24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Zihninizi kodlayın hedef başarı

Kariyerinizin tıkandığını hissediyor, ilerleme kaydetmekte zorlanıyorsanız kendinizi yetersiz olmakla suçlamadan önce kurumsal detoks yöntemlerini öğrenmeye bakın! NLP uzmanı Burcu Polat Demir, “Bu yöntemlerle zihni ‘başarı’ya odaklamak mümkün” diyor.

BÜŞRA UĞRAŞ23 Temmuz 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Zihninizi kodlayın hedef başarı

NLP nedir? Neden uygulanır?

Açılımı Nöro Linguistik Programlama. Yani otomatikleştirdiğimiz istenmeyen davranış ya da düşüncelerimizi bilinçli hale getirip, dil yoluyla zihni programlama. Kişiler hayatlarında takıldıkları noktalara, istenmeyen davranışlarına, iş hayatındaki tatminsizlik veya mutsuzluk duyduğu durumlarda bir uzmana ihtiyaç duyuyor. NLP ile tanışıp hayatlarına uyguladıklarında daha kolay çözümlere ulaşabiliyor. Zihnini daha kolay adapte edip fazla kaygı, aşırı düşünme, takıntı ya da fobilerinden kurtulabiliyor. NLP, 12 yaş sonrası tüm bireylere uygulanabilir. Kişinin seanslarda aldıkları sonuç efektif ve hayata uygulanabilen yöntemler olduğu için uygulama alanı da oldukça fazla.

NLP nerede devreye giriyor?

Kurum içi iletişimde kullanılan dilin, çalışanlar üzerindeki etkisi ve bu durumun getirdiği katkı veya zararlar masaya yatırılır. Yönetim “Hayal gücünüzü harekete geçirin” derken çalışan bunu nasıl algılıyor? NLP ile bireylerin zihin işleyişlerini beş duyuyla yönetmesi ve geliştirmesi konusundan yola çıkarak kurumun da kendi iletişim ağıyla kendi işleyişini çalışan-yönetici ortaklığında oluşturması gerekir. 

NLP kurumsal detoks yöntemi daha önce uygulanan bir şey miydi?

Kurumsal detoks, kurumda yaşamın sağlıklı devamını sağlayabilmek, kişilerin rahat nefes almasını engelleyen unsurları ortaya çıkarmak ve arındırmak için uygulanır. Kişilerin sadece fiziksel olarak şirket binasında bulunmalarından ziyade, zihinleriyle ve tüm verimlilikleriyle kuruma katkı sağlamaları uygulamanın hareket noktası. Şu an ülkemizde bunu uygulayan başarılı şirketler var.İşveren ne yapmalı?

NLP bünyesinde birçok yöntem bulunuyor. Bunlardan biri modelleme. Örneğin Google gibi dünyada işleyişinin hayranlıkla izlendiği bir şirketin çalışanlarına uygulamasını; kendi şirketinde de uygulamak isteyen bir işverenin şu noktalara dikkat etmesi gerekiyor; o şirketin hangi katmanları kendi şirketiyle örtüşen özelliklere sahip, esneyebilecekleri noktalar neler?  Kurumun işleyişini tıkayan, sağlıklı çalışması önünde bulunan engeller neler? Tüm bunların rakamlarla, şirketin misyonu ve izlediği yolla uyum içinde ilerlemesi hayati önem taşıyor. Kendine uyum sağlayan, akışında mali ve hukuki esnekliği de sağlayabildiğinde eski işleyişinden kat kat iyi, mali olarak fayda sağlanmış ve çalışan memnuniyetinin oldukça yüksek olduğu şirketler başarılı olabiliyor. Ülkemizde “Kimse işinden memnun değil” diye bir mit var ama “İşimi ve şirketimi seviyorum” diyenlerin de sayısı sanıldığı kadar az değil. Vizyonlama da şirketin öngördüğü sürede yapacakları ve hedefledikleriyle ilgili yapılan ortak bir çalışmayı içeriyor. Sağlıklı ve iyi çalışan organların efektif çalışmasına katkıda bulunması için kirli ve işlemeyen düşüncelerden kurumun uzaklaşması verime olumlu katkıda bulunacaktır.

Kurum içi iletişimi arttırmak için nasıl bir yöntem uygulanıyor?

Hepimiz dış dünyayı farklı temsil sistemleriyle algılarız. Bilgisayar karşısında fazla zaman geçiren bireylerin az kelime kullanan bir ifade biçimi geliştirdikleri söylenir. Kurum içinde kişiye uygun görev dağılımı yapıldığını varsayarsak insan kaynaklarıyla muhasebe departmanının aynı dili konuştuklarında aynı şeyleri anlayamayabileceklerini tahmin edersiniz. Görsel hafızası zayıf olan bir çalışanın aldığı üniversite eğitiminden dolayı pazarlama ve reklam departmanında başarılı işlere imza atamaması da örnekler arasında gösterilebilir. Burada departmanlara yönelik kurulacak farklı sistem modelleri, çalışanların gösterdiği doğru noktalara doğru algı tepkileri, çalışanın, kurumun diline hızla adapte olmasını ve NLP yöntemiyle kurum içi verimin de artacağını bu noktada söyleyebiliriz.

KÖTÜ ÇALIŞAN YOKTUR KÖTÜ YÖNETİCİ VARDIR

Z kuşağı dediğimiz yetişkinler yavaş yavaş iş dünyasında yerlerini alıyorlar. Baskı, tek tip düzen, sert kuralların çok harekete geçiremediği sessiz bir dil hakim. Dolayısıyla bireyin verimliliği; kurumu tarafından ona verilen değerden geçerken, çalışan bireyselleşebildiği ortamda daha özgün işlere imza atabiliyor. Son zamanlarda kullanılan ‘Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır’ diye bir söz var. Bunu kurumlara örneklersek çalışanını iyi tanıyan yönetici takımının başarılı olma potansiyeli yüksek dersek de yanlış olmaz.