23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Eğitim Müfredatında reform dönemi

İstanbul’da babası Kaptan Ahmet Erdoğan adına yaptırılan okulu açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim kalitesinden ziyade mantalitesinden memnun değilim. Önümüzdeki dönemi eğitim müfredatı, kalitesi, mantalitesi konusunda reform dönemi olarak ilan ettik” dedi.

4 Aralık 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Eğitim Müfredatında reform dönemi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayrampaşa’da babası Kaptan Ahmet Erdoğan’ın adını taşıyan Uluslararası Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin açılışını yaptı. Törende konuşan Erdoğan, uluslararası imam hatip liselerinin amacının hem dini ilimler, hem sosyal bilimler alanlarında insan gücü yetiştirmek olduğunu söyledi. Bu okullarda eğitim gören farklı ülkelerden öğrencilerin buradaki kaynaşmayı hayatlarının sonuna kadar sürdüreceklerine inandığını ifade eden Erdoğan, “Bu kaynaşmanın ümmet düzeyinde güçlü bir birlikteliğe dönüşeceğine inanıyorum” diye konuştu.

MEMNUN DEĞİLİM

Eğitimde yapılan çalışmaları anlatan Erdoğan, fiziki sorunları çözdüklerini ancak zihinleri aynı düzeyde güçlendiremediklerini söyledi. “Okuldaki eğitim kalitesinden ziyade mantalitesinden memnun değilim” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabela asmakla, o tabelanın murat ettiği neticeler elde edilemiyor. Bunun için daha fazla çalışacağız. Eğitimin tüm tarafları olarak kafa ve gönül birliğinde gayret göstermeliyiz. Eğitimcilik birçok meslek grubundan farklı olarak birikim ve adanmışlık ister. Kendimizi bu işe adayacağız. Eğer işinize sevgi ile bağlı değilseniz, öğretmenlik mesleği ücreti mukabilinde yapılacak bir görev değildir.”

Çocuklarımızın dünyadaki hiçbir ülke vatandaşlarından daha az zeki olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Hatalar birinci derecede bizden ve velilerden kaynaklanıyor. El ele vereceğiz. Çocuklara sahip çıkacağız. Şayet fen bilimlerinde, eğitimde dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer almıyorsak sorun sistemde demektir. En başında da eğitim sisteminden demektir. Bunun için önümüzdeki dönemi eğitim müfredatı, kalitesi, mantalitesi konusunda reform dönemi olarak ilan ettik. Eğitim öğretim meselesini çözmeden diğer meseleleri çözemeyeceğimiz konusunda hemfikir olduğumuza göre buradan işe başlamalıyız. Bina ve personel meselesini geride bırakıp içeriğe yoğunlaşma zamanı gelmiştir.  Darbe girişimlerinin, terör örgütlerinin pervasız saldırılarının üstesinden gelen Türkiye’nin bu meseleyi de çözeceğine inanıyorum”

BABASINI ANLATTI

Okula ismi verilen babası Kaptan Ahmet Erdoğan’ı anlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Rahmetli babamın hikayesi, bu ülkenin geçmişindeki milyonlarca asil yürekli babanın hikayesidir. Rize’de doğan, nafakasını temin için 15 yaşında Zonguldak’a, 17 yaşında İstanbul’a gelen babam, emekli olana kadar denizcilik işletmelerinde çalışmış ve daha sonra kaptanlık seviyesine yükselmiş bir insandı. Babamın evi ve sofrası tüm hemşerilerimize daima açıktı. Babam önceden randevulaşarak eve gelmezdi. Anında çat kapı misafirimizle beraber eve gelir, anacığım da evde ne varsa onunla yer sofrasını anında döşer yemeğimizi yerdik. Gelen de umduğunu değil bulduğunu yerdi. Çok disiplinli ve vicdanlı bir insan olan babacığım, isminin böyle bir okula verildiğini görseydi inanın gözyaşlarının yanaklarından sakallarına süzüldüğünü görürdük.” 

EN BÜYÜK HAYALİM

Babası Ahmet Erdoğan’ın onuru, inancı, ailesi için çalıştığını söyleyen Erdoğan, “Aynı zamanda dimdik yaşayarak geçirmiş olması benim en büyük şeref belgemdir. Babam hiçbir zaman eğilmemiştir. Bu mirası çocuklarıma bırakabilmek de benim en büyük hayalimdir. Kaptan Ahmet Erdoğan’ın ve oğlu Recep Tayyip Erdoğan’ın hikayesi aslında Türkiye’nin hikayesidir. Bu ülkede,çalışması ve mücadele etmesi halinde tüm kapıların herkese açık olduğunun ispatı işte burada” ifadesini kullandı. 

MEYDANI ONLARA BIRAKMADIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’yi tüm imkanları ve mekanları ile kendi ellerinde tutmaya çalışanlar, Menderes’in 1950’deki ‘Yeter söz milletindir’ diyerek kazandığı zaferden beri sürekli karşısında olanlar hüsrana uğruyorlar. Kimi zaman darbelerle, kimi zaman muhtıralarla, kimi zaman bildirilerle milletin demokrasi akının önüne geçmeye çalışanlara bugüne kadar meydanı bırakmadık. Bu mücadele Kaptan Ahmet Erdoğan’a çocuk yaşta köyünden ayrılıp İstanbul’da ailesi ile birlikte kendisine yeni bir hayat kurma cesareti veren mücadeledir. Bu mücadele Kasımpaşa’da büyüyen, imam hatip lisesinde okuyan, imanından, ailesinden, milletinden başka hiçbir şeyi olmayan Recep Tayyip Erdoğan’a Büyükşehir Belediye Başkanlığı yolları açan mücadeledir. 

GENÇLER EN İYİ OLMALISINIZ

Gençlere nasihatlerde bulunan Erdoğan, “Kendinizi her alanda çok iyi yetiştirmeniz lazım. Gençler, dini ilimler mi tahsil ediyorsunuz en iyisi olmalısınız. Fen ve matematik ile mi meşgulsünüz en iyisi olmaya çalışmalısınız. Kültüre sanata mı yöneldiniz, zirveyi hedeflemelisiniz. Eğer idealiniz yoksa mücadele gücünüz de olmaz. İnsan öyle bir varlıktır ki azmettiği zaman başaramayacağı iş yoktur.” diye konuştu.