19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Türkiye’de 19 yıldır çocuk felci görülmedi

Aşı tartışmalarına açıklık getiren Sağlık Bakanı Demircan “Aşıda biraz alüminyum var ama DSÖ’nün kabul ettiği düzeyde. Asıl aşıyı reddedenler toplum için bir tehdit. Unutmayalım 19 yıldır Türkiye’de çocuk felci vakası yok” dedi.

12 Ocak 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Türkiye’de 19 yıldır çocuk felci görülmedi

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan; aşı tartışmalarından antibiyotik kullanımına, zika virüsünden sağlık personeli alımına kadar gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemde bazı aşıların içinde alüminyum olduğu iddialarının ardından yaşanan tartışmalara açıklık getiren Bakan Demircan aşıyı reddeden bir insanın sadece kendi çocuğunun değil, toplumdaki diğer çocukların sağlığı için de tehditler oluşturacağına dikkat çekti. Bakan Demircan sağlık alanında merak edilenlen konular hakkında şu bilgileri verdi:  

KORUYUCU ÖNLEM: Aşılama sayesinde elimine ettiğimiz hastalıklar var. Örneğin 19 yıldır Türkiye’de çocuk felci vakamız yok. 2001’de kızamık vakası sayımız 30 bin 509. 2016 yılında sadece 9 vaka var. 2004 yılından bu yana difteri vakası yok. Sadece 2011 yılında 1 ölümlü vaka var o da aşısız biri. 2016 yılında ikisi ölümle sonuçlanan 22 tetanoz vakası var. Hepsi de aşıyı reddetmiş. Aşı, toplum sağlığı üzerinde koruyucu bir önlemdir.

AMAÇ TARTIŞMAK:Aşılarda alüminyum var deniliyor. Aşının etkisini artırmak için bir miktar alüminyum kullanılır ama bu Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kabul ettiği düzeyde. Alüminyum gerekçesi spekülatif bir gerekçedir, bilimsel hiçbir tarafı yoktur. Bizim aşı uygulamalarımızın hepsi bilimsel denetim altındadır. 

GRİP TEHDİDİ YOK:Mevsimsel grip hastalığı kış mevsiminin en yaygın rahatsızlığı. Ancak Mevsimsel grip noktasında, şu anda geçmiş yıllara göre olumsuz bir noktada değiliz. Aşırı bir yaygınlık, bir tehdit altında değiliz, hatta biraz daha iyi durumdayız. Bu hastalığa karşı gerekli tedbirleri de aldık. 

ANTİBİYOTİK ORANI DÜŞÜYOR:Antibiyotikleri bilinçsiz bir şekilde, doktor reçetesi olmadan kendi isteğimizle kullanmamız durumunda bu ilaçların etkinliğini ortadan kaldırırız. Direnç gelişir. Bakteriler bunu başarıyorlar. Bu ilaçları mutlaka doktor kontrolünde kullanmamız lazım. Bu konuda son yıllarda yapılan çalışmalar olumlu netice verdi. Bizim reçetelerde antibiyotik oranı geçtiğimiz yıllara göre düşmeye devam ediyor. Bunda başarılıyız. Antibiyotik kullanımında aşırı kullanım ve buna bağlı direnç gelişmesi tehlikesi giderek azalıyor. Bu konuda son 3 yıl içinde giderek artan bir farkındalık var. Akılcı antibiyotik kullanımı kampanyamız da var.

ESNEK ÇALIŞMA MODELİ:Hekimleri en verimli şekilde çalıştırabilecek modeli geliştirmek görevimiz. Belki geçmişte tam gün yasası katı bir şekilde uygulanarak, birtakım sorunlar çözülmek istendi ve bir kısmı da çözüldü. Ama bugün dönüp baktığımızda hala bizim hekim açığımız var. Bu açığı hekimlerimizi daha verimli çalıştırarak kapatma imkanımız var. Aynı şekilde neticede başarılı hekimlerin daha fazla çalıştırılmasına da imkan sunmanız lazım. İnsanın da yapmış olduğu hizmetin karşılığını da alması lazım. ‘Esnek çalışma modeli’ demeye çalıştığımız bu.

55 BİN PERSONEL ALINACAK

Yoğun bakımlara bin 600 civarında yeni yatak ilave edeceğiz. Personel sayımızı da artırmak istiyoruz. Bu sene 27 bin ebe hemşire ve sağlık personeli alınacak. Her sene yaklaşık 9 bin civarında hekim kadroya dahil oluyor. Toplam 36 bin eder. Bizim bu seneden alacağımız kadro miktarı var, taşeron sistemi kalktığı için bu alımı yapmadık. 2017’den 2018’e aktarılan  10 bin işçi çalışan alacağız. Ayrıca 2018 için de 9 bin kontenjan verildi. Yaklaşık 55 bin doktor, ebe hemşire, sağlık personeli ve çalışan alacağız ki bu sene biraz daha hizmette elimizi rahatlatacak, standardın biraz daha yükselmesini temin edecek. 

ZİKA YENİ GÖRÜLÜYOR

Güney Amerika ülkelerinde ölümlere neden olan zika virüsü Türkiye’de yeni görülen bir rahatsızlık. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımız gerekli çalışmaları yapıyor, gerekli tedbirler de alınacak. Gerekli tedbirleri alarak önlemleri DSÖ ile yürütüyoruz. Yenidoğanlarda görülen Mikrosefali (küçük kafa) olarak da tanımlanan bu hastalık, bir cins sineğin hamile kadınlara bulaştırdığı zika virüsü ile yayılıyor.