25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Yeni Türkiye’ye Türk tipi anayasa şart

‘Yeni Anayasa İçin Hep Birlikte’ buluşmasında konuşan Erdoğan, “Bugüne kadarki anayasalarımız ithaldi. Şimdi ‘milli’ye dönüyoruz. Siyasetçiler değil ama millet buna hazır” dedi.

28 Ocak 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Yeni Türkiye’ye Türk tipi anayasa şart

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara ATO Congresium’da, Türkiye Anayasa Platformunca düzenlenen “Yeni Anayasa İçin Hep Birlikte” temalı programda yaptığı konuşmada, bugüne kadar yeni anayasa çağrısını yaklaşık 300 sivil toplum kuruluşunun desteklendiğini söyledi.

Milletin, yeni anayasa talebine sivil toplum kuruluşları aracılığıyla sahip çıktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Demokrasiye inanan herkes milletin talebine saygılı olmalı. Her kim ki millete sırtını dönerse akıbeti hüsran olur. Bakınız merhum Akif, İstiklal Marşımızda milletin gücünü nasıl ifade ediyor: ‘Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım, yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.’ Millet kükrediği zaman onun önünde, ne bentler durabilir ne de dağlar durabilir. Yeni anayasa meselesi de milletimizin işte böyle güçlü bir talebi haline dönüşmüştür.”

YERLİYE DÖNELİM

Bu toplantının artık meselenin göz ardı edilemeyecek bir seviyeye ulaştığını gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, “Bu mesele millidir,  yerlidir. Milli ve yerli olan her meselede Cumhurbaşkanı olarak ben de varım. Bugüne kadar kurulan anayasaların hepsi ithaldir, yerli değildir. İthal ürünlerle yönetildik, ithal mantıklar bize hakim oldu. Şimdi biz yerliye ve milliye dönmeliyiz” diye konuştu.  “Yeni anayasa” dedikçe birilerinin bundan çok ciddi anlamda rahatsız olduğuna işaret eden Erdoğan, mevcut anayasanın, yıllar içinde yapılan tüm tadilatlara rağmen darbelerinin ruhunu taşıyan, millete karşı güvensizliğin eseri metinler olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Eskilerin güzel bir sözü var, ‘Tatbiki mümkün olmayanın ıslahı da mümkün olmaz’ diye. Mevcut anayasa da sürekli değiştirilmesine rağmen ıslahı mümkün olmayan bir metin durumundadır” diye konuştu.

MİLLET BUNA HAZIR

Erdoğan, işe asıl sahip çıkması gereken muhalefetin tam tersi bir tutum içinde olduğunu söyledi. Muhalefetin anayasa metni oluşmasını engellemek amacıyla hareket ettiğini belirten Erdoğan, şöyle konuşti: “Artık yapılması gereken, yeni anayasa çağrılarına kulak tıkayan, oyalayıcı, topu taca atıcı tavırlar yerine samimi bir şekilde tekliflerin ortaya konulmasıdır. Yeni anayasa, ne kadar geniş temsil kabiliyetine sahip bir yapı tarafından inşa edilirse tatbiki, uygulaması da o derece güçlü ve gerçekçi olur. Gelin darbecilerin değil bizatihi bu milletin, onun temsilcilerinin yaptığı bir anayasayı bizden sonraki nesillere armağan edelim. Bu yeni anayasa, ruhuyla, diliyle, yöntemiyle milletimizin birikimini, kültürünü, tarihini, özlemlerini yansıtan bir metin olmalıdır. Bu anayasaya baktığımız zaman millet kendini, geleneklerini, tarihini görmelidir. Hukukta usul, bilimde yöntem, en az esas kadar içerik kadar önemlidir.

Milletimizin tüm kesimlerini de içine alacak bir anayasa yazım süreci yürütmeliyiz. Seçkinci değil, kapsayıcı. Böyle bir anayasa metnini ancak bu şekilde ortaya çıkarabiliriz. Hani zaman zaman diyorum ya ‘Türk tipi başkanlık’.  Türkiye modeli anayasayı hazırlama başarısını ortaya koyabilmeliyiz. Bu millet, içinden bir anayasa yazabilecek, yapabilecek kadro bugüne kadar hazırlayamadı mı ya? Millet hazır da, ‘ben elitim’ diye geçinenler, siyasetçiler buna tam hazır değil, sıkıntı burada. Yoksa millet hazır. Millet zaten meydanlarda hep kükrüyor, bunu bekliyor. Bize göre milleti merkeze alan, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesiyle ifade ettiğimiz kadim yönetim geleneğimize yaslanan bir anayasa Türk tipi anayasadır.”

SİSTEM ÇOK ÖNEMLİ

Başkanlık sistemine değinen Erdoğan, “Bu sistemin farklı uygulamaları var. Bunları inceleyip kendi ihtiyaçlarımıza, kültürümüze uygun mevcut birikimlerimizden azami düzeyde faydalanarak, yeni ve gerçekçi bir sistem oluşturmalıyız” dedi. Milletin talebinin, halkın seçtiği ve halka hesap veren yöneticilerin egemen olduğu bir sistem olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bunu başaracak birikime ve ferasete sahibiz. ‘At sahibine göre kişner’ diye güzel bir atasözümüz var. Hiç şüphesiz her sistemi işletecek olan orada sorumluluk üstlenecek kişilerdir. İyi bir yönetici vasat bir sistemle de güzel işler başarabilir. Ama iyi bir sistem, vasat yöneticilerle de işlerin belirli bir düzeyin altına düşmeden yürümesini sağlar” şeklinde konuştu.

KENARDA OTURMAM

Seçim sürecinde, iç ve dış politikada pek çok değerlendirme  ve taahhütte bulunarak göreve gelen cumhurbaşkanının, sözlerinin arkasında durması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Sandıktan çıkan cumhurbaşkanının bir kenarda oturmasını bekleyen, bu milleti tanımıyor, siyaseti bilmiyor demektir. İşin aslı budur. Cumhurbaşkanı’nın seçim sistemi konusunda geriye gidişi kesinlikle söz konusu olamaz. Böyle bir duruma en başta milletimiz izin vermez” ifadesini kullandı.    

YAMYAMLARA KARŞI İSTİKRAR İÇİN BAŞKANLIK

Mevcut sistemin dalgalanmalara, istikrarsızlıklara, krizlere çok açık olduğunu, bunun bedelini fert fert ve toplum olarak milletin ödediğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin AK Parti döneminde daha önceki 79 yıla denk hizmetlere kavuştuğunu söyledi. Bu başarının gerisindeki en önemli unsurların başında istikrar ve güven ortamının kesintisiz şekilde sürdürülmesi geldiğini vurgulayan Erdoğan,  “Eğer mevzuat amcayla bu işi yürütmeye kalksaydık biz yanmıştık. Onu kendimize uydurduğumuz için bu işi başardık, onun bizi bağlayıcılığına ‘evet’ demediğimiz için bu işi başardık. Geçtiğimiz yıl 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında bu konuda bedelini hala ödediğimiz bir tereddüt yaşandı mı, yaşandı. Her taraf kan gölüne döndü mü, döndü. Niye? İşte açık ortada. Hemen şöyle bir koalisyon zemini ortaya çıktı. Bunu fırsat bilen yamyamlar ülkemizi kan gölüne döndürdü. Başkanlık sistemi, sağladığı mutlak istikrar ortamı ile Türkiye’yi bu tür sıkıntılardan, risklerden koruyabilme özelliğine sahiptir. Onun sigorta sistemleri çok daha güçlüdür” ifadesini kullandı.     

DÜNYAYI BAŞLARINA YIKARIZ

Erdoğan, yeni anayasa ve başkanlık sisteminin, bazı kesimlerce ülke bütünlüğü ve milli birlikle ilişkilendirilmeye çalışıldığını dile getirerek,  “Halbuki biz tek millet,  tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Adı ve söylemi ne olursa olsun hiçbir devlet, paralel devlet veya paralel yapı bunlara izin vermeyiz, veremeyiz. Nasıl, sözde ‘cemaat’ adı altında devlet içinde bir paralel yapı oluşturmak  isteyenlere dünyayı dar ediyorsak, ‘özerklik’ adı altında, ‘öz yönetim’ adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanların da dünyayı başlarına yıkarız. Ülke ve milletin karşısında kim varsa onunla mücadele etmek namus borcumuzdur. Bu memleket sahipsiz değil, bu devlet köksüz değil, bu millet balık hafızalı değil,Dalgalanmak için bekleyen bayrağımızı, rüzgarsız bırakmayacağız”diye konuştu.

BAŞKANLIĞA MİLLET KARAR VERSİN

Başkanlık sistemine geçilmesinin ileriye doğru atılmış yarım kalan hamleyi tamamlayacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Mevcut sistem bir anormallik halidir. Hem seçilmiş başbakan hem seçilmiş cumhurbaşkanıyla bu sistemin yürümesi fevkalade güçtür. Hadi bugün biz aynı siyasi gelenekten gelen, uzun yıllar mesai arkadaşlığı yapmış Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak uyum içerisinde çalışıyoruz ama aynı siyasi gelenekten gelmemiş bir cumhurbaşkanıyla da ben çalıştım. Ne getirdiğini ne götürdüğünü biliyorum. Damdan düştüm, biliyorum. Bunlardan ders çıkarmalıyız. Yapmamız gereken bu kriz halinin ortaya çıkmasını beklemeden tedbiri almak, başkanlık sistemine geçmektir. Yeni anayasa bu anlayışla hazırlanmalı. Başkanlık konusunda kararı millete bırakılalım. Nihai kararı vekiller değil, asil olan millet vermeli.”

MESELE ERDOĞAN DEĞİL

Yürütme meselesinin yeni anayasa çalışmalarının düğüm noktasını teşkil  edeceğini ifade eden Erdoğan, “Biz parlamenter sistemin ülkemizde miadını doldurduğuna inanıyoruz. Yeni Türkiye’nin inşası sürecinde yeni anayasaya ve başkanlık sistemine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Başkanlık sistemi, Tayyip Erdoğan’ın kişisel meselesi değildir. Başkanlık sistemi tartışmasını akıl süzgecinden geçirmek yerine, şahsıma indirgeyen, bu basitliğe düşen herkes ülkemize ve milletimize karşı büyük vebalin içine girer.”  Konunun şahıs değil, ülkenin geleceği meselesi olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin geleceği için başkanlık sistemi doğru bir tercih olacaksa hiçbir komplekse, ön yargıya kapılmadan bunun tartışılması ve hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.     

ADIM ATTIK SÜREÇ YÜRÜYOR 

Erdoğan, “İlk defa milletin talebiyle yeni anayasa ve başkanlık tartışabilmektedir. Bu bile  başlı başına bir kazançtır. Halkımız bunlarla ilgili bilgilendirilmeli. Başkanlık konusundaki bir diğer önemli avantajımız, 10 Ağustos 2014 itibarıyla cumhurbaşkanını milletin seçilmeye başlanmış olmasıdır. Adım atıldı, bu iş yürüyor” dedi.