16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

ABD teşvik etti İsrail katliam yaptı

Başbakan Yıldırım, Diyarbakır’da Kudüs mitingine katıldı, “Masum çocukların, bebeklerin üzerine kurşun yağdıran bu alçaklar daima utanç içinde yaşayacaklar. Bize düşen zulmün, zalimin karşısında olmaktır” dedi.

STAR / ATİNA21 Mayıs 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
ABD teşvik etti İsrail katliam yaptı

Başbakan Binali Yıldırım, Filistin halkına destek amacıyla ve “İnsanlık adına Diyarbakır meydanda” sloganıyla düzenlenen “Zulme Lanet Kudüs’e Destek” mitingine, Bingöl’de ise iftar programına katıldı. ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasına tepki gösteren Yıldırım, önemli mesajlar verdi:

LANETLİYORUM: Kudüs, Selahaddin Eyyubi’yi iyi bilir, iyi tanır. Mukaddes Kudüs’e göz koyan, orada kan dökenler Selahaddin Eyyubi’yi iyi bilirler. Kudüs fatihi, sizin evladınız Selahaddin Eyyubi’yi de rahmetle anıyorum. Filistin halkına zulmeden, Harem-i Şerif’te kan döken İsraillileri lanetliyorum, kınıyorum. Masum çocukların, bebeklerin üzerine kurşun yağdıran bu alçaklar daima utanç içinde yaşayacaklar. Kardeşlerim bize düşen zulmün, zalimin karşısında omuz omuza hep beraber olmaktır. 

HANÇER SAPLADILAR: Ülkeleri için barışçıl gösteri yapan Filistinli çocukların, kadınların üzerine acımasızca kurşun yağdırdılar. Bütün İslam ümmetinin kalbine hançer sapladılar. Allah zulüm düzenlerini başlarına yıksın. Dünyaya hükmeden zalimler, Müslümanların başını öne eğdirmek istiyor. Selahaddin Eyyubi’nin, Sultan Alparslan’ın, Sultan Fatih’in intikamını almak istiyor. Buna izin vermeyiz. Zalimlere, katillere, ruhlarını düşmanlara satan alçaklara boyun eğmeyiz. 

KANA BULADILAR: Kudüs ilk kıblemiz, mukkades bir belde. Sadece Müslüman ve Hıristiyanlar’ın değil, 3 dinin buluştuğu, hoşgörünün, insanlığın merkezi. Ama İsrail yönetimi bu güzel beldeyi kana buladı. 8 yaşındaki bebekten, 70 yaşındaki neneye kadar herkesi gözlerini kırpmadan öldürdü. Bu vahşete de dünyanın efendisi olduğunu söyleyen Amerika, seyirci kaldı, teşvik de etti. Dolayısıyla Filistin’de şehit edilen 63 kardeşimizin katili İsrail yönetimi olmakla beraber, aynı zamanda Kudüs’e büyükelçiliğini taşımada ısrar eden Amerikan yönetimidir, ikisi de sorumludur. Bölgeyi kana bulamışlardır. İstikrarı, barışı maalesef yıkmışlardır. 

ZULÜMLE ABAT OLUNMAZ: ABD yönetimi yanlış karar vererek adeta ateşe benzin dökmüştür.  Büyükelçiliğini inatla bütün uluslararası kanunlara, kurallara aykırı olarak Kudüs’e taşıma inadından vazgeçmedi. 14 Mayıs’ta Amerika, İsrail ile beraber Kudüs’te büyükelçilik açarken, eğlence yaparken aynı zamanda savunmasız bebekler de dahil Filistinli kardeşlerimiz, İsrail askerlerinin kurşunlarıyla şehit oldular. Amerika ve İsrail, bu alçakça saldırıyı sadece seyretti, sadece eğlence ile yetindi. Ey yeryüzünün vicdansız zorbaları yazıklar olsun size, yuh olsun size. Ey mukaddesat bilmeyen, ey peygamber hatırası dinlemeyen zalimler biliniz ki zulümle abat olunmaz.   

BİZİM MESELEMİZ: O yüzden Filistin meselesi bizim meselemizdir diyoruz. Bizim anlayışımızda, inancımı da hesap günü vardır, bu yüzden diyoruz ki devlet vatandaşındır, vatandaştır devletin sahibi. Devletin gücünü kendi gücü zannedenler Türkiye’de darbe yapmaya kalktılar, milli iradeyi yok etmeye çalıştılar, vesayet altına girdiler.

UYANIK OLALIM: Avrupa Ortaçağ karanlığında can çekişirken bizim ecdadımız, devletimiz yeryüzüne ışık saçıyordu. Biz yüzyıllarca farklı inançları, farklı düşünceleri bir arada tutarak yaşadık, bugün de birliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışma ruhumuzu korumaya devam ediyoruz. Bunun için dünyanın bütün mazlumlarının yanındayız, bunun için kan döken terör örgütlerinin karşısındayız. PKK’nın da PYD’nin de YPG’nin de DEAŞ’ın da FETÖ’nün de alayının da karşısındayız. Emperyalistler bizim çocuklarımız üzerinden proje örgütler kuruyor, uyanık olalım. PKK’nın Kürtler diye bir sorunu yok, Kürtlerin PKK diye bir sorunu var. 

NAMUS BORCUMUZ: Terör örgütü artık gençlerimizi dağa çıkaramıyorlar, artık evlerimizi basıp insanlarımızı öldüremiyorlar, huzurumuzu bozamıyorlar, bozamayacaklar çünkü bu ayyıldızlı bayrağı sallayan Diyarbakırlı kardeşlerim teröre en güzel cevabı veriyor. İnlerinde onları etkisiz hale getirdik. Biz birbirimizin öz kardeşiyiz. Kardeşlik hukukunu korumak bizim namus borcumuzdur. Namus nedir, namus borcu nedir, kardeşlik hukuku bilmeyenler,aramıza asla giremezler. Bakın bu emperyal güçler şimdi de Irak›ta, Suriye›de bir terör yapılanmasına gidiyorlar. 

DİYARBAKIR’DAN İSRAİL’E LANET YAĞDI

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Büyük Kudüs Mitingi’nde İsrail ve terör örgütü PKK’ya sert mesaj verdi. Binlerce kişinin katıldığı mitingde İsrail’e öfke yağdı. İsrail’in katliam ve işgallerine dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, (İsrail’in Gazze’deki katliamı için “Ey mukaddesat bilmeyen,ey peygamber hatırası dinlemeyen zalimler, biliniz ki zulümle abat olunmaz” dedi. PKK terör örgütünün 6-8 ekimde katlettiği 50’den fazla Kürt vatandaşı hatırlatan Başbakan Yıldırım, “Hiçbir şeytani örgüt bu ülkenin analarına bir daha gözyaşı döktüremeyecek. Hiçbir şeytani şebeke bu ülkenin çocuklarını dağa çıkaramayacak. Bütün vatandaşlarımızın hukukuna sımsıkı sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı. aşbakan Binali Yıldırım, Yunanistan’ın To Vima gazetesine verdiği mülakatta iki ülke ilişkilerini değerlendirdi. Ege Denizi’nde iki ülke arasındaki ihtilaflara değinen Yıldırım, Yunanistan’ın Ege’yi tümüyle Yunan denizi sayan bir tutum içinde olduğunu belirterek, “Gerginlik, sadece Türkiye’nin çabalarıyla giderilemez. İki taraf da diğerinin hassasiyetlerinin farkında. Sakinliğin iki tarafın da çıkarına olduğunu anlamamız gerekiyor. Sorun yaratmaktan kaçınmak bir şey, tez değiştirmek başka bir şeydir. Yunan tarafından medya dahil olmak üzere daha olgun bir tavır takınmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile yakın çalışma ilişkisi olduğunu ve gerginlikten kaçınılması için sürekli diyaloğun katkı sağlayacağını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: 

ÖN YARGILAR BİTMELİ

“Ege’de savaş uçağı düştüğünde hemen kendisini aradım ve taziyelerimi ilettim. 2017 yılında 921 bin Türk Yunanistan’ı ziyaret etti, Türkiye’yi ise 595 bin Yunan ziyaret etti. İki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi ön yargıların aşılmasına yardımcı olacak.” Ege Denizi’ndeki adalara ilişkin sorunların çözümü için “dikkatli ve sabırlı” müzakere süreçlerine ihtiyaç duyulduğunu belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: 

TEKERLEĞİN İCADI DEĞİL

“Şüphesiz ki uluslararası anlaşmalarla Yunanistan’a verilmemiş bazı coğrafi oluşumlar var. Ege’deki anlaşmazlıkların listesinde bunlar da bulunuyor. Türkiye, uluslararası anlaşmalarla Yunanistan’a verilmiş olan adalar üzerindeki egemenliğinden şüphe etmiyor. Yeni bir şeyden söz etmiyoruz. Bu meselelerin çözümü için tekerliği keşfetmeye gerek yok. Bu açıdan iki ülke yıllardır diyalog yoluyla uluslararası hukuka uygun bir müktesebat oluşturmuştur.”   Yıldırım, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Yunanistan’a kaçan ve iltica talebinde bulunan darbecilere ilişkin de şunları söyledi: 

HUKUKA UYMUYOR

“Bunlar, masum insanların yaşamlarını yitirmelerine, birçok insanın yaralanmasına yol açan darbe girişiminde faal bir şekilde yer aldılar. Seçilmiş cumhurbaşkanını hedef aldılar. Bu kişiler, demokratik yoldan seçilmiş hükümeti devirmeyi başaramadıklarını anladıklarında, bu sekiz kişilik grup helikopterle yasa dışı bir şekilde kaçtı.” Yunan adaletinin uluslararası hukuk ilke ve kurallarına aykırı olarak bunları cezasız bırakıp darbe kurbanlarının haklarını çiğnediğine dikkati çeken Yıldırım, “Yunan İltica Komisyonunun 2 darbeci kaçağa iltica hakkı tanınması kararı ise başka bir düş kırıklığı kaynağı olmuştur. Buna karşı, Yunan hükümetinin karara itiraz etmesini olumlu karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.      

KIBRIS’TA HAZIMSIZLAR

Kıbrıs meselesine ilişkin “Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini hazmedemiyor” ifadelerini kullanan Yıldırım, 1968’den bu yana tüm çabaların bu nedenle çözümsüz kaldığını kaydetti. Çözümün, Doğu Akdeniz’in istikrar ve refahına katkıda bulunacağını vurgulayan Yıldırım, Rum kesiminin tek taraflı hidrokarbon arama çalışmalarına ilişkin, “Bu mesele de Rumların dar görüşlü yaklaşımlarına bir örnektir. Rumlar, adanın tümü onlarınmış gibi davranıyorlar ve Türklerin haklarını görmezlikten geliyorlar. Türkiye haklarını korumaya devam edecektir” dedi.