19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Yeni dünya düzeni ne vaad ediyor özgürlük mü esaret mi

Bitcoin dünya gündemine bomba gibi düştü. Yepyeni bir dünya kurulacağı iddia ediliyor. Peki bu yeni düzen insanlık için faydalı mı yoksa bizi bir felakete mi götürecek? Neye, kime, nasıl güveneceğiz? Sahi tam olarak nedir bu sanal para denilen şey? Yatırım yapmalı mı yoksa durup biraz daha gidiş hattı izlemeli miyiz? Gelir vergisi ödemediğimiz, hiçbir devlet ya da kuruma bağlı olmayan bu para bize özgürlüğü mü getirecek yok bambaşka bir oyunun içine mi çekiliyoruz? Bitcoin neden nasıl bu kadar değerlendi? Aklımızda binlerce soru var. Kimine göre insanlık için faydalı kimine göre ise büyük bir yıkımın ilk adımı olan sanal para Bitcoin, bu hafta merceğimizin altında. Ekonomistler, bilgisayar uzmanları ve din adamlarının bakış açılarından ‘yeni dünya düzeni’ni inceledik. Karar sizin. Siz hangi tarafta yer alacaksınız?

BÜŞRA UĞRAŞ10 Aralık 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Yeni dünya düzeni ne vaad ediyor özgürlük mü esaret mi

Bitcoin Vakfı Kurucu Direktörü Jon Matonis, Bitcoin’i merkez bankalarının olmadığı, kişilere tam ekonomik bağımsızlık fırsatı sunulan özgür bir dünyanın en büyük adımı olarak değerlendiriyor. Peki gerçekten öyle mi? Aklımıza takılan soruları akademisyen, ekonomist, yakın çağ siyasi tarih uzmanı ve yazar Dr. Ramazan Kurtoğlu’na sorduk. Bize tarihten alıntılarla anlattığı gerçekler kan donduran cinsten oldu. Bitcoin’e yatırım yapmadan önce Dr. Kurtoğlu’nun anlattıklarına kulak vermek isteyebilirsiniz. O’na göre ulus devletleri yıkmak, şirket oligarşisinde bir dünya kurmak ve nakit parayı ortadan kaldırarak insanların özgürlüklerini elinden almak için büyük bir tezgah kuruldu. Ekonomik anlamda güvenilir tek liman ise altın.

Öncelikle sanal parayı 1974’te ilk üretenin IMF olduğunu kaydeden Dr. Kurtoğlu’na Bitcoin hakkındaki düşüncelerini sorduğumuzda bize “Dünyada bugün 1200 çeşit sanal para var. Bunların içinde Bitcoin en şöhretli olanı. Bugün 15 bin doları geçtiğini görüyoruz. Piyasadaki toplam hacmi 215 milyar doların üzerinde. Diyelim bugün tanesi 13 bin dolardan 10 Bitcoin aldınız. 130 bin dolar. Türkiye’de bu Bitcoinleri paraya çevirebileceğiniz üç merkez olduğunu görüyoruz. Bir müddet sonra elinizdeki Bitcoinleri buraya gidip nakde çevirmek istediğinizde kazandığınızı zannettiğiniz paradan nasıl hizmet bedeli adı altında büyük komisyonlar kesildiğini göreceksiniz. Bu bir ihtimal değil gerçek. Bitcoin’de insanları cezbeden pek çok şey husus var. Ancak bu işe kafa yoran vatandaşlarımıza söylemek istediğim bir şey var: bu iş tam anlamıyla bir kumar! Kim tarafından oluşturulduğu hala bilinmiyor. Her gün yeni bir teori atılıyor ortaya. Satoşi Nakamoto adında Japon bir yazılımcının adı ön plana çıkıyor ancak kim olduğuna dair net bir bilgi yok. Son zamanlarda Avusturalya’dan çıktığı söyleniyor. Kesin olan bir şey varsa o da bu işin arkasında dünyadaki para babalarından biri olduğu. Ben kuvvetle muhtemel Rothschild ailesi olduğunu düşünüyorum. The Economist dergisinin 1988 sayısının kapağı Bitcoin’di. Bu dergi Rothschild ailesinin. Elon Musk gibi kişilerin de adı geçiyor ama bu iş onun gücünü aşar” diyor ve ekliyor: Bitcoin tam bir kaos çağrısıdır. Trump’ın Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu kabul etmesi kadar felaket bir meseledir.

ŞİRKET OLİGARŞİSİNİN ÖNÜ AÇILACAK

İşin ciddiyetini vurgulamak isteyen Dr. Kurtoğlu, şunları anlatıyor: Para ve din, Tapınak Şövalyeleri’nden bu yana politikanın katalizörü oldu. Bir yandan dinler dönüştürülüyor bir taraftan ise para. Çünkü bir ülkenin parasını ele geçirdiyseniz orada her şeyi yapabilirsiniz. Rothschild ailesinden Mayer Rothchild ‘Bana bir ülkenin parasının kontrolünü verin. Kanunları hangi soytarının yaptığına bakmam’ der. Osmanlı İmparatorluğu’na bu yapıldı. İngiliz-Fransız ortaklığıyla kurulan ve Osmanlı Merkez Bankası olarak tayin edilmesi oyunları ile yıkıldı. Bizi savaşta yenemediler ama bu oyunlarıyla yıktılar. Dünyada çok büyük bir finansal kriz tezgahlanıyor. Bu kez sadece bir-iki ülke batmayacak. Bütün ülkeleri batıracaklar. Nasıl mı? Şimdilerde insanların ağzına bir parmak bal çalıyorlar ama arka planda büyük bir kandırmaca dönüyor. Arkasında kimin olduğunu bilmediğimiz, resmi bir banka ya da devlete bağlı olmayan, gölgeli bir sistem. İyi yönleri pazarlanıyor. Öte yanda bu aslında sanal paraya geçiş ve ulus devletleri yıkmada kullanılacak bir operasyon! Amaçları devletleri yıkarak şirketleri öne çıkarmak. Size bunu basit bir örnekle anlatabilirim; The Scientific dergisinin 2011 Ekim sayısında bir istatistik yayınlandı. İki matematikçi bir de fizikçi, İsviçre İleri Teknoloji Enstitüsü’nün hocaları, bir araştırma yaptılar. Buna göre o tarihte dünyada 37 milyon şirket var dünyada. 37 milyon şirketin 43 bini ulusüstü. Bunlar dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 42’sine hükmediyorlar. 1318 holding var dünyada. 1318 holdingin sahiplerinden 147’si banka ve finans kuruluşu. Bundan sonra bizim yaptığımız araştırmalarda 147 adet banka ve finans kuruluşunun büyük hissedarları dünyada bildiğimiz 12 aile. Devleti ortadan kaldırdığınızda şirketlerin oligarşisiyle insanlar duman edilir! 1978 Washington Mutabakatı’na kadar ABD’de milli gelirinin yüzde 44’ünün yönetimi yüzde 1’lik bir kesimdeydi. 2008 krizinin ardından, 2010 yılında bu oran yüzde 64’e çıktı! Bitcoin ulus devletleri yıkma, insanların hürriyetini elinden alma projesidir. 

ÖZGÜRLÜK ELİMİZDEN ALINACAK

“Bitcoin, dolar ve altın arasında inanılmaz bir savaş var. 2016 sonunda dünyanın milli geliri 85 trilyon dolar ama buna mukabil sistemde dolaşan para yaklaşık 855 trilyon dolar. Bu paraların hacminin sadece 65 trilyon doları nakit. Diğerleri sanal. ABD dolarının dünyada nakit olarak dolaşan miktarı 1.5 trilyon civarında. Zaten ciddi miktarda sanal paranın döndüğü bir dünyada yaşıyoruz” diyen Kurtoğlu bir noktaya daha dikkat çekiyor: Bitcoin’in öne çıkarıldığı tarih. Yani 2009. Kurtoğlu “Yazılımına 2008 krizi tezgahlanmadan önce başlandı. Kriz patladıktan sonra Bitcoin’in adını duyar olduk. 2013’te 134 dolardı bugün 15 bin dolar üzerinde. Şu an ABD milliyetçileri ‘Dolar dünyanın ana döviz parası olsun ancak yeni bir yapıyla doları altına bağlayalım’ diyor. Küreselciler ise ‘Dolar devrini tamamladı. IMF’yi dünya merkez bankası yapalım. Adı Bitcoin veya başka bir şey. Ne olursa olsun bir sanal parayı doların yerine kullanalım’ diye savunuyorlar’ fikrini savunuyor. Peki sanal paranın fiyatını kim belirleyecek? Bunun için de tıpkı siyasette Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olduğu gibi 5 ülkeden oluşan Finansal Güvenlik Konseyi belirlenmesi ve fiyata da onların karar vermesi öneriliyor. Esas unsur bir tarafta doların yerine dijital para ikame ederken diğer yandan nakdi ortadan kaldırmak. Nakit paranın tedavülden kalkması insan hürriyetinin yüzde 80’nini alır götürür. Kartla alışveriş yaparken kartınızın çipinde problem olduğunda nakde başvuruyorsunuz. Nakit tamamen ortadan kalktığında ne yapacaksınız? Ya da paranız bir hacker tarafından ele geçirilirse? Bu durum insanlığı esir alabilecek bir şey. İnsanlar sistemi asla tenkit edemeyecekler.

Dinler de para da dönüştürülüyor. Bir ülkenin parasını ele geçirirseniz istediğinizi yaparsınız. Devletlere bağlı olmayan bir sanal parayla şirketlerin oligarşisinde yönetilen bir dünya planlanıyor.

BITCOIN-DOLAR SAVAŞINI KİM KAZANACAK?

Bitcoin konusunda vatandaşı şiddetle uyaran Dr. Kurtoğlu’na ‘Ne yapmalıyız?’ diye sorduk. Cevabı şöyle oldu: “16 ABD istihbarat kurumuna başkanlık yapmış ve aynı zamanda Pentagıon’un danışmanı olan James Rickards’ın Kur Savaşları-Bir Sonraki Küresel Krizin Oluşumu adlı kitabında söylediğine göre Pentagon 2009’dan beri uluslararası para savaşı tatbikatı yapıyor. Yukarıda 40 finansçı, ekonomist aşağıda 300 general ve albay… “ABD’nin Irak müdahalesi 3 trilyon dolara patladı. Bunu para oyunuyla yapsaydık 300 milyar dolara harcanacaktı” diyorlar. Bundan dolayı önümüzdeki dönemde dünya bir dolar-sanal para kavgasında olacak. Rickards’sın dediğine göre 2019’dan sonra altının ONS’u 10 bin doları geçecek. Benim tahminime göre ise altın önümüdeki 5 yıl içinde altının ONS’ı 5 bin doları geçecektir. Esas kavga burada. 1 Ocak-31 Ağustos tarihleri arasında Putin’in 74 milyar dolar altın satın aldı. İsrail, ABD, İngiltere, Çin… Hepsi altın topluyor. Vatandaşlarımıza önerim yatırımlarını altına yapmaları ve birkaç yıl beklemeleri. 20 yıl FED’in başkanlığını yapan, 2008 krizinin mimarı Alan Greenspan “Gerçek olan tek para ve döviz altındır” der. Dünya önümüzdeki 5 yılda çok daha derin bir krize girecek. Bu süreçte para yatırılacak olan tek şey altın ve gümüş. Bunun dışında başta Bitcoin ve benzeri sanal paralar dolandırıcılık ve kumardır.

BITCOIN VAKFI KURUCUSU JON MATONIS

GELECEĞİ SANAL PARA ÇİZECEK 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde bu yıl altıncısını düzenlediği Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nda konuşmacı olan Bitcoin Vakfı Kurucu Direktörü Jon Matonis ‘Bitcoin’in Taht Oyunları’ adlı sunumunda sanal para ile yeni bir dünya düzeni kurulabileceğini anlattı. Matonis “İlk parayı Lidyalı sarraflar üretmişti. Daha sonra kral sistemi beğenince para krallık bünyesinde üretilmeye başladı. O gün bugündür paranın basımı devletlerin elinde bulunuyor. Kimse aksini hayal etmemişti. Devletlerin sunduğunu almaya ve vergimizi ödemeye yüzyıllardır devam ediyoruz. Oysa Bitcoin 9 yıl gibi kısa bir sürede bunun böyle olmak zorunda olmadığını kanıtladı” diyerek söze başladı. Bitcoin’in dünya üstündeki birçok para biriminden daha legal olduğunu savunan Matonis, kripto paranın toplam piyasa değeri 220 milyar dolar olarak kaydetti. Altının toplam piyasa değerini yakalamak için 1 Bitcoin’in 400 bin dolar olması gerektiğini vurgulayan kurucu direktör “Üst sınır olarak 21 milyon Bitcoin belirledik. Daha fazla üretim olmayacak. Yüzde 99’u 2030 yılına kadar ihraç edilmiş olacak. Kalan yüzde 1’lik kısmı ise çok yavaş şekilde 2140 yılına kadar alınmış olacak” diyor ve ekliyor: Bitcoin yakın bir dönemde dünyadaki tüm altının piyasa değerini geçecek. Böylece orta kesim rant sağlayıcıları devreden çıkarmak da mümkün olacak. Bitcoin ile paranız üzerinden rant sağlayan, ihraç eden, basan, vergilendiren kişilere ihtiyacınız yok. Dolar ve avronun gelecek dönemde önemi giderek azalacak. Sanal para birimleri tekelleşmeyi bitirecek ve böylece monopol dünya ortadan kalkacak. Merkez bankalarının olmadığı bir dünya düzeni kurulabilir. Bitcoin’de günlük 235 bin 723 işlem yapılıyor. Gelecek dönemde sanal para kullanımı nedeniyle gelir vergileri de düşecek. Bunun oluşturduğu eksikliği devletler tüketim vergilerini artırarak telafi etme yoluna gidebilir.

Bitcoin Vakfı Kurucu Direktörü Jon Matonis sanal para ile kurulacak yeni dünyada kişilerin ekonomik bağımsızlıklarını ilan edeceğini söylüyor. Akademisyen, ekonomist, yakın çağ siyasi tarih uzmanı ve yazar Dr. Ramazan Kurtoğlu ise sanal parayı ulus devletlerini yıkmak, nakit parayı ortadan kaldırmak ve şirket oligarşisini güçlendirmek için düzenlenmiş bir tezgah olarak değerlendiriyor. Bitcoin dünyamıza özgürlük mü getirecek esaret mi? Karar sizin.

Rothschild ailesine ait olan The Economist dergisinin 1988 sayısının kapağında yer alan çizimde yanan doların küllerinden doğan bir anka kuşu ve göğsünde üzerinde 2018 yazan yeni bir para birimi var. Başlıkta ise yeni bir dünya düzeni kurulacağı söyleniyor. Bu görüntü akıllara Bitcoin’in 30 yıl önce planlanan bir proje olduğunu getirdi.

VEDAT TURKOGLU AYYILDIZ 

TİM STRATEJİ DAİRE BAŞKANI

SANAL PARANIN GÜVENCESİ YOK

AYYILDIZ TIM ekibinde orgeneral rütbesinde görev yapan Vedat Türkoğlu’na Bitcoin’in gerçekten iddia edildiği gibi güvenilir olup olmadığını sorduk. Bu sanal paraya para yatırmayı planlayanlara birkaç öneride bulunana Türkoğlu, sanal paranın doğurabileceği tehlikeleri sıraladı: Halkımızın bilinçlenmesi ve yatırım yapmadan önce ufak da olsa birkaç bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Evet, herkes Bitcoin ile alakalı bilgileri internetten paylaşıyor fakat avantajları ve dezavantajları olarak değerlendirirsek eğer, dezavantajlarını AYYILDIZ TIM ekibinden duymanın daha faydalı olacağına inanıyorum. Bitcoin, 2008 yılında hayata geçirilen kısaltması BTC olan bir dijital para birimi. Herhangi bir resmi kurum veya merkez bankasıyla bir ilişkisi yok. Bitcoin yazılımını yaptığı öne sürülen Satoshi Nakamoto’nun kimliği ve gerçekliği hala kesin olarak bilinmemekle birlikte ABD veya Avrupa’da yaşayan bir kriptografi uzmanı olduğu yönünde spekülasyonlar mevcut. Bitcoin almak için dijital bir cüzdan oluşturursunuz ve alış işlemlerini ister banka havalesi ile ister kredi kartı ile yaparsınız. Aracısı veya komisyoncusu olmadığı için masraflar çok düşük. Bitcoin, lira, dolar, euro gibi birçok para birimine dönüştürülebilir. Gerçek kişi ve kurumlar tarafından kullanımı yaygınlaştığı gibi kayıt dışı ekonomilerde de kullanılma eğiliminde olduğundan siber saldırılara da açık bir platform.

YASADIŞI İŞLEM YAPANLAR İÇİN İDEAL

Bitcoin’in düşük enflasyon riski, taşıma kolaylığı, takip edilemiyor olması gibi avantajları olsa da hala birçok dezavantajı var. Takip edilemiyor oluşu avantaj sağladığı gibi aynı zamanda yasal olmayan işlemler içinde kullanılmasına uygun bir ortam oluşturuyor. Örneğin kötü niyetli yani siyah şapkalı hacker dediğimiz kişiler, bu para birimini kullanarak kendi izlerini kolayca kaybettirebiliyorlar. Ayrıca henüz bir Bitcoin regülasyonu olmadığı için kaybedilen, ele geçirilen Bitcoin’lerin geri alınabilmesi için geliştirilen bir yöntem yok. Yani hesabınızı kaybederseniz geri almak için yapabileceğiniz pek fazla şey yok. Yine örnek vermek gerekirse banka bilgilerinizi kaybettiğinizde hemen bankayla iletişime geçip kartınızın iptalini isteyebilir ya da yeni kart talebinde bulunarak hesabınizi kurtarabilirsiniz. Aynı şeyler Bitcoin için mümkün değil. Kişisel fikrime göre Bitcoin, yasadışı para transferi yapan kesim için ideal bir ödeme aracı!

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI 

Geçtiğimiz günlerde Diyanet’e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı internet sitesinde vatandaşlardan gelen “Bitcoin ve Ethereum gibi sanal paraları yatırım amaçlı almak caiz midir?” sorusuna yanıt verildi. Kurul, Bitcoin’in devlet tarafından tanınmaması nedeniyle alım ya da satımının uygun olmadığını söyledi. Diyanet İşleri’nden gelen açıklama şu şekilde: Para, devletçe bastırılan ve ülke içinde mübadele aracı olarak kullanılan, üzerinde rakamsal değeri yazılı, kağıt ya da metal nesnedir. Sanal para ise; arkasında herhangi merkezi finansal kurum bulunmaksızın kullanıcılar arasında doğrudan ticari alışverişe imkan tanıyan her kullanıcı için özel kriptolanmış/şifrelenmiş para birimidir. Bir para biriminin para hükmünde olabilmesi için ya değerini devlet otoritesinden almalı ya da altın gibi zati bir değere sahip olmalıdır. Sanal paralar her ne kadar bazı kesimler tarafından mübadele aracı olarak kullanılmakta ise de devletin sağladığı itibari değere ve güce sahip olmaması arkasında merkezi bir finansal kurumun bulunmayışı ve devlet teminatı altında olmaması sebebi ile para olarak değerlendirilemez. Arıca değer kazanıp kaybetme hususunda spekülasyona açık olmaları daha çok kara para aklama amacı gibi meşru olmayan iş ve işlemlerde kolaylıkla kullanılabilmesi ve devletin demetim ve gözetiminden uzak olması gibi sebeplerle sanal paraların alım satımını yapmak şu aşamada dinen uygun değildir.