Kerkük özerk olmalı

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin DEAŞ ile mücadele iddiasıyla işgal ettiği Kerkük, terör örgütü PKK ve Peşmerge’den temizlenirken, tarihi kentin geleceği de tartışılmaya başlandı. Kadim Türkmen kenti olan Kerkük’te çözümün Irak Anayasası’nın uygulanması olduğu belirtildi. 

Kerkük Irak Türkleri Derneği Genel Başkanı Mehmet Tütüncü, Irak Anayasası’na göre kente 2003 sonrası getirilen Kürt göçmenlerin tekrar IKBY bölgesine dönmesini, ardından nüfus sayımı yapılması ve referanduma gidilmesinin gerektiğini söyledi. Tütüncü, kalıcı çözüm için de kente Bağdat yönetimine bağlı özerk Kerkük Yönetimi’nin kurulmasının şart olduğunu kaydetti.  

BARZANİ KAYBETTİ

Şehrin kontrolünün Irak Ordusu’nda olsa da yer yer PKK’lı gruplarla çatışmalar olduğuna dikkati çeken Mehmet Tütüncü, Irak devleti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm uyarılarına rağmen IKBY yönetiminin fiilen elinde tuttuğu Kerkük’ü boşaltmak zorunda kaldığını ve ‘kaybeden taraf’ olduğunu ifade etti.  Tütüncü, “IKBY lideri Barzani’nin kurmak istediği Kürdistan’ın yaşaması için Kerkük hayati önemdeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi bu referandum ısrarı Barzani’ye elindeki imkanları da kaybettirdi. Ama asıl olan Barzani’nin yanlışı nedeniyle bölgedeki Kürtlere oldu. Musul’da da Irak Ordusu hakim, Peşmerge’nin artık bu bölgede barınması mümkün görünmüyor. Kürtler, Irak’taki kazanımlarının bir kısmını kaybedecek gibi görünüyor. Referandum öncesi hatta sonrasında anlaşma yoluna gitselerdi, bunlar yaşanmazdı” diye konuştu. 

KERKÜK GRİ ALANDA

Kerkük’te şimdi herkesin “Bundan sonra ne olacak” sorusuna yanıt aradığına dikkat çeken Tütüncü, Irak Anayasası’nın çizdiği sınırlar doğrultusunda Kerkük’ün Bağdat yönetimine bağlı özerk bir bölge olmasını beklediklerini söyledi. Tütüncü, şu değerlendirmeleri yaptı: “Biz Türkmenler olarak, Kerkük’ün eski statüsüne dönmesi taraftarıyız. Irak’ın 2003’deki işgali sonrasında Kerkük, göçlerle Kürtleştirilmek istendi. Kerkük’te 2005’ten sonra da seçim yapılmadı. Normalde, Irak Anayasası’na göre Kerkük ne Bağdat ne de Erbil’e bağlı. Burada, işgal öncesine dönülüp yeniden nüfus sayımı ve referandum yapılması gerekiyor. 2003’e kadar, Kerkük’ün yüzde 60’ı Türkmen’di. İkinci de Araplardı... Biz buna rağmen, ‘Kerkük’ü Türkmenler yönetsin’ demiyoruz. Irak Anayasası’na göre, özerk bir bölge olsun ve Türkmenlerin, Arapların ve Kürtlerin eşit temsil edildiği bir yönetim kurulsun.” 

KENTE ÖZEL STATÜ ŞART 

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkan Yardımcısı Abdurrahman Mustafa da Kerkük’teki durumu değerlendirirken şunları söyledi: “Kerkük, Irak Anayasası’na göre tartışmalı bölgedir. Statüsü belli olmayan bölgedir. Gayrimeşru referandumda Kerkük’ü de dahil ettiler. Şimdi de Haşdi Şabi saldırıyor, biz Türkmenler için ne o, ne de o. Kerkük’te özel bir statümüzün olması gerekiyor. Bir işgal altından çıkıp, bir başka işgal altına girmek Türkmenler için bir faciadır. Kerkük’te Arap da var Türkmen de var, Sünni kentidir. Kerkük ve Türkmenlerin özel bir statüsünün olması şarttır.”