25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Türkiye'nin motor devi TEI kapılarını STAR'a açtı

Türk havacılık tarihinde ‘milat’ yaklaşıyor. Türkiye’nin ilk yerli ve milli jet motoru hızla tamamlanıyor, ilk testler yakında. İnsansız Hava Aracı Anka’nın konvansiyonel motoru da hazır.

MUSTAFA KARTOĞLU / ESKİŞEHİR31 Temmuz 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Türkiye'nin motor devi TEI kapılarını STAR'a açtı
Eskişehir’de sessiz sedasız bir devrimin hazırlıkları yapılıyor.TEI (TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş/TUSAŞ Engine Industries) Türkiye’nin ilk yerli ve milli jet motorunu tamamlamak üzere. Aslında tamamladı denilebilir, zira küçük tip bir jet motorunun platformla uçuşları yapıldı. Helikopterlerde kullanılacak ikincisinin ise ‘çekirdek’ kısmı ortaya çıkmak üzere, ilk testleri yakında yapılacak.
 
Ve üstelik tamamı bu değil.
 
Türkiye son 10 yılda savunma sanayini ‘yerli ve milli’ hale getirmek için çok önemli projeler başlattı. Gemi, helikopter, insansız hava aracı, tank ve savaş uçağı...
 
Siyaset kadar bu projeleri yakından takip eden bir gazeteci olarak bütün bunların ‘kalbi’ olan ‘motor’ konusunda nerede olduğumuzu görmek üzere Eskişehir’de kurulu TUSAŞ/TEI tesislerine gittim.
 
TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, önce “motor teknolojisi, stratejik önemi ve Türkiye’nin durumu” başlığını koymam gereken hızlandırılmış bir ‘ders’ verdi; ardından fabrikayı Star’a açtı.
 
Önce motor dersi
 
Sıradan bir vatandaş olarak, karbon yakıtlı motorlar hakkında temel bilgileri öğrendim: Jet motorları, yani türbinli motorlar, adını, havayı emerek yanma odasına aktaran ve orada oluşanegzost gazını yüksek basınçla atarak itme gücü sağlayan türbinlerden alıyor. Sadece yolcu ve savaş uçaklarında gördüklerimiz değil, pervaneli uçaklar ve helikopterlerde kullanılanlar da ‘jet’ motoru. Tek farkları, elde edilen gücü pervanelere aktarmak için bir dişli kutusu eklenmiş olması.
 
Pistonlu motorlar, emilen havanın silindirlerde yakılmasıyla oluşan basıncı pistonlar üzerinden hareketli aksama aktarılmasıyla çalışıyor. Otomobil, gemi gibi araçlarda kullanılan pistonlu motorlar, İHA gibi hava araçlarında da kullanılıyor. 
 
TEI nedir, ne yaptı?
 
TEI, öncelikle TSK bünyesindeki uçak ve helikopterler için parça üretimi ve motor montaj testi için, dünyanın önde gelen şirketlerinden ABD merkezli General Elektrik’in yüzde 46,2ortaklığıyla kuruldu. Önce F-16 savaş uçaklarının motor montaj ve testlerini yaptı, ardından parça üretimine başladı. İlk aşamada sadece 5 parça üretilirken, bugün dünyada üretilen her jet motoruna parça üretiyor. Bugün her iki uçaktan biri TEI’de üretilen parçaları taşıyor, hedeflenen her 4 uçaktan 3’ünün TEI parçalarıyla uçması. Bu motorları Boeing, Airbus ve Çin’in Comec uçakları kullanıyor.
 
1996’da motor tasarımına başladı. Geliştirme projesine katıldığı yeni egzost tasarımıyla jet motorunun itiş gücünü yüzde 10 arttırdı. Bu proje, ‘Türk Yıldızları’nın da kullandığı T-38 uçaklarının ABD’nin doğusundan batısına yakıt ikmali yapmadan uçmasını sağladı. 2002’de dev askeri kargo uçağı A400M’in motor üretiminde ilk kez ‘tasarım ortağı’ oldu. Halen A400M’lerin önemli parçalarını TEI yapıyor. Yine GE ortaklığıyla kurulan Türkiye Teknoloji Merkezi, GE’nin tüm motorları için tasarım desteği veriyor. 1900’ü aşan personeli ve 3000’den fazla Ar-Ge çalışanıyla Türkiye’nin en büyük savunma sanayi şirketi. 
 
Milli mühendis ekibi
 
TEI’nin bu olağanüstü gelişiminde dünya motor devi General Elektrik’in yeri büyük. Çünkü bir jet motorunun tüm parçaları ile üretim teknolojisi ve yönetim sistemi konularında Türk mühendisleri ABD ve Avrupalı ekiplerin içinde çalışarak deneyim kazandı. Bu kazanımını da ‘yerlileştirdi’.
 
Genel Müdür Akşit, “Başlangıçta yönetici ve mühendislerin çoğu Amerikalı’ydı, bugün tamamı Türk” diye anlattı bunları.
 
Bu bilgi aktarımını da sistematik hale getirmişler: “GE ile ortak kurulan Teknoloji Merkezi’nde 1,5 yıl çalışan mühendislerimizi periyodik olarak TEI’ye alıyoruz. Böylece tecrübeli bir milli mühendis ekibi oluşturduk.”
 
Ve sıra ‘milli motor’da
 
Akşit, bu deneyimli mühendis ekibiyle başlatılan ‘yerli ve milli’ projeleri anlattı, heyecanla dinledim:
 
"TEI 2008’den itibaren sıfırdan iki küçük jet motoru projesi başlattı. Küçük yerli jet motorumuz 3,6 kilo ağırlığında ve F-16 savaş pilotlarının eğitimi için insansız ‘hedef uçak’ olan 300 kiloluk Şimşek’i uçuruyor. Bu yıl 10 bin feet yükseklik ve saatte 700 km hızda başarıyla denedik. Şimdi hedefimiz 20 bin feet yükseklik.
 
İkincisinin ise bu yıl Şubat ayında SSM ile sözleşmesi imzalandı, milli helikopterde kullanılacak ve 1400 beygir gücünde olacak. Halen Atak helikopteri 1375, Hürkuş uçağımız ise 1600 beygir gücünde motor kullanıyor. İlk yerli ve milli jet motorumuz bu iki aracı da uçurabilecek.
 
Şu anda çekirdek motor üzerinde çalışıyoruz, testlerine yakında başlayacağız. 4 yıl içinde dış parçaları ve giydirmesiyle birlikte uçuş testine hazır hale gelecek. Sonraki iki yılda da hedeflenen yükseklik ve hızda, her türlü hava şartlarında uçuş ve manevra testleri yapılacak. Ardından da uluslararası sertifikaları alınacak.”
 
Özetle; 2023’te yerli ve milli helikopter bu motorla uçacak; gelecekte bütün hava araçları için geliştirilebilecek.
Akşit, önemli bir ‘sınıf atlama’yı da işaret etti: “Jet motoru tasarlama ve üretme kabiliyeti olarak Polonya sınıfından Almanya sınıfına geçiyoruz.”
 
Neden ‘yerli ve milli’?
 
Jet motorunu GE ile birlikte geliştirmek de düşünülmüş önce. Ancak fikri mülkiyet hakları konusunda GE ısrar edince vazgeçilmiş. Genel Müdür Akşit, gerekçesini şöyle açıkladı: “GE bir ABD şirketi ve fikri mülkiyet hakkına ortak olduğu motorların satışında Kongre’den izin almak zorunda. Günün birinde uçak veya helikopterlerimiz için olası bir kısıtlamaya razı olamazdık.”
 
Kanat teknolojisi de ‘yerli’
 
Jet motorlarının en önemli parçalarından biri, belki de birincisi türbinlerdeki ‘kanat’, ‘pale’ veya ‘bıçak’ denilen parçalar.
 
Bu parçalar yanma odasında oluşan aşırı yüksek ısıda eriyebiliyor, esneyebiliyor/uzayabiliyor. Bu nedenle çok özel bir metal alaşımından üretiliyorlar.
 
İyi haber, Türkiye artık bu kanatları üretebiliyor.
 
Daha iyi haber, bu kanatların daha dayanıklı olması için yeni bir proje yürütüyor. 
 
Açalım;
 
Metaller ve alaşımlar, gözle görülmeyen küçük hücrelerden oluşur. Bu nedenle yüksek basınç ve ısıya maruz kaldığında hücreler birbirlerinden ayrılır; ya uzar/esner ya da kırılır. 
 
TEI mühendisleri, jet motoru türbinlerinde kullanılan kanatların ‘tek hücre’den üretme peşinde. 
 
Bu başarıldığında kanatlar daha fazla ısıya dayanabilecek. Bu, motorun havayı daha yüksek ısıda yakması ve havanın daha fazla genleşmesi ve daha yüksek bir itme gücü üretmesi demek.
 
Bu da uçak ve helikopterlerin daha az yakıtla, daha yüksek hızda ve daha uzun mesafeye uçması demek.
Yani milyarlarca dolar!..
 
Kötü haber, bunun için gerekli dayanıklılığa sahip özel alaşımı üretemiyor.
 
Teknolojide gelişmiş ülkelerin ilk ve halen en önemli ar-geyatırımlarını neden ‘kimya/malzeme’ alanında yaptıklarını daha iyi anladım.
 
ANKA’nın motoru da hazır
 
TEI, insansız hava aracı ANKA’nın pistonlu motorunu da tamamladı; ilk yer testlerini yaptı, irtifa testleri devam ediyor.Motoru görünce, “Altay tankı için Avusturya motor vermeyi reddetmişti. Bu tank için de geliştirilemez mi” diye sordum. Gülümseyerek “Yapabiliriz” dedi. 
 
Ancak TEI’ye verilen öncelikler var ve çok sayıda projeye odaklanması başka sorunlar çıkarabileceği için ‘şimdilik’ bekliyor. 
 
Genç mühendislerle ‘Teknoloji 4.0’
 
TEI aynı zamanda kritik motor parçaları da üretiyor. Mevcuttesislere Eylül 2016’da üretim fabrikası eklenmiş.
 
Fabrikada iki genç mühendis karşıladı beni: Bora Yıldırım ve Caner Songüler.
 
Üretim müdürleri.
 
Ekipleri, sadece ‘ünlü’ üniversitelerden değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki mühendislik fakültelerinden ama ‘en iyi’ mühendislerinden seçilmiş.
 
Bora, önce bir ekranın başına getirdi beni. Motor parçaları, her biri teknik uzmanlar tarafından kontrol edilen 60 akıllı tezgahta üretiliyor. Her tezgah, işlenmekte olan parçanın bütün teknik verilerini anında ekrana yansıtıyor. Böylece motorun bütün parçaları planlanan zamanda tamamlanabiliyor. Bu yönetim sisteminin yazılımını da yine TEI mühendisleri yapmış. Bu alanda dünyada özellikle Alman şirketlerinin yazılımları kullanılıyor.
 
Bora, fabrikanın kuruluşu ve üretim süreçlerini anlattı. Özeti; TEI, ‘Teknoloji 4.0’ veya ‘Smart Digital’ denilen seviyeyi erken yakalamış. 
 
Ve her aşaması Türk mühendisleri tarafından tasarlandı, geliştirildi ve yönetiliyor.
 
Caner de, “Beş farklı motor parçasını üretmekle başlamıştık, şimdi ürün çeşitliliğimiz 40 farklı motor programı için 800 parçayı geçti; en çok tercih edilen yeni nesil ticari motorların da 31 önemli parçasını üretiyoruz. Şimdiden 10 bin 500 sipariş alındı ve artıyor” diye anlattı gelinen noktayı.
 
Çünkü TEI, GE’nin LEAP tipi yeni nesil motorun en büyük tedarikçisi.
 
3 boyutlu yazıcı devrede
 
TEI, dünyayı değiştirecek denilen ‘üç boyutlu yazıcı’ teknolojisini de kullanıyor. Teknoloji Programları Müdürü Semih Platin, önce yazıcıdan çıkan jet motoru yanma odasıparçasını, sonra nasıl yapıldığını gösterdi. 
 
Tasarımı yapılan parçanın 3 boyutlu modeli yazıcıya yükleniyor, yazıcı, ısıya ve basınca dayanıklı özel alaşım tozunu 4 mikron kalınlığında serperek lazerle eritip ‘metal’ haline getiriyor ve aynı işlemi defalarca üst üste yaparak iç kanalları, boruları ve kıvrımlarıyla birlikte istenilen parçayı yekpare olarak üretiyor.
 
Yüzümdeki şaşkınlık ve hayranlığı gülümseyerek karşılayan Semih, işin teknolojisini ‘anlayabileceğim dilde’ anlattı.