25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

ABD korumalı DEAŞ koridoru

Rakka’yı anlaşmayla terör örgütü PYD’ye bırakan DEAŞ’lı teröristlerin ABD’nin ‘gözetiminde’ elini kolunu sallayarak şehirden ayrıldığı ortaya çıktı. Pentagon itiraf gibi açıklamayla DEAŞ’lıların tahliyesini doğruladı.

DIŞ HABERLER15 Kasım 2017 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:

Suriye savaşında terör örgütleri DEAŞ ile  PKK/PYD’nin aralarındaki çatışmaların göstermelik olduğu ve aslında iki örgütün de ABD tarafından Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme amacıyla kullanıldığını bir kez daha ispat eden görüntüler ortaya çıktı. Silahlı DEAŞ’lı teröristlerin PYD ile anlaşarak Pentagon gözetiminde Rakka’dan tahliye edildiğinin belgeleri basına yansıdı. DEAŞ’lıları taşıyan kamyon şoförü, silahlı teröristleri aileleriyle birlikte taşıdığı ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi. 

GÜVENLİĞİ PYD SAĞLADI

Bu açıklamalara ABD’den de doğrulama geldi. Hem ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü hem de “ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyon”un Sözcüsü, DEAŞ-PYD anlaşmasının kendi gözetiminde yapıldığını itiraf etti. Bu itirafla Rakka’dan kaçan binlerce DEAŞ’lı teröristin ABD ve PKK/PYD’nin sağladığı güvenli koridordan geçerek başta Avrupa olmak üzere onlarca ülkeye dağıldığı da ortaya çıktı. İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin yayınladığı Quentin Sommerville ve Riam Dalati imzalı haberde 250 DEAŞ teröristi ve ailesinin, ABD-İngiltere öncülüğündeki koalisyon ile ana omurgasını PKK/PYD’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ortak operasyonuyla Rakka’dan güvenli bir şekilde tahliye edildiğini ortaya koydu. 

DÜNYAYA DAĞILDILAR

BBC’ye göre tahliyeler, SDG’nin, Rakka’yı DEAŞ’ın elinden aldığı geçen ay gerçekleşti. Tahliye edilen DEAŞ’lılar arasında, örgütün önde gelen teröristlerinin yanı sıra çok sayıda yabancı savaşçı da vardı. Rakka’dan tahliye edilen militanların bir kısmı Suriye geneline dağılırken, aralarından bazılarının da Türkiye’ye gittiği ortaya çıktı.Haberde teröristleri taşıyan kamyon şoförü Ebu Fevzi ve arkadaşlarının tanıklıklarına yer veriliyor. Şoförler, 12 Ekim’de SDG’nin kendilerinden, Tabka’da savaştan kaçan sivil aileleri kuzeydeki bir kampa götürmelerini istediğini söylüyor. Ancak konvoy bir araya geldiğinde kamyonlarda sivil aileler yerine DEAŞ’lılar, aileleri ve tonlarca silah ile mühimmat olduğu ortaya çıkıyor. Kamyon şoförlerinden Ebu Fevzi gördüklerini şöyle anlattı: “Rakka’ya girdiğimiz andan itibaren korkmaya başladık. SDG ile birlikte girmemiz gerekiyordu ama yalnız başımıza girdik. Şehre girer girmez, üzerlerinde bomba yüklü intihar yelekleri ve silahları olan DEAŞ’lıları gördük. Kamyonlarımıza bubi tuzakları kurdular. Anlaşmada ters giden bir şeyler olsaydı tüm konvoyu havaya uçuracaklardı. Çocuklarının ve eşlerinin üzerinde bile intihar yelekleri vardı.” 

7 KM’LİK TERÖRİST KONVOYU

Bir şoför, konvoyun altı yedi km uzunluğunda olduğunu, 50 kamyon, 13 otobüs ve 100’den fazla DEAŞ’a ait araçtan oluştuğunu söyledi. Bu sırada Suriyeli Kürt birliklerin (PKK/PYD) medya mensuplarını Rakka’dan uzaklaştı. SDG resmi açıklamalarında yalnızca birkaç savaşçının ayrıldığını, tahliye edilenlerin hepsinin bölge halkı olduğunu duyurdu. Ancak bu yalan kısa sürede ortaya çıktı.  DEAŞ’lı teröristlerin arasında çok sayıda yabancı olduğunu bildiren kamyon şoförü, “Fransa, Türkiye, Azerbaycan, Pakistan, Yemen, Suudi, Çin, Tunus, Mısır…” dedi. 

BBC haberinde insan kaçakçılarıyla da yapıyan görüşmeler yer aldı. Türkiye-Suriye sınırındaki insan kaçakçısı İmad, “Son birkaç haftada Rakka’dan ayrılıp Türkiye’ye gitmek isteyen çok sayıda aile oldu. Yalnızca bu hafta ben kendim 20 aileyi geçirdim. Çoğu yabancıydı ama Suriyeliler de vardı” dedi. İmad, kişi başına 600 dolar, aile başına da 1500 dolar ücret alıyor. Bir diğer insan kaçakçısı da son birkaç haftada çok sayıda ailenin geçtiğini söyledi. Türkiye’nin sınır kontrollerini sıklaştırmasıyla da insan kaçakçılarının da işi zorlaştı.  

ABD: SADECE GÖZLEMLEDİK

ABD ve PKK/PYD’nin dünyaya yaptıkları DEAŞ’lı canlı bomba ihracının deşifre olması üzerine Pentagon itiraf etmek zorunda kaldı. Pentagon sözcülerinden Eric Pahon, terör örgütleri arasındaki anlaşmayı “yerel bir soruna bulunan yerel bir çözüm” olarak tanımladı. Anlaşmanın tamamen sivilleri koruma amaçlı olduğunu iddia eden Pahon, “Ortaklarımızla her zaman tam mutabık olmayabiliriz ama onların kendi sorunlarına çözüm bulmasına saygı duyuyoruz” dedi. Koalisyondan üst düzey bir yetkilinin anlaşmayı gözlemlediğine de değinen Pahon koalisyonun bu anlaşmanın aktif bir tarafı olmadığını savundu.

DEAŞ KARŞITI KOALİSYON SAYGI DUYMUŞ!

ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Ryan Dillon da pişkince bir açıklama yaparak “Bu bir sır değil. Koalisyon 10 ve 14 Ekim’de basın açıklamaları yaptı, BBC Radyo dahil birçok haber kuruluşu ile konuştu. Bu yerel bir soruna yerel bir çözümdü. Koalisyon tamamen katılmasa da ortaklarımızın kararına saygı duyduk.” ifadelerine yer verdi. Koalisyon açıklamasında, anlaşma sivillerin bölgeden tahliyesi için yapılmış bir düzenleme olarak duyurulmuştu. 17 Ekim’de video konferans yöntemi ile Pentagon’a bağlanan Albay Dillon, PKK/PYD’nin iki hafta içinde Rakka’dan 4 bin 300 sivili tahliye ettiğini, 350 DEAŞ militanının ise örgüte teslim olduğunu açıklamıştı. 

Moskova: ABD DEAŞ’ı koruyor 

Rusya Savunma Bakanlığı, DEAŞ’ın son kalesi olan Suriye’nin Ebu Kemal kasabasına düzenlenen operasyonun ABD öncülüğündeki koalisyonun DEAŞ’a verdiği desteği gözler önüne serdiğini belirtti. Rusya Savunma Bakanlığı, 9 Kasım’da Rus ordusunun bombardımanından kaçmayı başaran DEAŞ’lıların kilometrelerce uzunluktaki konvoylarla Deyr ez Zor’a bağlı Ebu Kemal’den Suriye-Irak sınırındaki Sabha Vadisi’ne doğru ilerlediği sırada Rus insansız hava araçlarıyla kaydedilen fotoğrafları yayınladı. Rus askeri grubunun uluslararası koalisyona iki kez başvurarak, Fırat Nehri’nin doğu kıyısındaki DEAŞ konvoylarını imha etmek için ortak operasyon düzenlemeyi önerdiğini kaydeden bakanlık, “ABD’liler, Cenevre sözleşmesini gerekçe gösterip ‘gönüllü olarak teslim olduklarını’ savundukları DEAŞ’lıları vurmayı mutlak surette reddetti” dedi.

DEAŞ-PYD ANLAŞMALARI

Rakka operasyonundan önce de DEAŞ ile PKK/PYD’nin Tabka’da anlaştığı  ortaya çıkmıştı. Daha önce PKK ile aynı kodlara sahip Amerikan silahlarını kullandıkları ortaya çıkan DEAŞ, Suriye-Irak sınırındaki Deyrizzor’da PKK/PYD karşısında çatışmadan 45 kilometre çekildi. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, PKK/PYD’lil teröristlerin Rakka’dan Deyrizor’un kuzeyine transfer edilerek DEAŞ saflarına girdiklerini belirterek her iki terör örgütünün de birbirleriyle çatışmadıklarını ancak Suriye ordu güçlerine yönelik saldırılarına devam ettiklerini bildirdi. 

900 terörist Türkiye’de!

İSTİHBARAT birimleri, son günlerde Suriye›den Türkiye›ye 900 DEAŞ’lının giriş yaptığı bildirmesinin ardından aralıksız sürdürülen operasyonlarda onlarca terörist saldırı hazırlığındayken yakalandı. BBC’nin belgelediği tarihten sonra ABD-PKK’nın sağladığı güvenli koridordan geçerek Türkiye’ye sızan DEAŞ’lılara karşı şu operasyonlar yürütüldü. Emniyet “eylem arayışında” olan  DEAŞ’lı teröristlere 25 ildeki operasyonlarda 283 kişinin gözaltına alandığı duyurdu. Operasyonlarda 16 Ekim’de İstanbul’da 39, 17 Ekim’de Manisa’da 2, 18 Ekim’de Tekirdağ’da 2, 21 Ekim’de Hatay’da 14, 21 Ekim’de Şanlıurfa’da 3, 22 Ekim’de Antalya’da 1, 7 Kasım’da Samsun’da 4, 9 Kasım’da Ankara’da 111, 10 Kasım’da İstanbul’da 82 ve Muğla’da 1, 13 Kasım’da da Yozgat’ta 4 DEAŞ’lı terörist eylem hazırlığındayken yakalandı.