yaşayan birisi. Sevdiğim bir yapı, daha önce arkadaşlarımdan, eşimden, dostumdan da aşina olduğum bir aile yapısı. Vahi’yle bizim aşağı yukarı tek ortak noktamız oyuncu olmamız. Ve sokaktan gelen tam bizim o dönemin İstanbul’undan gelen sevdiğimiz bir kardeşimiz...

Biraz eskiye gidelim. Oyunculuğa gerçekten 11 yaşında mı başladınız?

O, içime oyunculukla ilgili ilk cemrenin düşmesidir. Çoğu okulda olduğu gibi bizim okulumuzda da vardı müsamere grubu. 11 yaşında biz ilk olarak Shakespeare’ın ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’nı oynamıştık. Herkes çok severek oynadığı için okul yönetimi de “Bir kere daha oynayın o zaman bu bir okul etkinliği haline gelsin” demişti. Benim için çok önemli olan bazı ağabeylerimiz de gelmişlerdi ve “Gel seni tiyatroya alalım” dediler. Babam da o dönem klasik Türk iş adamı olarak “Ben oğluma şirketler kuruyorum o ileride okuyacak onun başına geçecek tiyatrocu olmak ne demekmiş” diyordu. Dolayısıyla o hikaye orada yarım kalıyor. 17 yaşında babamı kaybettim. Vasiyeti üzerine de makine mühendisliği okudum. Ancak üçüncü sınıftan terk ettim. Türkiye’ye döndüğümde bir süre şirketlerle uğraştım sonra  oyunculuğa yöneldim ve konservatuara başladım.

 Babanızın işine devam etmeyip de oyunculuğu tercih etmenizin pişmanlığını yaşıyor musunuz?

Hiç pişmanlığım yok. Makine mühendisliği eğitimindeki devamlı matematik ve geometri ile ilgili bir şeyler yapmak oyun yazıp sahnelemeyi bambaşka bir keyif haline getiriyor. Çünkü sahnelediğimiz şey  bulunduğu yapıya göre bir geometrik şekil. O geometri içinde oyun yazıp onun açılarını kurmak aslında mühendislikle alakalı. Yarım bıraktığım eğitim şu anda kendi mesleğimi yapmamda daha büyük bir artı sağlıyor.

“Yarım bıraktığım eğitimim şu anda mesleğimi yapmamda daha büyük bir artı sağlıyor.”