19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Merkel izah edemedi

“Kafayı Deniz’e takmışlar. Ben de kendilerine ‘Sizde çok Deniz var, ben size bunların dosyalarını da verdim’ diye hatırlattım. Önce ‘4500 dosyanın bize neticesini verin’ dedim. Çünkü bu taleplerimizle ilgili olarak netice alamadık. Oralarda PKK ve FETÖ cirit atıyor.”

NUH ALBAYRAK27 Mayıs 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Merkel izah edemedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel’de düzenlenen NATO Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşte Erdoğan’ın önemli açıklamaları…

- BRÜKSEL TEMASLARI: Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la, ardından AB Konseyi Başkanı Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker ile görüşmemiz oldu. AB üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda kendileriyle olumlu bir görüşme yaptık. Göç anlaşmasının uygulanması ve vize konusunu müzakere ettik. AB Parlamentosu Başkanı Tajani ile de bir araya geldik.  

- MERKEL’İN İNCİRLİK TALEBİ: Almanya Başbakanı Merkel ile de görüşmemiz oldu. Almanya’daki PKK ve FETÖ’ye gösterilen koruyucu yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğini gündeme getirdik. Parlamenter heyetin İncirlik’i ziyaret talepleri oldu. Dedik ki, bundan öncekinde isimleri gönderdiniz, isimleri uygun gördük, ziyarete müsaade ettik. Bunda da kimler ziyaret edecekse, listeyi Dışişleri Bakanınız gönderir, listedeki isimler uygunsa tabii olabilir. Zira Alman vekillerinin arasında bazen teröristlere açıkça destek verenler de olabiliyor. Şimdi dışişleri bakanlarımız kendi aralarında görüşecekler ona göre adım atacağız. 

- AB’YLE BEYAZ SAYFA MI?: (AB temsilcileriyle görüştünüz. Vize serbestisi konusunda bir gelişme var mı? “Beyaz bir sayfa açıldı” diyebilir misiniz AB ile?) Kendileri de birtakım çalışmalar yapmışlar. Kendilerinden yaptıkları çalışmaya yönelik biz 12 aylık takvim aldık. Bu takvim üzerinde  çalışma yapacağız ve adımları atacağız. Tabi vize meselesi değil sadece, Kızılay ve AFAD’ın oralara yapacakları para yardımı hususunu da gündeme getirdik. Bu konu üzerinde de çalışmaları karşılıklı yürüteceğiz.

- ANGAJMAN KURALLARINI UYGULARIZ: (NATO, DEAŞ’la mücadeleye aktif katılacak. Acaba DEAŞ ile mücadelede NATO unsurlarıyla YPG arasında ilişki olacak mı? NATO’nun kurum olarak YPG’ye bakışının nasıl olduğu konusu gündeme geldi mi?) NATO’nun YPG’ye öyle müspet bir bakışı söz konusu değil. YPG’ye öyle tertemiz, pirüpak bakmıyorlar. YPG konusunu NATO üyesi olan AB ülkeleriyle de konuştuk. YPG’yi ve bu konudaki tavrımızı onlara da anlattık. ABD’nin, Rakka’da yapacağı operasyon var. Kimle, YPG ile beraber. Ama biz tekrar belirttik; ‘Ülkemize yönelik bir yanlışlık olursa angajman kurallarını uygularız’ dedik.  

- MERKEL İZAHAT VEREMEDİ: (Merkel’le görüşmenizde bazı tutuklu isimler de gündeme geldi mi?) Onlar kafayı Deniz’e (Ajanlık faaliyetleri dolayısıyla Türkiye’de tutuklu bulunan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel) takmış durumdalar. Ben de kendilerine ‘Sizde çok Deniz var, ben size bunların dosyalarını da verdim’ diye hatırlattım. ‘Ayrıca sizden iltica talebinde bulunanlar var. Bunları koruma altına alıyorsunuz. Önce ‘4500 dosyanın bize neticesini verin’ dedim. Çünkü bu taleplerimizle ilgili olarak halen bir netice alamadık. Oralarda PKK cirit atıyor, FETÖ cirit atıyor. Bir de ‘Geçenlerde terörist subaylar size geldi iltica talebinde bulundular, kabul ettiniz. Bunları bize teslim edin’ dedik. Tabii ki tüm bu hususlarda kendilerinden tatmin edici bir izahat alamadık!

- MACRON DA İSTEDİ: (Macron da National Geographic’in kameramanını, fotoğrafçısını istemiş) Evet bunlardan biri, Erol Önderoğlu. Çifte vatandaşmış. Şu anda tutukluluğu kaldırılmış ama yargılanma süreci devam ediyor. Bunu kendilerine söyledik. Bir diğer Fransız’la alakalı da, kendisi geri gönderme merkezinde, gözaltında. Süreç devam ediyor dedik. 

- MECLİS BAŞKA, GENEL KURUL BAŞKA: (AK Parti lideri seçildikten sonra ilk defa zirveye katıldınız. Yeni sistem aslında uygulanmaya başlandı. 2019’a kadar başka uygulanabilecek bir şeyleri var mı, öngörülen sistemin? Bakanlar kurulunun, siyaset dışından bakan atanması gibi. 2019’a kadar, yeni adımlar atılacak mı?) Attığımız adımlar zaten, bu yapılan anayasa değişikliği içerisinde atılabilecek adımların ta kendileridir. Partili cumhurbaşkanı olma imkanı, bunlardan biridir. Gazeteciler soruyor: ‘Siz grup konuşması yapacak mısınız? Parlamentoya gelecek misiniz?’. Parlamentoya gelirsin, gelirsin de genel kurula girmezsin. Parlamentoya gelmekle genel kurula girmek başka şeyler. 

KÜLLİYE’DE BAKANLAR KURULU

- BAKANLARI TOPLARIM: Cumhurbaşkanlığı’nda Bakanlar Kurulu toplantısı olur mu? 2 aylık yapmıştık, 1 aya indirdik, 15 güne de indiririz. Buna itiraz edenler, anayasayı okumuyorlar, bakmıyorlar anayasaya. Orada diyor ki, cumhurbaşkanı istediği zaman bakanlar kurulunu toplanmaya çağırır. 2 ayda bir demiyor, ayda bir demiyor, istediği takdirde bakanlar kurulunu toplar. 

- BAŞBAKAN DA BAŞKANLIK EDER: (Bakanlar Kurulu’na artık hep siz mi başkanlık edeceksiniz?) Şu anda cumhurbaşkanı olarak bizim de üzerimizde yükler var. Sayın Başbakan’la, tabi bu işin paylaşımını yapacağız. Diyelim ki belli aralıklarla biz bakanlar kurulunu toplarız, onun dışında da başbakan bakanlar kurulu toplantısını yapar.

HADDİNİ AŞAN BAHÇELİ DEĞİL KILIÇDAROĞLU

- BAHÇELİ’Yİ KASTETMEDİM:  (Bahçeli’nin sizin açıklamalarınıza cevaben açıklamaları oldu.) Burada ciddi bir yanlış anlama var. Benim  açıklamalarımın muhatabı Bahçeli değildi. Bahçeli’yi yanlış yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor. Çünkü ne ifadelerim içerisinde Bahçeli’nin adı geçiyor, ne de onunla ilgili en ufak bir ifade var. Tam aksine, ana muhalefetin başındaki zatın yanlışlarını pazara çıkaran cevap bu. Ona yönelik idi. 

- SESSİZ KALAMAYIZ: Şu anda ben partimin başındayım. Partimle ilgili cevap verme yetkim var. FETÖ’ye karşı savaş açmış birisi olarak, eğer partimizin içinde böyle birisi varsa, bunu bize tevsik edin, biz bunu bir dakika partimizde tutmayız. Partimizle alakalı olmayan, İstanbul Belediye Başkanı’nın damadıyla alakalı konu. Onun partimizi temsil yetkisi var mı, yok. Yargı onu denetimli serbestlikle bırakmış. Bu yargıyla alakalı konu. Onun üzerinden bir siyasi rant devşirme yoluna gitmek bizi üzer. Bu konuda da sessiz kalmamak gerekir.

CHP İÇİNDEKİ FETÖ’CÜLERİ TEMİZLESİN

- CHP-FETÖ EL ELE: (Kılıçdaroğlu kendi ifadesiyle kontrollü darbenin ipliğini pazara çıkaracağına dair açıklamalarda bulundu) Hala orda mı Kılıçdaroğlu ya? Çıkarsın, zaten onun ipliği pazara çıkarması o kadar uzun sürüyor ki. Bu kadar uzun metrajlı ipleri nasıl buluyor anlamakta zorluk çekiyorum. Eğer varsa geç kalmasın hemen çıkarsın. Ama önce o kendi içindeki FETÖ’cüleri bir temizlesin. FETÖ’yle el ele yürütüyorlar işlerini.

- TERÖRLE MÜCADELEYE DEVAM:Malum Tendürek’te 8 şehidimiz var, teröristlere ciddi zayiat verdiren çatışmalar halen devam ediyor. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz, geri adım atmak yok. 

GRUP KONUŞMASI YAPACAĞIM

Şimdi, cumhurbaşkanı olarak yılda bir kez parlamentonun açılışında konuşma yapıyoruz. Belli günlerde gelir izleriz, genel kurulu. Bunun dışında böyle bir durum söz konusu değil. Ama parlamentoda bizim grup odamız var, grup odama gelebilirim. AK Parti’nin grup odası var. Ayrıca, salı günkü grup toplantılarında, konuşma yapabilirim. Ama ben gelemedim, orada genel başkan vekili olarak Binali bey grup konuşmasını yapabilir, buna da mani bir hal yok. Bu da bir şeyi gösterecek şimdi. Türkiye’de bir reformun nasıl gerçekleştirildiğini gösterecek. Cumhurbaşkanı var, yanında genel başkan vekili, yahut Başbakan, grubu yönetiyor. Yürümez diye bir şey yok.

ASLA YAN YANA GELMEZ

Terör örgütleriyle, haksızlıkla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle, şiddetle, meşru olmayan hiçbir işle imam hatipli asla yan yana gelmez, gelemez. İşte bunun için Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) gibi ihanet çeteleri, günümüzün haşhaşileri, bu kutlu çatı altında kendilerine istismar zemini bulamamışlardır.

Karşılarında ben dururum

Erdoğan, “Öğrencilerin zorla imam hatiplere kaydedildiği gibi haberler yalandır. Önce karşısında ben dururum. Bizim zorlamayla işimiz olmaz. İmam hatiplere olan ilgi gönül bağının eseridir” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasımpaşa Stadyumu’nda ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin düzenlediği “İmam Hatip Gençlik Buluşması”na katıldı. Törende konuşma yapan Erdoğan, gençlere şöyle seslendi…

SABRETTİK, SABRETTİNİZ

Bugünlere kolay gelmedik. Sizleri üniversitelerin kapılarından çevirdiler. Fakat sabrettik, sabrettiniz. Unutmayın, sabreden kimse zafere ulaşır. Bu sabrın sonunda hamdolsun, bütün okullar kapatılmıştı, 600 binden 60 bine indirilmişti. Fakat şimdi devran değişti. Artık isteyen istediği okula, istediği gibi katsayılar kalktı gidebiliyor mu? 

ÇOK ÇİLELER ÇEKTİK

Sizden bundan sonra başarı bekliyorum. Rekabetçi olacaksınız. İlimde, irfanda rekabet istiyorum. Uzun yıllara sarih çileler, baskılar ve mücadeleler sonunda bugünlere geldik. 4 çocuğu imam hatipten mezun olmuş bir baba olarak okulların kapısında anne baba olarak bizler de çok çile çektik. Ama hamdolsun bunlar aşıldı. Hiçbir kazanımımız bize altın tepside sunulmadı. Buralara tırnaklarımızla kazıyarak geldik. Bu okullar milletimizin ta kendisidir.

KARALAMAYA ÇALIŞIYORLAR

Her eğitim öğretim döneminin başında birileri hala ısrarla, yalan yanlış haberlerle, olmadık iftiralarla imam hatiplere olan ilgiyi gölgelemeye çalışıyor. Neden, niçin? Bırakın rekabetse rekabet olsun. Başı açık kızım da başı örtülü kızım da hepsi üniversite yolunda rekabet etsinler, yarışsınlar. Önlerini tıkamayın. Eğitim öğretimde özgürlüğün önüne kimse geçemez. Biz var oldukça ülkemizde bunun önünü kimse tıkayamayacaktır.  

YALAN, YANLIŞ, ÇARPITMA…

Öğrencilerin zorla imam hatiplere kaydedildiği, okulların zorla imam hatiplere dönüştürüldüğü gibi haberler yalandır, yanlıştır, kasıtlıdır, çarpıtmadır. Önce karşısında ben dururum. Bunları köpürtenler, kendileri baskıcı ve faşist olduğu için, herkesi de öyle zannediyorlar. Bizim zorlamayla, baskıyla hele hele toplum ve siyaset mühendisliğiyle asla işimiz olmamıştır, olmayacaktır. İmam hatiplere olan ilgi zorlamanın değil, gönül bağının eseridir. Bu okullar tüm milletimizin değerlerine, taleplerine ve beklentilerine tercüman oldukları için, böylesine ilgi ve kabul görmektedir.

15 TEMMUZ RUHU

Geçmişte bu tür yollara başvuranların tersine hiçbir zaman başkalarına dayatma içinde olmadık. Milletimizin kılığına, kıyafetine, ibadetine, meşrebine olduğu gibi evlatlarının hangi okula gideceklerine de asla karışmadık. İmam hatiplere uygulanan ayrımcılık ayıbını unutmadık, unutmayacağız. 28 Şubat döneminin ürünü olan bu ayıbı, biz ortadan kaldırdık. İmam hatiplerde yetişen nesil, ülkesi ve milleti için her türlü fedakarlığı göze alan, 15 Temmuz ruhunun ta kendisidir.