19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Sarraf davası ABD kumpası

ABD’nin Rıza Sarraf’ı rehin tuttuğunu söyleyen Hükümet Sözcüsü Bozdağ dava üzerinden sahnelenen oyuna dikkat çekti: Bu dava çok net olarak siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur, Türkiye’ye karşı bir kumpastır. Yargılama yapanlar, sanıklara baskı kurarak Türkiye aleyhine iftiraya zorluyor.

21 Kasım 2017 Salı 07:00 - Güncelleme:
Sarraf davası ABD kumpası

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Külliye’de yapılan Bakanlar Kurulu’nun ardından basın toplantısı düzenledi. NATO’daki skandal ile Rıza Sarraf davasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Bozdağ, şunları söyledi…

- SIZMA ENGELLENMELİ: NATO yetkililerinin, Türkiye karşıtı olan çevrelerin NATO’yu etkilemesine, NATO ile ilgili iş ve işlemlere sızmasına, NATO’nun kendi faaliyetlerine de olumsuz  şekilde gönderilmesine izin vermemeleri gerekir.  NATO’ya en büyük katkıyı sunan üyesi olan Türkiye, bundan sonra da NATO’nun saygın bir üyesi olarak katkı sunmaya devam edecektir. Ama bu saygısızlıkları yapanlara karşı onurlu duruşumuzu muhafaza edeceğiz. 

- SİYASİ DAVADIR: Rıza Sarraf Davası Türkiye’ye dönük açık bir kumpastır. Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur. 17-25 Aralık sürecinde Fetullahçı Terör Örgütü’nün asker, polis ve yargı içerisindeki mensupları eliyle giriştiği ancak başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD’de, ABD yargısı eliyle tekrarlanmasından başka bir şey değil.

- DELİL YOK: Dosyadaki delillerin hiçbirisi hukuki delil değildir. Kanuna aykırı olan hiçbir şey, hiçbir adalet mekanizmasında delil olarak kullanılamaz. Olmayan belgeler üzerinden ellerinde varmış gibi yargılama yapıyorlar. Türkiye ile İran arasındaki ekonomik ilişkilerin tamamı, Türkiye’nin ulusal hukukuna uygun olduğu gibi bu konudaki uluslararası hukuka da uygundur.   

- KUMPAS DAVASI: Bu dava çok net olarak söylüyoruz, siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur, Türkiye’ye karşı bir kumpas davasıdır. Yargılama yapanlar, davanın sanıkları üzerinde çok net bir şekilde baskı uygulamaktadırlar. Onlar, rehin durumda adeta orada. ‘Şu ifadeleri kabul ederseniz, şu kadar cezayla kurtulursunuz, hemen tahliye olursunuz’ yazıyorlar, ellerine veriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümetini, kurumlarını suçlayan ve Türkiye’nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak iftiralarda bulunmaya zorluyorlar. Çok açık, bu güneş gibi ortada olan bir durumdur. Türkiye aleyhinde yapılan bu kumpasta, hukuka uygun bir delil şu anda ellerinde yoktur.  

Bu davada kullandıkları veriler, sözde deliller nasıl elde edildi?  Bunların aslı mı var, kopyası mı var?  Bunlar oluşturulmuş mu yoksa orijinal mi? Varsa elinizde ne var? (FBI ajanı bunu teyit etti ifadesine) Neye göre teyit etti FBI ajanı, bir belge var da ona göre mi teyit etti?  FBI ajanının yaptığı teyidin bir kıymeti var mı? Yok.

- ÇOK NET: FBI ajanı dosyada olan verilerin doğruluğuna nasıl hükmetti? Kendi mi dinledi, dinlettirdi mi, yoksa dinleyenlerden kendileri mi yoksa dinleme filan yok da oluşturulmuş olan, ki bunlar kumpas oluşturulmuş şeyler, bu oluşturulmuş şeyleri oluşturanlardan mı aldı? Bunlar ortaya çıkacaktır. Bu, Türkiye’ye dönük yeni bir kumpastır. 15 Temmuz’da başarılamayan veya başka yollarla, siyasi adımlarla, hukuksal yollarla, gayri hukuki yollarla başarılamayanlar şimdi ekonomik birtakım yaptırımlar suretiyle Türkiye’ye dönük yeni kumpaslarla karşı karşıyayız. 

SKANDALIN ÜZERİ ÖRTÜLMEMELİ

- HAD BİLMEZLİK: Bu, NATO tarihinin en büyük skandallarından bir tanesidir. Kabul edilemez bir durumdur, açık bir had bilmezliktir. Bu saldırı sadece Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dönük bir saldırı ve saygısızlık değil. Yapılan aynı zamanda da 80 milyon aziz Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti devletine dönük açık bir saygısızlık, kabul edilemez bir durumdur.

- ÖZÜR OLUMLU: (NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in özür dilemesi) Bu olaya adı karışanların görevlerine son verilmesini, hem Dışişleri Bakanımız hem Genelkurmay Başkanımız hem Cumhurbaşkanımızla ayrı ayrı görüşüp özürlerini iletmelerini olumlu karşılıyoruz. Bu olayın şahıslarla kaim bir olay olarak değerlendirilmesini doğru görmediğimizi ifade etmek isteriz. Bu, şahısların bir tasarrufu gibi görünse de sadece o şahıslarla izah edilebilir bir durum gibi gözükmemektedir. Bu işin üzerinin örtülmemesi gerekir. 

S400 İÇİN KİMSEDEN ONAY ALMAYIZ

- RUSYA’DAN S400 ALIMI: (ABD’nin “S400’ler alınırsa Türkiye’ye F-35’lerin satılması yönünde yaptırımlar olacak” çıkışı) Türkiye büyük bir devlet. Ulusal güvenliğiyle ilgili tedbirleri elbette kendisi alacaktır. Türkiye güvenliğini başka devletlere rehin edemez. Eğer bizim ülkemizin ve milletimizin güvenliği bazı silahların alınmasını gerektiriyorsa Türkiye bu silahları alır, yapılmasını gerektiriyorsa Türkiye bu silahları bizzat kendisi yapar. 

- PYD MASADA OLAMAZ:  (Rusya’nın Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne PYD’yi davet etmesi) Suriye’de PKK terör örgütünün uzantısı PYD/YPG ile yapılacak herhangi bir iş birliğinin yanında, yakınında, uzağında Türkiye Cumhuriyeti devleti yoktur, olamaz da. Çözüm görüşmelerinde PYD/YPG dahil hiçbir terör örgütünün olmasını Türkiye olarak asla kabul etmeyiz. 

- ABD’LİLERE SORUN: (Rakka’dan YPG kontrolünde çıkarılan DEAŞ’lıların Türkiye’ye girdiği iddiası) Bu anlaşmanın ABD’den habersiz olduğunu kabul  etmemizi kimsenin bizden beklememesi lazım. Bence bunu ABD’li yetkililere sormak lazım. Buradaki teröristler nereye gitti, hangi başkente gittiler veya bundan sonra nereyi başkent yapacaklar veya bundan sonra nereyi bombalayacaklar, nerede terör eylemi yapacaklar onu sormak lazım.

İKİ YENİ KHK  ÇIKACAK

Önümüzdeki günlerde yeni kanun hükmünde kararname çıkacaktır. Hem tedbir hem de düzenleme kararnamesi olmak üzere iki ayrı kanun hümünde kararnameyi önümüzdeki günlerde yayınlayacağız.  

- FAİZLE MÜCADELE: AK Parti hükümetleri yüksek faizle, enflasyonla mücadelede başarılı olmuş hükümetlerdir. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra, hükümetimizin kurulduğu tarihlerde, Türkiye’de enflasyon da faiz de çok yüksek rakamlardaydı. Oradan buraya geldik biz. Şu anda o ilk dönemdeki faizlerle mukayese edilemeyecek oranda faizler düşüktür. Enflasyon da düşüktür. Ancak bunun daha da düşmesi, tek haneli rakamlarda kalması son derece önemlidir. Ancak bu konu bugün Bakanlar Kurulunun gündeme gelmedi. 

- TAŞERON DÜZENLEMESİ: İnşallah Aralık ayı sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa TBMM’ye gelecek ve yasalaştırılacaktır.

YSK’NIN YAPISI DEĞİŞİYOR

AK Parti, Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısını değiştirmek için teklif hazırladı.  AK Parti milletvekilleri 298 sayılı kanunda değişiklik yapılmasını öngören teklifi Meclis Başkanlığı’na sunulacak. Dünkü Bakanlar Kurulu’nda tartışılan teklifte YSK üyelerinin diğer kurumlarla bağlantısının kesilmesine ilişkin düzenleme yer alıyor. Teklife göre YSK üyesi sadece YSK üyesi olarak görev yapabilecek. Danıştay’dan ya da Sayıştay’dan gelen bir üyenin bu kurumlarla ilişkisi kesilecek. Teklifteki bir diğer düzenlemenin 16 Nisan referandumunda tartışma yaratan mühürlü-mühürsüz oylarla ilgili olması bekleniyor. Oyların nasıl geçerli olacağına yönelik net ifadelerin teklifte yer alması öngörülüyor.  

DAVA 4 ARALIK’A ERTELENDİ

ABD sahte delillerle cezaevinde rehin tutulan işadamı Rıza Sarraf ve eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkındaki dava ertelendi. New York’ta dün yapılan son ara duruşmaya sadece Atilla ve avukatları katıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen duruşma sonrası Yargıç Richard Berman, jüri seçiminin 27 Kasım’a ertelendiğini duyurdu. Bu kararla birlikte, daha önce aynı gün yapılması öngörülen ilk jürili duruşma da 4 Aralık’a bırakıldı.