24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Dursun Aydın Özbek kimdir?

Dursun Aydın Özbek kimdir nereli kaç yaşında soruları merak edilirken Galatasaray bugün yapılacak seçimle yeni başkanını seçecek. 23 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Galatasaray‘ın 36. Başkanı olmuştur.

21 Ocak 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Dursun Aydın Özbek kimdir?

Dursun Aydın Özbek kimdir nereli kaç yaşında soruları merak edilirken Galatasaray bugün yapılacak seçimle yeni başkanını seçecek. 23 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Galatasaray‘ın 36. Başkanı olmuştur. Sarı-kırmızılı kulüp, bugün 100. dönem yönetimini seçmeye hazırlanırken, 19. olağanüstü genel kurulunu gerçekleştirecek. Galatasaray'da erken seçim kararı alan başkan Dursun Özbek, koltuğunu korumak için Mustafa Cengiz ile yarışacak.

Galatasaray Kulübü, bugün gerçekleştirilecek genel kurulda 100. dönem yönetimini seçmeye hazırlanırken, tarihinin 19. olağanüstü seçimine imza atacak.

Galatasaray Kulübünün 36. başkanı olarak 23 Mayıs 2015 tarihinde göreve gelen Dursun Özbek, 3 yıllık görev süresinin dolmasına 4 ay kala erken seçime gitme kararı alarak genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırdı.

Sarı-kırmızılı kulübün başkanlığı için Dursun Özbek ile Mustafa Cengiz yarışacak. Kulübün 36. başkanı unvanını Dursun Özbek elinde bulundururken, seçilmesi durumunda Mustafa Cengiz, 37. başkan olacak.



İŞTE ÖZBEK'İN KENDİ AĞZINDAN MÜTEVAZİ HAYAT HİKAYESİNİN YER ALDIĞI O RÖPORTAJ

İşadamı Dursun Özbek, kaderin bir cilvesi anlamında, büyük bir devalüasyon sonunda, yaşam çizgisi belirlenmiş bir insan olarak çıkıyor karşımıza... Biraz daha geçmişinden alırsak, Dursun Özbek'in yaşam hikayesi, modern bir simyacının yaşamını yansıtıyor sanki.

Taksim'de, Talimhane turistik bölgesindeki Point Otel'de sohbet ediyoruz Dursun Bey ile... Şimdi artık, aynı bölgedeki toplam 2000 yataklı turistik tesislerin yüzde 25'i, yani yaklaşık 500 yatak kapasiteli Point Otel ile Nippon Otel, Dursun Özbek ile kardeşi Mehmet Özbek tarafından yaratılmış. Memleketten hısım akrabanın yatıya geldiği gecelerde, bir tek kişiye bir tek yatağın düşmediği küçücük bir gecekondudan çıkıp, 1000 yatak kapasiteli bir oteller zinciri oluşturmak...

Hikayenin can alıcı noktasının altını baştan çizmek istiyorum. Bir zamanlar bir tek turistik tesisin bulunmadığı bu Talimhane bölgesi, esasen oto yedek parçacılarının karargâhı sayılıyordu. İşte burada bir zamanlar 6 metrekarelik bir dükkanda yedek parçacılığa girişen iki kardeş şimdi bölgenin turistik yatak kapasitesinin yüzde 25'ini yaratmış bulunuyorlar.

Rahmetli babaları Hasan Bey, Giresun'un Şebinkarahisar'ından kalkıp bir lokma ekmek için İstanbul kapılarına dayanmasaydı, böyle olur muydu bilinemez.

İş aleminde "Özbekler" olarak tanınıp, sevilen iki kardeşin hikayesini Dursun Bey'den dinlerken, bir miktar zorlandığımı itiraf etmeliyim. Karşımda oturan adam, "sansasyona" hiç meraklı görünmüyordu; "tanınmaya YATIRIMLA BİR YERE GELMEKTEN GURURLU Dursun Özbek, sadece yatırımla bir noktaya gelmeyi başardıkları için gurur duyuyor ve bu gururu saklamıyor. Hevesli" de değildi hiç. Sadece, sağlam bir kararlılık yansıtıyordu.



"HEM KALİTELİ HEM MASRAFSIZ"

"Babam" diye başladı anlatmaya... Önce kendisi geldi İstanbul'a, sonra bizi aldırdı annem ve kardeşimle birlikte... Beni Galatasaray Lisesi'ne kaydettirdi. Hem kaliteli hem de masrafsız bir okul olduğu için..."


UNUTAMADIĞI AN

"Hayatımın en kederli anı, orta son sınıfta babamı kaybettiğim andır, diye devam etti... Dursun Özbek daha 13 yaşında, küçük kardeşi ve annesiyle yalnız kalmıştır. Anne, iki oğlunu büyütmek için çırpınır. 69 senesinde, Galatasaray Lisesi bitmiştir. Dursun Özbek, İsviçre Lozan'daki Ekol Politeknik'e başvurur. Orada okuması için ayda 500 isviçre Frangı yetecektir, annesiyle de öyle anlaşırlar. Fakat tam o sırada, Ankara'da büyük bir devalüasyon gerçekleşir, Türk lirası yüzde 70 değer kaybeder. Bu devalüasyon Dursun Özbek için kader çizgisi olur. Avrupa hayali biter. Fransızcanın yanında ingilizce de öğrenmek amacıyla ODTÜ'ye girer. Elde yok, avuçta yoktur. Öğrenci yurtları işgal altında olduğundan 1.5 ay boyunca, otellerde perişan olur ve sonunda İstanbul'a dönmeye karar verir. İTÜ'ye başvurup, makina mühendisliği okumaya başlar. Böylece evinde olacak ve masrafı asgariye indirecektir. Okulu bitirdiği gün, Talimhane'deki bir göz dükkanda yedek parça işi yapmaya çalışan kardeşinin yanına gelip, hayatlarını birlikte kurmaya girişirler. "Kardeşim" derken, bu kadar seviyle ve içten konuşan insan bulmak zordur herhalde... Özbek kardeşlerin birbirine bağlılığı, bana hepinizin bildiği küçük bir darbımeseli hatırlattı. Hani doğanın kralı aslana sormuşlar: Sen hangi güçten çekinirsin, diye... Sadece iki kardeşin gücünden çekinirim, demiş... O misal..."

"72'de küçücük bir dükkan... İki kardeşin omuz omuza yürüttüğü yedek parça işleri... Yıllarca tozu atılan Anadolu yolları... Sonra değişik bir sahada, ilk büyük yatırım... Geleceğin turizmde olduğu düşüncesiyle, 88 yılında Nippon Otel, 90'da 150 yatak kapasitesi, daha sonra Point Otel, toplam 450 yatak kapasitesi... 2006'da ise üçüncü yatırım ile toplamda 1000 yatak hedefi."

"AŞIRI HIRS VE YÜKSEK RİSK"

Bu öyküde, okuyucunun ilgisini çekecek ne var, diye soruyorum Dursun Özbek'e... Tevazu ile şöyle konuşuyor:

Geride bıraktığımız 20 yıl, Türk iş dünyasında başrolü, aşırı hırsın ve yüksek risklerin oynadığı yıllar oldu. Biz ise, taşıyamayacağımız riske hiçbir zaman girmedik. Çılgın tekliflere "hayır" dedik. Büyüme ivmemizdeki istikrar, hikayemizin anahtarıdır. Tefeciliğin adeta moda olduğu yıllarda gösterdiğimiz sabır, bence büyük değer taşıyor.

Bugün, tesislerimizde 250 kişilik istihdam yaratmış durumdayız. Sattığımız her şey yüzde 100 Türk malıdır. Bunun ülke ekonomisine olan katkısını da biliyoruz. İnsan bundan başka ne ile gurur duyar? Babasının verdiği yaşam mücadelesine ve fedakarlığına medyun-u şükran olduğu anlaşılan Dursun Bey, bunu şu sözlerle ifade ediyor:

"Babamın bugünümüzü görebileceğini bilseydim, her şeyimi feda ederdim."

Hayatınızda dramatik bir hikaye yok mu, diye soruyorum. Dursun Bey şunları söylüyor: "Yıllarca elimde bir plasiyer çantası ile, Kayseri, Elazığ, Diyarbakır, Malatya ile neredeyse bütün orta ve güneydoğu Anadolu'da dolaştım. Otel masrafı olmasın diye otobüslerde gece yolculuğu yapardım.

Böyle bir çalışma üslubunu, sanki herkes böyle yapıyormuş gibi yıllarca sürdürmekten daha dramatik ne olabilir?"

Dursun Özbek, Talimhane'nin bugünlere gelmesinde, hem bölgedeki diğer turizmcilerin hem de belediye yetkililerinin büyük çabaları ve proje anlayışlarının rolü bulunduğunu da kaydediyor. Turizmin, Türkiye'nin stratejik yükselişi için en önemli sektörlerden biri olduğunu, bunun için de bilinçli yatırımcılara, günü birlik kazançlar kovalamayan insanlara ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor. Dostça el sıkışıp sohbetimizi sona erdirirken, Dursun Özbek'e söylemediğim tabloyu, okuyucularımıza sakladım. Point Otel'in lobideki kafesinde oturduk, iki arkadaş gibi... Birkaç demli çay yudumladık. Sohbetimiz kendiliğinden felsefelere ve hayat yaklaşımlarına aktı, gitti... Baktım ki, küçücük bir sohbette bile, çok daha rüzgârlı ve güç yansıtıcı ortamlar yaratabilecek bir işadamı, buna tevessül dahi etmiyordu. Bir insanın, beynindeki realizmi ile yüreğindeki samimiyetin bundan daha belirgin kanıtı olabilir miydi? "Güç simsarlığının" sektör, hatta sanat gibi algılanmaya başladığı Türkiye'de işte bu samimiyet, aslında gerçek gücün ta kendisiydi.

DURSUN AYDIN ÖZBEK KİMDİR ?

Dursun Aydın Özbek (d. 1949, Giresun), Türk iş adamı ve Galatasaray SK Başkan Yardımcısı

Giresun doğumlu. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü mezunu. 1974 yılından beri otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Özbek, 1988 yılından beri ise turizm sektöründe Nippon ve Point Hotel zincirleriyle İstanbul'da, Kimeros ve Mabiche otelleriyle de Antalya'da hem yatırımcı hem de işletmeci olarak faaliyet göstermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. 2011 yılında Ünal Aysal'ın yönetiminde yer alan ancak daha sonra listeden kendi isteğiyle çıkarılan Özbek, 2014 yılında Duygun Yarsuvatl'ın başkanlığında Galatasaray SK Yönetim Kurulu'na seçildi ve Başkan yardımcısı oldu.

Galatasaray Lisesinden mezun olduktan sonra İsviçre Lozan’daki Ekol Politeknik’e başvurur. Orada okuması için ayda 500 isviçre Frangı yetecektir, annesiyle tam o sırada, Ankara‘da büyük bir devalüasyon gerçekleşir, Türk lirası yüzde 70 değer kaybeder. Bu devalüasyon Dursun Özbek için kader çizgisi olur. Avrupa hayali biter. Fransızcanın yanında İngilizce de öğrenmek amacıyla ODTÜ‘ye girer. Elde yok, avuçta yoktur. Öğrenci yurtları işgal altında olduğundan 1.5 ay boyunca, otellerde perişan olur ve sonunda İstanbul‘a dönmeye karar verir. İTÜ‘ye başvurup, makine mühendisliği okumaya başlar.

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesini 1974 yılında bitirdi. İTÜ Spor Kulübü’nde hem üniversite takımında, hem de Amatör 1. Küme’de futbol oynadı.

Dursun Aydın Özbek, 1972 yılında otomotiv sektöründe çalışmaya başladı. Kardeşi Mehmet Özbek ile birlikte Taksim’de, Talimhane’de 6 metrekarelik bir dükkanda yedek parçacılığa başladı. 1988 yılından beri de turizm sektöründe Nippon ve Point Hotel zincirleriyle İstanbul’da, Antalya‘da Kimeros ve Mabiche otelleri ile hem yatırımcı hem de işletmeci olarak iş hayatına devam etmektedir.

Dursun Aydın Özbek, 2011 yılında Galatasaray‘ın başkanı Ünal Aysal‘ın kadrosunda yer aldı, ama kısa bir süre sonra kendi isteğiyle görevi bıraktı. 2014 yılında 25 Ekim 2014 tarihinde Duygun Yarsuvat Galatasaray’ın başkanı seçildikten sonra Galatasaray SK Yönetim Kurulu’na seçildi ve başkan yardımcısı oldu.

23 Mayıs 2015 tarihinde yapılan Galatasaray Spor Kulübü Olağan Seçim Genel Kurul Toplantısındaki seçimde eski başkan Duygun Yarsuvat‘ın desteklediği Dursun Aydın Özbek Galatasaray’ın 36. Başkanı olarak seçildi.

Fransızca ve İngilizce bilen Dursun Aydın Özbek, evlidir ve 2 çocuğu vardır.

9 Aralık 1986 tarihinde Galatasaray oyuncusu olan yeğeni Dursun Özbek, idmanda kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti.

Dursun Aydın Özbek, 23 Mayıs 2015 tarihinde yapılan seçimden önce yaptığı vaatler :
– Otel projesi :
Yılda en az 5 milyon Dolar kazanacağı vaadini verdiği; Mecidiyeköy’de eski Ali Sami Yen Stadı’nın yanında bulunan alana Galatasaray adına bir otel inşa etmek

– Hamza Hamzaoğlu ile yola devam :
Çalışmalarından son derece memnun olduğu Galatasaray teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu ile yola devam etmeyi düşünüyor. Özbek, Hamzaoğlu’nun takımda kalacağını açıkladı.

– Borçlardan iki senede kurtulacağız :
Galatasaray’ın mali açıdan dar bir dönemde olduğunun hatırlatılması üzerine, “İki sene yeter. Daha da çabuk olabilir. Galatasaraylılar bu borçtan korkmasın. Galatasaray’ın sıkıntısı bölünmüşlüktür.” açıklamasında bulundu.

– Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluk!:
Galatasaray’ın UEFA’da şampiyon olduğunu ve sıra Şampiyonlar Ligi’ne geldiğini belirtti.

– ‘Sıfır kavga, sıfır problem’:
Fenerbahçe ile ilişkiler konusunda Sıfır kavga, sıfır problem. Düşmanlık yok rekabet var. Bizim felsefemiz bu. Spor bir yarışma ve şovdur. Müşterek menfaatlerimiz için birlikte çalışacağız ama sahada kıyasıya rekabete devam.” Dedi.

– Galatasaray’ı kimse satamaz:
Sarı-Kırmızılı takımın Ruslar’a satılacağı dedikodusu üzerine, “Galatasaray‘ı kimse satamaz. Kimse de alamaz.” Dedi.