19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Başbakan Yıldırım: Bu bürokrasi terimlerini artık bırakalım

Başbakan Binali Yıldırım, Hilton Oteli'nde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuştu. Başbakan Yıldırım, 'Yalnız orada dikkatimi çeken bir şey var Sayın Bakan (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya), 'Birincil mevzuat düzenlemesi, ikincil mevzuat düzenlemesi...' Mevzuatı bırak, işine bak. Mevzuatla iş olmaz. Nerede mevzuatı aşarsak, orada başarı vardır. Bu bürokrasi terimlerini artık bırakalım. Süreçlere değil, sonuçlara bakalım. Bizim için sonuç önemlidir' dedi.

AA3 Aralık 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:

Yıldırım, Hilton Oteli'nde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen "Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, siyasetin esasının insan olduğunu, insan olmayan yerde yapılacak hiçbir şeyin kıymetinin olmadığını anlattı. Bu nedenle hep "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin" dediklerini aktaran Yıldırım, 14 yıl boyunca yaptıkları işlerde, aldıkları kararda hep insanı işin merkezine koyduklarını dile getirdi.

"Acaba hangi hizmeti yaparsak, bununla vatandaşımızın hayatı daha kolay olur? Bunu hep öncelikli konu olarak ele aldık" diyen Yıldırım, şöyle konuştu:

"Yıllar önce ben İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İDO'da Genel Müdürlük yaparken bir yabancı misafirimiz ziyaretinde bana dedi ki; 'Türkiye'de engelli olmadığını gördüm, ne kadar güzel bir şey, ne kadar şanslısınız' ama o şunu bilmiyordu. engelliler evden çıkamıyordu, engelliler hayatın içinde değildi. O günden bugüne çok şey değişti, çok şey gelişti. Neler oldu hepimiz görüyoruz. Bir kere engellilerimize odaklanan bir yasal düzenlememiz yoktu, o yasal düzenlemeyi yaptık ve engellilerin kanunu çıkartık. 'Sakat', 'Çürük' gibi engellileri aşağılayıcı kelimeler vardı, terimler vardı, bütün bunları mevzuatımızdan ayıkladık."

 

Bununla da kalmayarak engellilerin hayata katılmasını sağlayacak tedbirler aldıklarını vurgulayan Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde Dünya Engelliler Günü kutlamalarına mutlaka katıldığını ve "Ulaşımda iletişimde hayatın her yerinde ben de varım" programını o gün gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Başbakan Yıldırım, "O gün yaptığımız etkinlikler beni o kadar çok duygulandırır, heyecanlandırır ki ne yaptığım Marmaray, ne büyük havalimanları, ne o büyük köprüler... Hiçbirisinde o heyecanı duymadım çünkü, mesele insan olunca, mesele insanın gönlüne dokununca her şey değişiyor. Onun için aslında engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Zihindeki engelleri yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayacağız. Onun için önce zihindeki engelleri kaldıracağız. O da eğitimle olacak, farkındalık oluşturmakla olacak. İşte bizim de tam yaptığımız bu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın da yaptığı bu." diye konuştu.

 

Yıldırım, engellilerin hepsini aynı şekilde ele almanın yanlış bir iş olduğunu gördüklerini anlatarak, şunları kaydetti:

"Demek ki otizmlileri ayrı ele alacağız, fiziksel engellileri ayrı ele alacağız, zihinsel engellileri ayrı ele alacağız ve hepsine ayrı ayrı ilgi göstereceğiz, Şimdi bu ne demek? Burada Birsen Başar kızımızı dinledik, Süleyman Öztürk'ü dinledik, bize güzel ders verdiler. Aslında biz onlara ders vermemiz gerekirken onlar bize ders verdi çünkü, onlar hayatın içinden geliyor. Yaşadıkları tecrübeleri bizlerle paylaştılar. Engellilerin, otizm engellilerinin bazı sorunları var. 'Eğitime erişim pahalı' Burada da açıkça talepte bulundular, sadece Süleyman Öztürk değil aynı zamanda 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa çeviren ve bu yolda gazilik şerefine nail olan Eyüp Tekin kardeşimiz de aramızda. Onun da bu konuda dediği şudur. Engellilere bireysel grup halinde toplam 12 saat... Bireysel 8 grup halinde 4 olmak üzere toplam 12 saat rehabilitasyon veriliyor, bu yetmez."

Yıldırım, bunun 40-50 saate çıkması gerektiğini belirterek, "Yani bireysel eğitim miktarının artması gerekiyor. Artınca ne oluyor, para... 8 bin, 10 bin lira lazım. Devletimiz ne için var, devlet vatandaşın işini görmek için vardır. Orada ne para harcanacaksa harcanacak, gereken neyse yapılacak. Bakanımıza buradan talimat veriyorum bu bireysel eğitimlere toplantıdan sonra görüşelim." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, konuşması sırasında zaman zaman toplantıya katılan vatandaşların istek ve sorunlarını dinledi.

 

Salondaki bazı ailelerin, söz alarak, "Rehabilitasyon merkezleri ve öğretmenlerin daha fazla denetlenmesi, engelli annelerin emekli olması" gibi taleplerini alan Yıldırım, "Tamam, anlaşıldı. Toplantıyı bitirelim ondan sonra konuşuruz. Açık kürsüye dönüştü." diye espri yaptı.

Yıldırım, sorunlarını dile getirmek isteyen bir vatandaşa da danışmanını yanına göndererek ilgilenmesi talimatını verdi.

Evde bakımla ilgili değerlendirme yapıldığını anlatan Yıldırım, "Buradaki mağduriyet giderilecek. Onların hepsini yeni baştan gözden geçiriyoruz. Bir iki yanlış yüzünden bütün bir topluluğun ceza çekmesi, onun bedelini ödemesini asla kabul edemeyiz." ifadelerini kullandı.

AK Parti hükümetlerinin birçok reform hayata geçirdiğini dile getiren Yıldırım, engellilikte ayrımcılıkları ortadan kaldırdıklarını, mali desteklerde, sosyal haklarda iyileştirmeler yaptıklarını, desteklerin kapsamını genişleterek miktarını 14 kat artırdıklarını aktardı.

Özel sektörde istihdamın 2 kat, kamuda 8 kat arttığını ifade eden Yıldırım, "Bugün özel sektörde, kamuda, devlette çalışan engelli sayısı 150 bini buldu. Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getiriyordu, 'Aman engelli almayayım da işe, cezası neyse ödeyeyim...' Böyle yaparak nüfusumuzun yüzde 8-9'unu bulan engelli vatandaşlarımızın sorununu çözemeyiz. Kimin yarın engelli olmayacağının garantisi var? Bugün kendinin engelsiz olduğunu zannediyorsun, şuradan çıkarsın birisi gelir vurur, ondan sonra olursun engelli. Onun için diyorum, engeller zihinde. Zihinden engeller kalkarsa her şeyi hallederiz." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, 2014'te Anadolu Otizm Vakfının kurucuları arasında bulunduğunu belirterek, güzel işlere imza atan vakfın İzmir Güzelbahçe'de engelliler için bir külliye kurulacağını, projeyi de sonuna kadar desteklediğini bildirdi.

Özel eğitimden faydalanmak için gereken engel oranının da aşağıya çekildiğini, yaş sınırının kaldırıldığını belirten Yıldırım, "Özel eğitim okullarında eğitim gören öğrencilerimize ücretsiz taşıma hizmeti vermeye başladık. Tüm eğitim kitaplarını, görme engelli kardeşlerimiz için kabartmalı olarak bastık ve ücretsiz dağıttık. İşitme engelli vatandaşlarımız için işaret sözlüğü geliştirdik. Görme engellilerimiz için 'Gören Göz' projesini başlattık. Evde bakım uygulaması devam ediyor. Bugün 480 bin vatandaşımıza evlerinde bakım hizmeti veriyoruz. Bu yeterli değil, burada görüyorum. Bunu daha da artıracağız, ulaşamadığımız engelli kalmayacak." ifadelerini kullandı.

"Denetleme devlette"

Başbakan Binali Yıldırım, çocukluğunda ziyarete gittiği bir komşusunun evinin bir odasının sürekli kapalı olduğunu ve oraya yöneldiğinde engellendiğini, habersiz bir şekilde odaya girdiğinde ileri yaşta bir engelli ile karşılaştığını anlatırken, "Toplumda engellileri saklayan bir anlayıştan bugün engellileri topluma kazandıran, hatta bizlere ders veren bir noktaya geldik." dedi.

Konunun sadece devletin alanı olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Daha çok sivil toplum kuruluşumuz olacak, daha çok özel kuruluşlarımız olacak bu eğitimleri verecek, daha fazla imkanları çeşitlendireceğiz. Devlet, her şeye yetişemez ama devlet, her şeye yetişeceklere destek verebilir. Ankara'dan her yeri yönetmek söz konusu değil. Yerinde, mahallede, ilçede, ilde, her yerde bu sosyal sorumluğu bütün vatandaşlarımızın almasını teşvik edeceğiz. Sadece teşvik etmeyeceğiz, ön ayak olacağız ama denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz. Devletin işi denetlemek. İşi ehline bırakacağız ama denetlemeyi de asla başkasına ihale etmeyeceğiz. Denetleme devlette." diye konuştu.

Yıldırım, ne yapılırsa yapılsın "Engelliler, şehitler, gaziler için çok şey yaptık" denilemeyeceğini ifade ederek, her zaman daha fazlasını yapmanın gayreti içinde olmak gerektiğinin altını çizdi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olduğu 2009'da "Ulaşımda, iletişimde, hayatın içinde ben de varım" söylemiyle başlatılan projelerin meyvesini verdiğine değinen Yıldırım, şu anda bu kapsamda 500 omurilik felçlisi kas hastası gencin, evlerinde vatandaşların çağrı hizmetlerine cevap vererek çalıştığını anlattı.

Binali Yıldırım, İzmir Otizm Orkestrası'nın dünyada otizmli bireylerden kurulmuş en büyük orkestra olduğunu belirtti. Yıldırım, başarılarına dikkati çektiği Birsen Başar, Süleyman Öztürk ve Buğra Çankır'a "Hepinizin alnından öpüyorum. Kendilerinin engelsiz olduğunu düşünen bizlere ders verdiniz. Sizler otizmli kardeşlerimize ve tüm engelli vatandaşlarımıza başarılı örnek oluyorsunuz. Ailelerinize sizlere verdikleri destekten ve emekten dolayı da şükranlarımı sunuyorum." şeklinde seslendi.

"Nerede mevzuatı aşarsak, orada başarı vardır"

Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı'na değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yalnız orada dikkatimi çeken bir şey var Sayın Bakan (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya), 'Birincil mevzuat düzenlemesi, ikincil mevzuat düzenlemesi...' Mevzuatı bırak, işine bak. Mevzuatla iş olmaz. Nerede mevzuatı aşarsak, orada başarı vardır. Bu bürokrasi terimlerini artık bırakalım. Süreçlere değil, sonuçlara bakalım. Bizim için sonuç önemlidir. Arkadaşlarımız bunları behemehal hemen yapıp bitirsinler. Görüntüye bakalım, uygulama her şeyden önemli. İnsanlar bir an önce kendilerine dokunan hizmetleri görmek istiyor. Ne kadar mükemmel bir kanun çıkardığımız vatandaşlarımızın hiç de umurunda değil, onlar bu hizmetlerin kendilerine ne kadar fayda sağladıklarını görmek ister, gördükleri zaman demek ki maksat hasıl oldu. Onun için zaman ekonomisine dikkat edeceğiz, zamanı çok etkin kullanacağız. Engelli kardeşlerimizi ve ailelerini kendimizi düşündüğümüz gibi düşünmemiz lazım."

Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının hayata geçirdiği eylem planını çok önemsediklerini ifade ederek, planda, otizmlilerin öncelikli sorun alanları olan sağlık, eğitim ve istihdam konularına yönelik bir dizi eylemlerin olduğunu hatırlattı. Yıldırım, "Sosyal yardım, sosyal hizmetler çeşitlendiriliyor. Otizmli kardeşlerimizin yaşama katılımları artırılıyor. Şu anda otizm tanısı konan ve zorunlu eğitim çağında 17 bin kardeşimiz var. Onların da her birinin başarı hikayeleri var. Devletimiz, sivil toplum kuruluşları, akademik camia, özel sektör el ele vereceğiz. Fiziksel engelleri ortadan kaldırmak için her şeyden önce yüreklerimizdeki engelleri kaldırmalıyız. Onların derdini kendi derdimiz gibi göreceğiz, başkalarının derdi ile hemdem olacağız ki, insanların gönülleri arasında örülen duvarlar kalksın." diye konuştu.

Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli sığınmacıyı misafir ettiğini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu dayanışma ruhunu yaşamayı ve yaşatmayı sürdüreceğiz. Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız asla bunu ihmal etmeyeceğiz. Bunu bütün vatandaşımızdan, engelli, engelsiz herkesten istirham ediyorum. Ne kadar farkındalık oluşturursak, ne kadar sorumluluk duygusu kazanırsak sorunun çözümü için o kadar başarılı oluruz. Orhan Veli'nin dediği gibi, 'Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda/Dokunabilir misiniz gözyaşlarımla ellerinizle?/Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel/Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu/Bu derde düşmeden önce/Bir yer var, biliyorum/Her şeyi söylemek mümkün/Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum/Anlatamıyorum."

Notlar

Toplantıya Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım'ın yanı sıra milletvekilleri ile otizmli çocuklar ve aileleri katıldı.

Program sonunda otizmli çocuklar Başbakan Yıldırım'a, eşi Semiha Yıldırım'a, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya hediye sundu.

Otizmli çocuklardan oluşan koronun gösterisini izleyen Başbakan Yıldırım, çocuklarla fotoğraf da çektirdi.