16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım: Projelerimizi 'İstanbul 4.0' söylemi altında geliştirdik

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım, 'Şehirdeki her şeyi ölçmemiz, verileri toplamamız, depolamamız, veriyi analiz edip kararlar üretmemiz gerekir. İstanbul 4.0 dedik ve projelerimizi bu söylem altında geliştirdik.' dedi.

AA13 Mart 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım: Projelerimizi 'İstanbul 4.0' söylemi altında geliştirdik

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Yaradanın mükemmel sisteminden örnekle, bizim de şehirdeki her şeyi ölçmemiz, bu verileri toplamamız, depolamamız, büyük veriyi analiz edip sentezlerinden kararlar üretmemiz gerekir. Yeni nesil belediyecilik anlayışı da bu 4 temel süreç üzerine inşa edilmelidir. Bu nedenle İstanbul 4.0 dedik ve projelerimizi bu çatı söylemi altında geliştirdik." dedi.

Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) ev sahipliğinde Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde düzenlenen Uluslararası Dünya Akıllı Şehirler Kongresi'nde yaptığı konuşmada, insan vücudunda milyarlarca reseptör, bunların ürettiği milyarlarca veri, bu veriyi an be an beyne taşıyan sinir sistemi, son nefese kadar bu verileri depolayan bir hafıza, 7/24 durmadan, verileri işleyen, analiz eden, kararlar alan ve uygulayan bir beyin olduğunu belirterek, şehirlerde de milyarlarca veri üretildiğini söyledi.

Hazreti Ali'nin "Sen kendini küçük bir cisim sanırsın ama en büyük alem sende gizlidir" sözünü anımsatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu alem, 4 temel süreç üzerinde tekamül eder: reseptör-ölçme, sinir sistemi-iletişim, hafıza-iletilenleri kaydetmek ve beyin-kaydedilenleri analiz, karar ve uygulamaya dönüştürmek. Şehirler de gece gündüz yaşayan bir sistemler bütünüdür. Yaradanın mükemmel sisteminden örnekle bizim de şehirdeki her şeyi ölçmemiz, bu verileri toplamamız, depolamamız, büyük veriyi analiz edip sentezlerinden kararlar üretmemiz gerekir. Yeni nesil belediyecilik anlayışı da bu 4 temel süreç üzerine inşa edilmelidir. Bu nedenle İstanbul 4.0 dedik ve projelerimizi bu çatı söylemin altında geliştirdik."

"DEĞİŞİMİN SADECE TAKİPÇİSİ VE TÜKETİCİSİ OLMAMALIYIZ"

İstanbul 4.0 ile ne yapmak istediklerini detaylı bir şekilde anlatan Binali Yıldırım, "Bunu anlamak için önce günümüz dünyasındaki değişimi, gelişimi, dönüşümü anlamak gerekir. Biliyorsunuz, son yıllarda hayatımıza önemli bir kavram girdi. Endüstri 4.0. Üzülerek söylemeliyim ki, bundan önceki 3 değişimin öncüsü olamadık, üreticisi olamadık, çoğunlukla tüketicisi olduk. Ancak biz, bu değişimin sadece takipçisi ve tüketicisi olmamalıyız, olmayacağız da." diye konuştu. Yıldırım, daha önceki değişimlerden farklı olarak Endüstri 4.0'ın en önemli ham maddesinin yetişmiş, eğitimli genç beyinler olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"İstanbul buna öncülük edecek. İstanbul, Türkiye'nin lokomotifidir. Bu işi İstanbul'da başarırsak, tüm Türkiye'de başarmış olacağız. İstanbul'da, Türkiye'nin kaderini değiştiren projelere imza atmış tecrübe ve bununla birlikte 5,5 milyon gencimizin dinamizmi ve azmiyle bunu başaracağız. 2021 yılına gelindiğinde, yapay zekaya 52.2 milyar dolar harcama yapılacağı, 2020 yılına gelindiğinde ise 20 milyardan fazla cihazın, nesnelerin, internet teknolojisi sayesinde birbirine bağlı olacağı tahmin ediliyor. Nesnelerin interneti de başta saydığımız 4 temel sürece ve bunları mümkün kılan teknolojiye dayanıyor." Yıldırım, ölçmeye ve ölçmeyi mümkün kılan sensörlerin bunlardan üretilen bilgiyi taşıyan iletişim altyapıların (sinir sistemi), bu bilgilerin depolandığı büyük veri alanların (hafıza) ve verileri analiz eden ve kararlar oluşturan yapay zeka (beyin) ile yeni nesnelerin bir anlamda birbiriyle konuşma imkanı verdiğini vurguladı.

"TEKNOLOJİNİN ÜRETİLECEĞİ 4 ÜSSÜMÜZ OLACAK"

Binali Yıldırım, şunları kaydetti: "Şehirler de gece gündüz yaşayan bir sistemler bütünüdür. İşte biz de İstanbul 4.0 modeli ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sunduğu bütün hizmetleri bu değişim ve dönüşümle adapte edeceğiz. Bunun için bu teknolojilerin üretileceği 4 üssümüz olacak. Bayrampaşa'da yapay zeka (yazılım ve bilişimin 4.0'ı) merkezi Türkiye Teknoloji Üssü olacak. Pendik'te Ar-Ge (temiz sanayinin 4.0'ı) yoğun yatırımların yapılacağı Endüstri Geliştirme Bölgesi kurulacak. Eyüpsultan'da yeni nesil tarım (tarımın 4.0'ı) uygulamaları geliştirecek Tarım Teknolojileri Üssü oluşturulacak. Sağlık (sağlığın 4.0'ı) alanında yeni çığırlar açacak Tuzla Biyoteknoloji Vadisi yapılacak." Kamu olarak önünü açacakları, üniversitelerin, özel sektörün ve girişimcilerin içini dolduracağı bu merkezlerde, Türkiye'nin stratejik sektörlerdeki rekabetçiliğinin zirve yapacağının altını çizen Yıldırım, "Haydarpaşa'da ise kurulacak tasarım merkezi ile bu fikirler markalaşacak ve dünyaya pazarlanacak. Bu üslerde şehircilik ve yönetişim alanında da fikirler projeler, yatırımlar doğacak. Gençlerle el ele verip ulaşımdan enerjiye, güvenlikten altyapıya kadar şehirciliğin her alanında akıllı uygulamalar geliştireceğiz." diye konuştu.

"AFETLERE KARŞI ERKEN UYARI SİSTEMLERİ GELİŞTİRECEĞİZ"

Sancaktepe'de kuracakları "Afet Yönetimi ve Akıllı Kent Merkezi'nde", şehre dair toplanan verilerin depolanacağını ve büyük veri merkezinin burada oluşturulacağını anlatan Yıldırım, "Akıllı Afet Yönetimi için binalara takılacak sensörler ile yapıların titreşimini izlerken, taşkından doluya kadar afetlere karşı erken uyarı sistemleri geliştireceğiz. Akıllı sayaçlarla, okuma ve açma/kapama gibi işlemler, online ve anlık yapılacak." dedi.

Yıldırım, "Ulaşım Asistanı" ile en kısa, en ucuz rotaların İstanbul'daki tüm ulaşım sistemlerini birleştirerek, yerelde anlık çözüm üretileceğini belirterek, projelere ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Her gün gerçekleşen 32 milyon seyahatin başlangıç ve bitişi, akış ve sıklığı tüm trafik yönlendirme ve yatırımlarını şekillendirecek büyük veriyi sağlarken, akıllı kavşak uygulamaları yoğunluğa göre akış ayarlayarak trafikte beklemeyi azaltacak. CCTV kameralarla kamusal alanlar, meydanlar ve parklar ailelerimiz için çok daha güvenli yerler haline gelecek. Sensörler gürültü ölçümleri yaparak şehrin huzuru ve gürültü bariyerleri için veriye dayalı çözümler sağlayacak.

Kaynağında çöp ayrıştırma ile sıfır atık politikası uygularken, geri dönüşün gelirini yine İstanbul'un öğrencilerine ulaşım indirimi olarak yansıtacağız. İstanbulkart, evden okula, okuldan eve günlük yaşamda ihtiyaç duyulan her noktada ödeme yapabilen bir e-cüzdana dönüşecek. Bina ve yapıların çatı/teras alanları güneş panelleri ile donatılarak şehir temiz enerji kaynakları ile beslenecek." Ortak alan giderlerini düşüreceklerini söyleyen Yıldırım, "Evlerin içi gibi aydınlık bir İstanbul için aydınlatma master planı ve akıllı direklerle verimlilik sağlanacak. Evde bakım hizmetlerinde takvim rutininden, S.O.S bilekliklere geçilecek, hastaların sağlığı uzaktan takip edilecek." dedi.

"HAYALLERİNİZİ ZORLAYACAK UYGULAMALARI YAPMAYA 18 GÜN KALDI"

Binali Yıldırım, tüm altyapılarda çalışan sensörler üzerinden 7 gün 24 saat toplanan verilerin analiz edileceğini ve yatırımların buna göre önceleneceğini ifade ederek, "Bu projeleri, proje olsun diye değil, teknolojiyi takip edelim diye değil, daha yaşanılır, daha güvenli, daha üreten, daha yeşil ve çevreci bir İstanbul için yapacağız. Bunu yapabilmek için yeni meslek alanlarına, bu alanlarda yetişmiş genç beyinlere, yeni teknolojilere ve ürünlerine ihtiyacımız var." diye konuştu. Projelerini hayata geçirmek için en büyük insan kaynağının 5,5 milyon pırıl pırıl genç olduğuna ve bunun Türkiye'nin en büyük hazinesi olacağına vurgu yayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Biz bu projeleri bir amaç için yapıyoruz. Bayrampaşa'da teknoloji üssünü kuruyoruz. Genç girişimcileri burada olmaları için teşvik edeceğiz. İstanbul'da toplanan muhtelif büyük veriyi, kişisel verilerin korunması ve güvenlik çerçevesinde anonim olarak gençlere, girişimcilere açacağız. Akıllı şehir ihtiyaçları da öncelikli olarak buradan temin edilecek. Yani İstanbul'a gelecek, gençlerle gelecek. Çağa ayak uydurmuş, teknolojik gelişmelerin öncüsü olan, daha yaşanılır, daha huzurlu, daha güvenli, ulaşımı rahat olan İstanbul, bir cazibe merkezi olacak. Bu sayede İstanbul, uluslararası yatırımcıları çekecek ve o gün bir finans merkezi olacak. Tüm bunların sonucu, İstanbullu için daha çok iş, daha çok istihdam ve artan refah seviyesi olacak. İstanbul 4.0 ise 5,5 milyon gencimizle beraber yeni bilgi devriminin öncüsü olacak. Küresel güç olma yolunda Türkiye'yi birlikte sırtlayacağız. Kısacısı İstanbul için edebileceğiniz kadar hayal edin. Hayallerinizi zorlayacak uygulamaları yapmaya 18 gün kaldı. Karar sizin. İstanbul'un desteğiyle bu göreve gelirsek, çok güzel işleri yapacağız. Bundan zerre kadar tereddüdümüz yok."

"AKLIMIZI KİRAYA VERMEYELİM"

Aklın, Allah tarafından insanoğluna verilmiş en büyük nimet olduğunu vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı: "Aklımızı paylaşabiliriz. Aklımızdan fikirler oluşturup bunu insanların yararı için kullanabiliriz. Ama aklımızı kiraya vermeyelim. Aklını kiraya verdiğimiz zaman neler olduğunu gördük. 15 Temmuz'da aklını kiraya verenlerin ülkeyi nasıl bir kaosa, kendilerini de nasıl bir felakete sürüklediklerini yaşayarak gördük. Ne yaparsak yapalım mükemmele erişmek için yapıyoruz. Unutmayalım, mükemmel ile iyi karşılaştırıldığında, mükemmel, iyinin düşmanıdır. Mükemmel, idealdir. Ona ulaşmak hedeftir. Ama iyi ile yetinmezsek kendi kendimizi kahrederiz. İnsanlığa da hiçbir faydamız olmaz. İyiyi gerçekleştirmek esas olmalı, mükemmel kızıl elma olarak kalmaya devam etmelidir." Konuşmaların ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İBB tarafından hazırlanan ve üzerilerine fotoğrafları basılan ve her birisinde 50 lira yüklü istanbulkartı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Binali Yıldırım'a hediye etti. Kongrenin açılış kurdelesini kesen Varank, Yıldırım, Uysal ve beraberindekiler, daha sonra fuar alanını gezerek, stantlarda incelemelerde bulundu ve yetkililerden bilgi aldı.