19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Arı sokmasına bağlı ciddi alerjik reaksiyonlar ölüme sebep olabilir

İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, arı sokmalarına karşı vatandaşları uyararak, bazı arı sokma olaylarının ölüme yol açabileceğine dikkat çekti.

İHA21 Mart 2018 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Arı sokmasına bağlı ciddi alerjik reaksiyonlar ölüme sebep olabilir

Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, bahar mevsiminin yaklaşması ve havaların ısınmasıyla birlikte insanların arılarla temas ihtimalinin artmaya başladığını belirterek, arı sokmasına bağlı ciddi alerjik reaksiyonların ölüme sebep olabileceğine dikkat çekti.

İnsanların yaklaşık yüzde 2’sinin arılara alerjik olduğunun düşünüldüğünü, arı sokmasına bağlı bildirilen ölüm vakalarının gerçek rakamın çok altında olduğunu kaydeden Kutlu, “Kırsalda  kalp krizine bağlı olduğu düşünülen bazı ölüm olaylarında  sebep aslında arı alerjisidir” dedi.

Kutlu, şu bilgileri verdi: “Bölgemiz arıcılık faaliyetlerinin yoğun yapıldığı  bir bölge olup özellikle yazın acil servislere çok sayıda arı alerjisi vakası müracaat etmektedir.  Arı sokması sonrası genelde sokulan yerde kaşıntılı  hafif bir kızarıklık ve şişme ortaya çıkar. Ağrı kesici ilaç  ve buz uygulamaları ile bu reaksiyonlar geriler. Bal arıları soktuktan sonra genelde venom keseleri deride kalır. Deriye en yakın yerinden 10-15 dakika içinde kese sıkılmadan çıkarılmalıdır. Yaban arıları ise birkaç kez sokabilir. Bazı hastalarda ısırılmadan 12-24 saat sonra 20 santimden büyük  geniş şişlik kızarıklıklar oluşur. Bunlar genelde 1 hafta içinde gerileyerek kaybolur. Boyun, dil, dudak gibi  bölgeler sokulmadıkça tehlike oluşturmazlar. Bu geniş lokal reaksiyonlar ilerideki şiddetli reaksiyonların habercisi değildir.”

Prof.Dr. Ali Kutlu, şu uyarılarda bulundu:

 “Asıl korkulan reaksiyonlar solunum ve dolaşım sistemini etkileyen nefes darlığı, boğazda tıkanma hissi, çarpıntı, baş dönmesi, karın ağrısı,  şuur kaybı ve baygınlık  gibi semptom ve şikayetlere yol açan ağır sistemik reaksiyonlardır. Bu tip reaksiyonlar gelişen hastalar mutlaka alerji uzmanına müracaat etmelidir. Küçük çocuklarda ölüm nadiren rastlanıp genelde kalp, akciğer hastalığı olanlarda reaksiyonlar daha şiddetlidir. Bir kişinin alerjik yatkınlığının olması arı alerjisi için büyük risk faktörü değildir.  Tanı deri ve kan testi ile konup,  tarama amaçlı olarak bu testler kullanılmaz. Tarama amaçlı testlerde arı alerjisi çıkan insanların yüzde 20'sinden azı arı sokmasına bağlı reaksiyon gösterir. Bunun yanında ölüm vakalarının çoğunda öncesinde bir alerji öyküsü yoktur.  Arı sokmasına bağlı ciddi reaksiyon geçiren hastaların sonraki sokmada nasıl reaksiyon vereceği ön görülemez. Üst solunum yolları tıkanıklığı  ve dolaşım yetersizliği en sık ölüm nedenleridir. Şiddetli reaksiyon geçiren hastalar yanlarında  mutlaka kendinden enjeksiyon yapan adrenalin iğneleri  (oto enjektörlü adrenalin)  bulundurmalıdır.  Reaksiyon ne kadar erken başlarsa o kadar şiddetlidir. Adrenalinin erken yapılması en önemli tedavi yaklaşımıdır.”

Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, arılara yönelik alerji aşılarının ağır reaksiyonlar geçiren hastalarda en önemli tedavi yaklaşımı olduğunu da aktararak, “Aşılar reaksiyonların ortaya çıkmasını yüzde 95 oranlarında engeller veya belirgin olarak şiddetini hafifletir. Şiddetli  alerjik reaksiyonlarda hastaların erken ayağa kaldırılması veya yürüyerek hastaneye  gitmeye çalışmaları  ciddi tansiyon düşmesi  ve  ritm bozukluğu  ile ölümlere yol açabilir. Hastalar ayağa kaldırılmamalı, solunum yolları açık tutularak ambulans beklenmelidir. Arı aşıları alerji uzmanları tarafından raporlandığında tamamı devlet tarafından ödenmektedir. Genelde 6 ila 16 hafta süresince her hafta yapılan aşılarla çok düşük dozlarda arı zehri enjekte edilerek vücut belli bir dozdan sonra  zehre karşı tepkisiz hale gelir. Arı aşıları mutlaka tecrübeli alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Arı aşıları genellikle ayda bir  olarak 5 yıl  sürer. Kimlerin aşılanması gerektiğine mutlaka alerji uzmanları karar vermelidir” ifadelerini kullandı.