24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Çin'den izinsiz reenkarne olmaları yasak

Özerk Tibet bölgesi, Çin ile sorun yaşamaya devam ediyor. Batının bilge adam olarak gördüğü Tibetli siyasi ve ruhani lider Dalai Lama'yı ulusal güvenliğine tehdit olarak niteleyen Çin, kendisine reenkarne olma yasağı dahi getirdi. Sürgündeki lider Lama ise Çin'i kızdıran ziyaret ve açıklamalarına devam ediyor. Tibet-Çin geriliminin geleceği merak konusu.

M.Emin Üçer / Star26 Ocak 2017 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Çin'den izinsiz reenkarne olmaları yasak

İlk bakışta komik gelebilir. Lakin yüzölçümü Türkiye'nin yaklaşık 2 katı olan Tibet topraklarını kontrol etmek isteyen Çin'in stratejik tedbirlerinden birisi de, reenkarnasyon inançlarıyla mücadele edemediği Tibetlilere reenkarnasyonu yasaklamak ve ulusal güvenliğine tehdit olarak gördüğü Dalai Lama'dan kurtulmak.

 

Tibet, tarihi eskilere dayanan, bir dönem savaştığı Çin'i mağlup edip haraç dahi almış bir medeniyet. Fakat bugün durum farklı. Dünyanın çatısı olarak anılan coğrafyada Budizm'e yönelip binlerce manastır kuran Tibet'liler zamanla dış dünyayla bağlarını da kopardılar.  

BAĞIMSIZLIK DEĞİL, GERÇEK ÖZERKLİK İSTİYORUZ

1950'de işgale uğrayıp özerk bölge olarak Çin'e katılmak zorunda kalan Tibet'te, işgale karşı direniş gösterilmemesine rağmen komünist lider Mao'nun emriyle ibadethaneler yıkılmış ve birçok rahip tutuklanmıştı.

Tibet'in içine kapalı kültürel, dini ve etnik yapısını ulusal güvenliğine tehdit olarak gören Çin yönetiminin, bölgeye nüfuz etmek adına uyguladığı asimilasyon politikalarına karşı bir kaç kez ayaklanma olduysa da başkaldırılar Çin tarafından oldukça kanlı bir şekilde bastırıldı ve onbinlerce Tibetli hayatını kaybetti.

 

Tibet'in sürgündeki lideri Dalai Lama ise, bölgesinin iç işlerinde özerk olmasına rağmen Çin tarafından çok fazla müdahele ve baskıya maruz kaldığını belirtip Tibet için bağımsızlık istemediklerini, yalnızca gerçek ve kapsamlı bir özerklik istediklerini ifade ediyor.

REENKARNE OLMALARI YASAK

Tibetliler, Budizm ile tabiata tapınmanın ortak bir karışımı olan Tibet Budizm'ine (Lamaizm) inanıyorlar. Rahiplerine Lama (üstün, yüce) siyasi ve ruhani en büyük liderini ise Dalai Lama olarak adlandırıyorlar.

Üst düzey ruhbanların reenkarnasyonla dünyaya döndüğüne, şuan hayatta olan 14 numaralı Dalai Lama'nın halen ilki ile aynı kişi olduğuna inanan Tibet'lilere hükümetten izinsiz reenkarne olmayı yasaklayan Çin, böylece kendisine tehdit olarak gördüğü Lama'lardan kurtulmayı amaçlıyor.

 

BATININ TİBET KARTI

Dalai Lama'nın halkının özgürlüğü için uğraşan bilge bir kişilik olduğunu düşünenlerin yanında, CIA ajanı olduğunu düşünen çok sayıda kişi de var. New York Times gazetesinin 1999 yılında yaptığı bir habere göre, Dalai Lama 1960'lı yıllarda CIA'den yıllık 1.7 milyon dolar aldıklarını kabul etmiş.

Ziyaret ettiği ülkelerde en iyi şekilde ağırlanan ve ülke başkanlarıyla görüşen, kendisine Nobel ödülü verilen, dünyaca ünlü amerikan starlarına ziyaret ettirilen, hatta popüler bir twitter hesabı da bulunan Dalai Lama'ya profesyonel bir şekilde PR çalışması yapıldığını farketmek için konunun uzmanı olmaya gerek yok.

 

Fakat tüm bunlar Dalai Lama’yı ajanlıkla itham etmek için yeterli veriler değil. Lideri olduğu halkı, Doğu Türkistan, Tibet gibi özerk bölgelerde asimilasyon ve baskı politikası uygulamakla suçlanan Çin yönetiminin etkisinden kurtarmak adına stratejik hamleler yapan bir lider de olabilir.

Batı için ise aynı iyi zanlarda bulunmak zor. Tibet'e yalnızca, pek de dostane ilişkiler içinde bulunmadıkları Çin'e karşı kullanmaya elverişli bir kart olarak baktıklarını tahmin etmek için dünyadaki diğer uygulamalarına bakmak yeterli.

M.Emin Üçer / Star