18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Bakan Soylu'dan İP ve SP'ye 'PKK' göndermesi: PKK'ya haraç toplamış bir kişiden aday olur mu?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'PKK'ya para, haraç toplamış bir kişiden il genel meclisi üyesi, belediye meclis üyesi adayı olur mu? Diyelim ki olur. Peki Saadet Partisi'nden olur mu? Güya kendisini milliyetçi kodlarla tanımlamaya çalışan İYİ'den olur mu?' dedi.

AA13 Mart 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Bakan Soylu'dan İP ve SP'ye 'PKK' göndermesi: PKK'ya haraç toplamış bir kişiden aday olur mu?
Soylu, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde iş dünyası ve  sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği programda bir  konuşma yaptı.
 
Geçmişte Türk milletini kökenlerine ait bağlardan koparmak,  yalnızlaştırmak, geçmişinden korkar hale getirmek isteyenler olduğunu belirten  Soylu, Orta Doğu'yla, bu coğrafyadaki toplumlarla en küçük bir irtibat söz konusu  olsa "İran mı oluyoruz?" manşetleri atıldığını, köşe yazıları yazıldığını  anımsattı.
 
Soylu, "Böyle bir slogan ezberletmişlerdi. Amerika'nın küs olduğu  ülkelerle  bizim de küs olmamız gerekiyormuş gibiydi. 'Konuşma' dediğiyle  konuşmazdık, alışveriş yapmadığıyla alışveriş yapamazdık. Doğuya dönsen  döndürmezlerdi, Batıya dönsen AB'ye almazlardı." ifadelerini kullandı.
 
Türkiye'yi kimsesiz, tek başına bırakmak, aciz bir hale sokmak için ne  gerekiyorsa yapıldığına değinen Soylu, şöyle devam etti:
 
"Oysa bugün Türkiye, etrafındaki coğrafyadan güç almaktadır. Biz bu  coğrafyanın sadece tehditleriyle değil, fırsatlarıyla da muhatap olmak istiyoruz.  İşte 'Afrin'e girme' dediler, aba altından sopa gösterdiler. Çatır çatır girdik.  Bize silah çeken kim varsa inine girip, tepesine biniyoruz. Bugün Allah'a  hamdolsun, bir elimiz Kafkasya'da, bir elimiz Orta Doğu'da, bir elimiz  Balkanlar'da hatta bir elimiz Afrika'da. Dünyanın en çok insani yardım yapan  ülkesiyiz. Biz, 2002'den beri bir kalkınma hamlesinin içindeyiz. Eksik olan  yönleri, aksayan yönleri elbette ki olabilir ama bir gerçek var. Herhalde  Türkiye'nin nüfusu 2002'den bu yana 3-4 kat artmadı; 63 milyondan 82 milyona  geldik. Oysa ihracatımız 36 milyar dolardan 4,5 kat artarak 170 milyar dolara  geldi. Diğer bütün ekonomik göstergelerimiz, 2002'ye göre olumlu anlamda  katlanarak büyüdü çünkü artık yalnız yaşamıyoruz, birilerinin talimatına, birilerinin çizdiği sınıra göre yaşamıyoruz. Fırsatlarımızı yönetiyoruz ve  üzerimizdeki baskıyı, vesayeti kaldırmak için büyük bir mücadele otaya  koyuyoruz."
 
"KİMSEYE TEZGAH ÇEVİRTMEYİZ"
 
Bakan Soylu, 6-7 Ekim olaylarını anımsatarak, şu değerlendirmelerde  bulundu:
 
"Bir siyasi partinin genel başkanı insanları sokağa çağıracak, onlarca  insanımız hayatını kaybedecek, sonra o genel başkan kameralar karşısında boncuk  boncuk terleyecek. Biz de bu genel başkana, partisine, normal siyasi parti  muamelesi yapacağız öyle mi? Bu partinin yönettiği belediyeler, çukur  eylemlerinde terör örgütü emrinde çalışacak, her belediyede Kandil'in atadığı bir  kayyum olacak, terörist cenazelerinde saf tutulacak, eş genel başkanı çıkıp 'Biz  sırtımızı PYD'ye, PKK'ya yasladık' diyecek, DHKP-C bombacısının mezarı başında  ağıtlar yakacak. Biz de arkamızda binlerce yıllık devlet geleneği varken bu olan  bitene uzaktan bakacağız, ağzımızı açmayacağız. Açmamamız mı gerekir? Bana çok  kızıyorlar, Süleyman Soylu sert konuşuyor diye. O zaman siyaset de yapmayalım,  gerçeği de söylemeyelim.
 
El alemin beslediği büyüttüğü teröristi gelsin belediyeyi ele  geçirsin, haraca kessin, millete her türlü hakareti etsin,  çoluk çocuğu dağa  kaçırsın, tecavüz etsin, Türkiye'nin yarısına açık açık 'Kürdistan' desin. Biz  ağzımızı açmayalım öyle mi? Kimse kusura bakmasın. Rahmetli Barış Manço'nun bir  şarkısı vardır: 'İşte hendek işte deve, ya atlarsın ya düşersin. Baktın olmaz  vazgeçersin.' En son da der ki 'Zordur almak bizden kızı.' Bizim vatanımızı,  toprağımızı bizden almak zordur. Bizi gözü kesmeyen yeltenmesin. Kimseye tezgah  çevirtmeyiz. Ayıptır söylemesi, memleket meselesi oldu mu sert mizaçlıyızdır.  Yerel seçimmiş... Şer ittifakı yerel seçim gibi davranıyor mu da biz bu seçime normal seçim muamelesi yapalım?"
 
"BU ADAMLARIN HEPSİ TÖVBEKAR MI OLDU?"
 
İçişleri Bakanı Soylu, yerel seçimlere alelade bir seçim olarak  bakmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
 
"Bir adam düşünün, bütün siyasi hayatı HDP içinde geçmiş,  delege  olmuş, bütün terörist cenazesi etkinliklerine katılmış,  hatta çatışma  bölgelerinde örgüte canlı kalkan olmak için gitmiş. Bir başka adam düşünün,  PKK/KCK terör örgütü faaliyetinden  2010'da tutuklanmış, 2011'de Apo'nun cezaevi  şartları iyileşsin diye açlık grevlerine katılmış, 2010'da Apo'nun yakalanışının  yıl dönümünde  karakollara saldıran bir grubun içinde olduğu tespit edilmiş bir  adamdan il genel meclisi üyesi, belediye meclis üyesi adayı olur mu? O ilçede ve  o ilde bütün eşrafı toplayıp PKK'ya para, haraç toplamış bir kişiden il genel  meclisi üyesi, belediye meclis üyesi adayı olur mu? Diyelim ki olur. Peki Saadet  Partisi'nden olur mu?  Güya kendisini milliyetçi kodlarla tanımlamaya çalışan  İYİ'den olur mu? Konuşunca bana kızıyorlar, YSK'ye verdikleri listelerini kontrol  etsinler, listelerine baksınlar bakalım, PKK adına kurye faaliyeti yaptığı için  tutuklanmış adamlar, belediye meclis, il genel meclisi listelerinde yoklar mı?  Nevruz kutlamalarında PKK/KCK lehine slogan atıp, eylem yaptığı için mahkemeye  çıkmış, 10 ay hapis cezası almış adam, İYİ Parti listelerinde yok mu? Bir  baksınlar bakalım. Ne yani bu adamların hepsi tövbekar mı oldu? Bütün siyasi  hayatı BDP çizgisinde geçmiş, ilçe teşkilatında çalışmış, PKK'ya müzahir bir  derneğin yönetim kurulu başkanlığını yapan adam Ankara'da CHP listesinden aday.  İzmir'de haraççı bir adam Menemen'den, Bayraklı'dan aday. Allah'ınızı severseniz  bunların hepsi normal mi? Allah'ınızı severseniz 10 yıllardan beri bu milletin,  şu insanların çektiği nedir?"