25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Türkiye’nin geleceği için çalışıyor

Babasından borç alarak yenilenebilir enerji işine giren Serhan Süzer, Ekore firmasıyla güneş ve rüzgar santralleri kuruyor. Yenilenebilir enerji üretiminin Türkiye’nin cari açığına büyük destek sağlayacağını söyleyen Süzer “Bu aynı zamanda milli güvenlik meselesidir. Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımları artmalı” dedi.

Kaan Zenginli18 Nisan 2016 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Türkiye’nin geleceği için çalışıyor

Enerji üretimi konusunda dışa bağımlı olan Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları çok büyük önem taşıyor. Hükümet güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimi konusunda girişimcilere ve yatırımcılara büyük destek veriyor. Süzer Holding’in veliahtlarından Serhan Süzer de kendini bu alana adamış genç bir yatırımcı. Serhan Süzer’in iş hayatına atılması ise oldukça ilginç... Kanada’da eğitimini tamamlayıp bankacı olma hayaliyle İstanbul’a döndüğünde, o dönemde patlak veren ekonomik kriz (2001) ile Süzer Grubu’na ait Kentbank’a el konuluyor. Grubun tüm mal varlıkları dondurulurken, Beşiktaş’taki Ritz Carlton Oteli tamamlamak için Amerika’dan kredi peşine koşan Serhan Süzer, bu işin altından başarıyla kalkarak krediyi almayı başarıyor. Ve otel hayata geçiyor. Devamında KFC ve Pizza Hut gıda gurubunda yönetici olarak çalışan Serhan Süzer, bir gün ‘kendi işimi yapacağım’ diyerek babasının kapısını çalıyor. Babasından borç para isteyerek yenilenebilir enerji işine giren genç işadamı, burada da başarıyı yakalıyor. Süzer enerji konusunu ise ‘milli güvenlik meselesi’ olarak değerlendiriyor. Serhan Süzer aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri ile de adından sıkça söz ettiriyor...

-  İş hayatına girişiniz nasıl oldu?

Kanada’da üniversite’den mezun olduktan sonra Generalli’nin Amerika operasyonunda çalıştım. Türkiye’ye döndüm. Bankacı olmak istiyordum. Askerliğimi bitirdiğim gün bankamıza el konuldu. Finans gurubumuzdaki Kentbank’a el konuldu. Sene 2001... Ciddi bir krizin içine girdik. O dönemde o krizi yönetebilmek hiç kolay değildi. Yine aynı dönemde oteli (Ritz Carlton-Beşiktaş) açmak için uğraşıyorduk. BDDK tüm hesaplarımızı dondurmuştu. İlk sorumluluğum otel projesiydi. Amerika’nın bir ajansı vardı, kamu bankası... Rekor sürede, 13 gün de ek kredi çıkardık. 5 sene ben otelin başında kaldım. Irak’ta Anadolu grubu ile ortak bir fabrika da açtık. Ardından KFC ve Pizza Hut markalarımızın yönetiminde görev aldım. 6 ay içinde 25 restoran açtık. Çok hızlı büyüdük. 2010-2011 senesinde bizim işlerimiz yoluna girmeye başladı. O dönemde babamın kapısını çaldım ve kendi işimi yapmaya karar verdiğimi söyledim. Güneş enerjisi işine girmek istediğimi söyledim. Birkaç ay sürdü ikna etmem. Bana borç verdi. O borç ile güneş sektöründe bir teknoloji firmasına yatırım yaptım. Ortak bir işe girdik. Bir süre devam ettik ve kendi hisselerimi satarak çıktım ve kâr da etmiştim. Aldığım para ile Ekore firmasını kurdum.

-  Ekore tam olarak ne üzerine faaliyet gösteriyor?

Yenilenebilir enerji alanında rüzgar ve güneş santralleri kuruyoruz. Ayrıca biyogaz üzerine de çalışmalarımız var. Orta ve büyük ölçekli firmalara proje yapıyoruz. Fabrikalar, hastaneler, AVM’ler, oteller bizim müşterilerimiz arasında. Biz projelerimizde bütün ürünleri dışarıdan tedarik ediyoruz. Konstrüksiyon malzemeleri ve kabloları Türkiye’den alıyoruz. Proje alanına gidip sistemi kuruyoruz.

-  Bugüne kadar nerelerde proje yaptınız?

Konya, Osmaniye, Antalya, Aydın, Tokat gibi illerde projeler yaptık. Bugüne dek 40-45 projeye imza attık. Sektör hızlanıyor ve ileri de çok daha büyük ve adetli projelere imza atacağız. Geçen yıl rüzgar ekibini de kurduk. Enerji de işleri biraz daha hızlandırmak için ekibi iyi kurmak gerekiyor. Üçüncü bir alanımızda biyogaz. O da büyük bir potansiyel. Bu tarafta da çalışmalarımızı hızlandırdık. Konya’da 5 MW’lık bir proje yapıyoruz şuan. 6 milyon Euro’luk bir yatırım rakamı var. Güneş enerji santrali kuruyoruz. Elde ettiğimiz elektriği Meram-Medaş’a satacağız.

- Bu sektörde hedefleriniz nelerdir?

Biz yaptığımız işler gereği ilk 10’da varız. Hedefimiz ilk 3 firma arasına girmek.

-  Yenilenebilir enerji konusuna nasıl bakıyorsunuz?

Yenilenebilir enerji bizim için memleket meselesi. Türkiye’nin cari açık vermesinin tek sebebi enerji ithalatımız. Kendi kaynaklarımıza odaklanmamız gerekiyor. İlk olarak güneş, rüzgar ve jeotermal kaynaklara odaklanmalıyız. Çok ciddi potansiyelimiz var. Bu sadece ekonomik değil, bir milli güvenlik meselesi. Nihayetinde doğalgaz ithal ettiğiniz yerler belli. Dolayısıyla sıkıntı yaşadığımız ülkeler de oluyor. Onlara boyun eğmemek için bu işlere ağırlık vermemiz gerekiyor. Türkiye müteahhitlik konusunda dev markalar çıkardı, yenilenebilir enerji konusunda da bu tür şirketler çıkabilir. Bu işte ciddi olan firmaların desteklenmesi lazım. Oyunun kuralı çabuk değişiyor. Devletin yenilenebilir enerjiye olan hassasiyetini biliyoruz. Bugüne kadar da çok büyük destekler verildi.

İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ÜCRETSİZ GIDA YARDIMI

- Sosyal sorumluluk adına ne gibi projeler yapıyorsunuz?

Hep sosyal sorumluluk projelerine ilgi duydum. Merkezi Chicago’da olan foodbank diye bir kurum var. Bunun başkanı Türkiye’ye ziyarete geldi. Gıda perakendecilerini biraraya toplayarak aynı sistemin Türkiye’ye de yapılabileceğini söyledi. Biz de bu işe başladık. Başkanlığı ben üstlendim. İhtiyaç sahipleri ücretsiz olarak temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Yapılan iş basit; fazla üretim olan ya da son kullanma tarihine yakın olan veya bağışlamak istediğimiz ürünleri bir araya getiriyoruz ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. 6-7 firma toplandık ve bu işi kurma kararı aldık. 2014 senesine kadar milyon liralık gıda bağışladık. Maltepe kaymakamlığı ile işbirliği yaptık. İhtiyaç sahipleri belirlendi. Her aileye belli bir limit verildi. Aylık bu bütçe ile alışveriş yapabiliyorlar. Yeni bir model geliştirdik. Balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeyi istedik. Biz ailelerin bilgilerini aldık. Kişileri yeteneklere göre istihdam edilmelerini sağladık.