Milliyet'in duayen yazarı Şansal Büyüka, Fenerbahçe'de seçim öncesi en çok merak edilenleri yanıtladı.
İşte Büyüka'nın seçimle ilgili duyumları...
Fenerbahçe’de Mayıs 2018’de seçim var. Kulisler hareketlendi. Başkan Aziz Yıldırım ve başkan adayı Ali Koç cephelerinden açıklamalar var. Peki, ne olur bu işin sonu?
Ben kendi fikrimi söyleyeyim; eğer hem Aziz Yıldırım’ın, hem de Ali Koç’un başkan adayı olarak gireceği bir seçim olursa, burada başkanı “sandık” değil, “saha” belirler.
Fenerbahçe’de Aziz Yıldırım’ın çok yakın çevresinden dostlarım, arkadaşlarım var. Bir haberi kovalamaya bile gerek yok. Konuşurken, sohbet ederken, bazı gelişmeleri zaten öğreniyorsun. Sanki Aziz Başkan, seçime henüz uzun bir süre olmasına rağmen genel kurul üyeleri ile bazen kendisi, bazen de aracılarla sıcak temas halinde.
Örneğin Aziz Başkan’a çok yakın ve delegasyon üstünde etkili bazı isimler, 10’ar-15’er kişilik gruplarla yemek yiyorlar, strateji belirliyorlar. Bunları Aziz Başkan mı istiyor, Aziz Başkan’dan bağımsız mı yapılıyor bilemiyorum. Ama böyle bir hareketlilik var. Sohbet ederken bazı arkadaşlarım, “Kaç zamandır aramıyordu, Aziz Başkan aradı, halimi hatırımı sordu” diyorlar.
Pazar günü saat 16.45 sıralarında Bağdat Caddesi’nden geçiyordum. Bahardan kalma bir gün vardı ve Fenerbahçe-Malatya maçının başlamasına 2-2.5 saat kalmıştı. Eski yıllarda maç öncesi bütün cafelerde renk sadece sarı-lacivert olur, Bağdat Caddesi’nden stada doğru çoluk-çocuk /ana-baba, sarı- lacivert bir sel akardı. İnanın, yemin ederek söylüyorum 3-5 formalı taraftarın dışında kimseyi görmedim. Diyeceğim o ki, köklü bir değişimi isteyenlerin çok olduğunu çevresel gözlemlerden bile anlayabiliyorsunuz. Eski heyecan yok, insanlar o heyecanı arıyor, o heyecanı yaratacak umudu arıyor.
Kim olacak?
Eğer Mayıs ayında takım şampiyonluk yarışında varsa, devam ediliyorsa Aziz Yıldırım çok büyük bir avantaj sağlar. Aksi olur, son yıllardaki gibi takım ciddi puan farkları yiyip geride kalırsa, “Artık değişim zamanı” diyenlerin oyları Ali Koç’u başkan yapar. Onun için diyorum ki, başkanı sandık değil, saha belirler.