24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

YPG'nin içinde dört ülke var

SELİM EFE ERDEM İSTANBUL10 Şubat 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
YPG'nin içinde dört ülke var

Terör örgütü YPG/PKK'nın Suriye'de attığı her adımdan ABD'nin yanı sıra Rusya, İran ve Esad rejiminin de haberdar olduğunu kaydeden kimyasal silah ve güvenlik uzmanı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, başlangıçta Türk istihbaratına da bu örgütten bilgi akışı olsa da FETÖ'nün başlattığı Ergenekon davası ve muhbirlerin deşifre olmasının ardından bu akışın kesildiğini söyledi.  Suriye'de her türlü silahın elden ele dolaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, YPG'nin de kimyasal silahları Suriye silah pazarında kolayca temin edebileceğine dikkat çekti.

Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olan YPG, ABD tarafından Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında sözde DEAŞ ile mücadele için askeri eğitimden geçiriliyor ve 5 bin tır dolusu silah ile adeta bir düzenli orduya dönüştürülmeye çalışıyor. ABD'nin Türkiye-Suriye sınırında YPG/PKK'dan oluşan sınır birliği ile Akdeniz'e açılan bir terör koridoru kuşağı haritalarına Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları engel olurken, bu terör örgütünün elinde 'Kimyasal silah olduğu' yönünde çıkan haberler, YPG/PKK'nın bu silahları kimden almış olabileceği ve Türkiye içinde nasıl bir kimyasal risk oluşturduğu sorusunu da gündeme getirdi.

BU OLASILIK BİLE HAREKAT İÇİN BİR NEDEN

BM tarafından Suriye'de Esad Rejimi ve El Kaide uzantılarının kimyasal silah kullandığının tespit edildiğine ve Türkiye'nin kendi güvenliği için Suriye'ye askeri harekat düzenlemesi için bunun bile tek başına gerekçe olabileceği yönündeki görüşe katıldığını kaydeden kimyasal silahlar uzmanı emekli Albay ve Ayvansaray Üniversitesi güvenlik uzmanı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, bu kimyasal silahların YPG başta olmak üzere diğer terör örgütlerinin eline de geçmiş olabileceğini söyledi. Suriye'nin eski Kimyasal Silahlar Daire Başkanı General Zahir Sakid'ın Esad rejimi tarafından PKK'ya 'Türkiye'ye karşı kullanılmak üzere' kimyasal başlıklı 100 füze verdiği yönündeki açıklamalarının ve geçen hafta ÖSO'ya YPG/PKK tarafından kimyasal saldırı yapıldığı yönündeki bilgilerin önce 'sahada tespitinin' şart olduğunu kaydeden Yavuz, şunları söyledi:

"Arap baharı başladıktan sonra Suriye'de Esad rejimi ve El Kaide uzantılarının kimyasal silah kullandığı tespit edildi. Rusya'nın devreye girip Suriye'nin bu silahları İngiltere'ye  teslim etmesi sağlanınca, Esad rejimi ipten alındı. Ama arkasından  Suriye'de yine kimyasal silahlar kullanıldığı haberlerini aldık. Suriye'deki silah pazarlarında her türlü silah elden ele satılabiliyor. Kimyasal silah satıcısı varsa, YPG bunu Suriye'de rahatlıkla alabilir.

KİMYASAL RİSK YOK DEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Peki ama Türkiye, YPG/PKK'da kimyasal silahlar varsa bunu nasıl tespit edip imha edebilir? Prof. Dr. Yavuz, Suriye'nin eski Kimyasal Silahlar Daire Başkanı General Zahir Sakid'ın Esad rejimi tarafından PKK'ya 'Türkiye'ye karşı kullanılmak üzere' kimyasal başlıklı 100 füze verdiği yönündeki açıklamalarının ve geçen hafta ÖSO'ya YPG/PKK tarafından kimyasal saldırı yapıldığı yönündeki bilgilerin önce 'sahada tespitinin' şart olduğunu kaydetti. Prof. Yavuz, "YPG'nin elinde kimyasal silah olmadığı ve Türkiye için kimyasal bir saldırıya uğramama riski olmadığını söyleyemeyiz. Bu örgütün elinde kimyasal silah varsa, ABD'nin yanı sıra Rusya, İran ve Suriye'deki Esad rejiminin bilmemesi mümkün değil. Çünkü YPG homojen bir örgüt değil ve içlerinde bu dört ülkenin de ajanları var. Örneğin, SDG içinden 500 YPG/PKK'lının Afrin'e konvoy halinde gitmesini bu dört ülkenin önceden bilmemesi mümkün değil" diye konuştu.

İSTİHBARAT KESİLDİ

Türkiye'nin de daha önce bu örgütten istihbarat bilgileri alabildiğine ancak bunun şimdi kesildiğine dikkat çeken Prof. Yavuz, bu sürecin terör örgütü FETÖ'nün TSK'ya yönelik Ergenekon/Balyoz davaları kumpası ve örgüt içindeki muhbirlerin deşifre edilmesi sonrasında kesildiğini söyledi.