25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Asıl hedef Rakka ve güvenli bölge

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “El Bab’ın düşmesi an meselesi” dedi, DEAŞ’ın kalbi Rakka’yı işaret etti: Durma niyetimiz yok. ABD yönetimi ve CIA’e söyledik. Hedefimiz güvenli bölge.

13 Şubat 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Asıl hedef Rakka ve güvenli bölge

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahreyn’e hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, önemli mesajlar verdi.

- SURİYE’DE ÖNEMLİ HADİSELER: Son birkaç ayda Suriye konusunda dönüm noktası diyebileceğimiz hadiseler oldu. İnşallah ülkemizin dostlarıyla istişare içinde sürdürdüğü bu gayretlerin yakında hayırlı sonuçlar vereceğine inanıyorum. 

- FIRAT KALKANI: Şu anda El-Bab, gerek bizim tarafımızdan, gerekse Özgür Suriye Ordusu tarafından  kuşatılmış vaziyette ve güçlerimiz Özgür Suriye Ordusu ile birlikte de merkeze inmiş vaziyette. En önemli nokta olan hastane kısmı. Zaten birkaç gün önce tamamen alınmıştı ki orası hakim bir noktaydı. Bu hakim noktayı bizler ele geçirdikten sonra süreç çok daha hızla lehte gelişmeye başladı. Şu anda da merkeze girilmiş vaziyette. Merkeze de girilmesi hasebiyle artık DEAŞ güçleri tamamıyla El-Bab’ı terk etme süreci içerisine girdi. Öyle zannediyorum ki artık bundan sonrası an meselesidir. Planlama, planlanan uygulama da şu anda yürütülmektedir.  

- RUSYA’NIN KAZAEN VURMASI: (Bahçeli’nin “Rusya’dan hesap sorulmalıdır” açıklamaları soruldu) Yaptığım açıklamalar, tamamıyla gerek TSK, gerekse MİT’ten bana verilen bilgiler çerçevesindedir.  Bu çerçevede yaptığımız açıklamalar karşılıklı gerçekleştirildi. Gerek Genelkurmay Başkanları, gerekse Cumhurbaşkanları olarak bizim yaptığımız açıklamalar bu işin gerçek boyutudur. Bunun dışındaki açıklamalar herhalde itibar edilecek açıklamalar değildir. 

- SURİYE’DEKİ HEDEF: Zira bizim buradaki hedeflerimizi biliyorsunuz. Ben bu hedefi tekrar açıklıyorum. O da terörden arındırılmış bir güvenli bölge için biz bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmanın en doğu ayağında Cerablus vardır, en batı ayağında El-Rai vardır. Güneye doğru ilk etapta Dabık halloldu. Ondan sonra El-Bab şu anda hallolmak üzere. Bundan sonraki süreçte doğuya yönelik Münbiç ve Rakka olayı vardır.

- 5 BİN KM KARELİK GÜVENLİ BÖLGE: Hedef nedir? Hedef burada, 4-5 bin kilometre karelik terörden arındırılmış güvenli bölgedir. Bu güvenli bölgenin halliyle birlikte de hem Suriye’den göçü, ilticayı önlemek, onlara orada yerleşim alanlarını temin etmek hem de bizim kamplarımızdaki insanları kendi topraklarına döndürmek. Bunu yapabilmek için de onlara bizim oralarda yeni şehirler kurmak gibi bir gayretimiz var. Ben bu düşüncelerimi Sayın Trump ile de paylaştım. Koalisyon güçleriyle de başta Almanya olmak üzere, onlarla da paylaştım.  

- UÇUŞA YASAK BÖLGE: Bölgede (Suriye’de)  ikinci adım da uçuşa yasak bölge konusudur. Terörden arındırılan bölgeyi eğer uçuşa yasak bölge olarak ilan etmediğiniz sürece orada güvenlik tabii ki olamayacaktır. Onu da uçuşa yasak bölge olarak ilan edip ki bunu Amerika ile de Rusya ile de paylaştık. O zaman orada güvenlik olacağı gibi bir de kendi içinde milli ordusunu da oluşturmak suretiyle kendini güvende hissedecektir. En önemlisi tabii ki bir eğit-donat olayıdır. Bu eğit-donatı da başından itibaren zaten bizler yürütüyoruz. Özgür Suriye Ordusu eğit-donat kapsamında yetiştirilmiş ordudur. 

Guterres’le 3 konuda mutabıkız

(BM Genel Sekreteri Guterres’le görüşmesi ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş’un  “El Bab’tan sonra Fırat Kalkanı Operasyonu bitecek” açıklaması soruldu) Guterres ile yaptığımız toplantıda benim başından itibaren teklif ettiğim üç başlık var. Bu üç başlık; bir, bir defa eğit-donat, iki, uçuşa yasak bölge, üç, terörden arındırılmış güvenli bölge. Guterres ile bu başlıklar noktasında mutabıkız.  Ayrıca El Bab’dan sonra durmak; böyle şey yok. Orada iletişim sıkıntısı olabilir. Bir defa El Bab, nihai hedefimiz değildir. Nihai hedefimiz, DEAŞ’tan bu bölgenin temizlenmesidir.  DEAŞ’ın asıl merkezi El Bab değil, asıl merkezi Rakka ve Rakka temizlendiği andan itibaren bu bölge terörden arındırılmış bölge haline gelecek. Buradaki nihai hedef de 5 bin kilometrekarelik bir alanı temizlemektir. 

HAYIR DİYENLER 15 TEMMUZ’UN YANINDADIR   

- REFERANDUM ANKETLERİ: Şu anda sağlıklı bir anket dönemi değil, ancak bazı anketler de geldi, asıl anketlerin bizlere akışı araziye çıkışla birlikte daha da yoğunlaşacak. Şu anda halkın henüz Cumhurbaşkanlığı Sistemini tam olarak anlama konumuna geldiğine ihtimal vermiyorum, bunu halka mal etmek, anlatmak gerekiyor. Ama şunu da Mersin ve Aksaray’da gördüm, şu anda daha araziye  inilmemesine rağmen halkın birçoğu da bir defa kapmış. Kaptığı şey nedir? ‘Tabii ki evet.’ diyor. Bu noktaya gelmiş vaziyette.

- TERÖR ÖRGÜTÜ ‘HAYIR’ DİYOR: Bir tarafta bu ülkeyi bölmeye, parçalamaya çalışan bir terör örgütü var. Terör örgütünün beraber hareket edenleri var. Şimdi bölücü terör örgütü ne diyor? ‘Hayır’ diyor. Bizim değerler silsilemiz içerisinde şunu unutmayın, kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır. Şu anda Kandil’de olanlarla beraber hareket edenler, onların uzantılarıyla beraber hareket edenler ne diyor? Hepsi birden ‘Hayır’ diyor. Öyleyse milletim, Kandil’dekilerle, FETÖ’cülerle beraber hareket etmeyecektir. Onlara da 16 Nisan’da ‘Evet’ demek suretiyle gereken cevabı verecektir. 16 Nisan aynı zamanda 15 Temmuz’un cevabıdır. 15 Temmuz’a önemli çıkış olacaktır. ‘Hayır’ diyenlerin konumu aslında 15 Temmuz’un bir yerde de yanında yer almaktır.  

DEAŞ’I RAKKA’DAN DEFETMELİYİZ

Münbiç’İn aslında yüzde 90 halkı Arap’tır ama şu anda oraya kendi halkı yerleşememiştir. Niye? PYD, YPG orayı şu anda işgal etmiş vaziyette. Bize verilen söz, orayı onların boşaltacağıdır, daha boşaltmadı bunlar. İşte şimdi DEAŞ’ı, YPG’yi ve PYD’yi buralardan boşalttıktan sonra Rakka’dan da DEAŞ’ı boşalttığımız anda, oradan defettiğimiz anda oraya Araplar gelip, kendi halkı gelip yerleşecektir. Kendi halkı yerleştikten sonra kendi milli ordusuyla da inşallah buraları güvence altına, koruma altına aldıktan sonra zaten bizim orada kalmamız çok ama çok lüks olur.