19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Hava soğukken burnunuz neden akar?

Hava soğuk olduğu zaman, insanların yaklaşık yüzde 50-90’ının burnu akar. Buna “soğuk kaynaklı burun nezlesi” veya “kayakçı burnu” deriz. Astımı, egzaması ve saman nezlesi bulunan insanlar, bu durumu daha çok yaşıyorlar.

30 Aralık 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Hava soğukken burnunuz neden akar?
Burnunuzun görevi, soluduğunuz havayı ısıtmak ve nemlendirmektir; bu sayede hava akciğerlerinize ulaştığında, hücreleri tahriş etmez. Sıfırın altındaki sıcaklıklarda burnunuzdan nefes aldığınız zaman, burnun arkasındaki hava genelde yaklaşık 26°C olur fakat 30°C kadar da yüksek olabilir.
 
Ayrıca, soluduğumuz hava ne kadar soğuk olursa olsun, burnun arkasındaki havanın sahip olduğu nem genelde yüzde 100 civarında olur.
 
Bu durum, soluduğumuz hava akciğerlere ulaşmadan önce onun sıcak ve nemli olmasını sağlayan burnun çok verimli olduğunu gösteriyor.
 
Peki burun bunu nasıl yapıyor? Soğuk ve kuru hava, burnunuzun içindeki sinirleri uyararak, sinirleriniz üzerinde beyninize bir mesaj gönderir.
 
Beyniniz sonra burundaki kan akışını yükselterek bu uyarıya cevap verir. Kan damarları genişleyerek üzerlerinden geçen havayı ısıtır.
 
İkinci olarak burun, içeri giren havayı nemlendirmek amacıyla rutubet sağlamak için, mukus bezleri aracılığıyla daha fazla salgı üretmek üzere tetiklenir.
 
Soğuk ve kuru hava, burnunuzdaki bağışıklık sistemi hücrelerini de uyarır (bunlara “mast hücreleri” denir).
 
Bu hücreler, havayı daha nemli hale getirmek için burnunuzda daha fazla sıvı üretimini tetikler. Burnunuz bu işlevi yerine getirirken, burnunuzdan günlük olarak 300-400 mL’ye kadar sıvı kaybedebildiğiniz tahmin ediliyor.
 
Sıcaklık ve su kaybı, birbirleriyle yakından ilişkilidir: Burun boşluklarındaki havanın ısıtılmasıyla, burun boşluğu astarı (mukoza), vücut iç sıcaklığından daha soğuk hale geliyor; aynı zamanda da su buharlaşarak (buhar haline geliyor) havayı nemlendiriyor.
 
Büyük miktarlarda sıcaklık gerektiren su buharlaşması, ısıyı burundan alıyor ve böylece burnu daha soğuk hale getiriyor.
 
Bunun üzerine, burna giden kan akışı daha fazla artıyor çünkü solunan havayı ısıtma görevi, burnun ısı kaybetmesinden daha fazla önem taşıyor (vücudun soğuğa karşı normal tepkisi, kanı yüzeyden alıp derindeki damarlara götürerek deriden kaynaklanan ısı kaybını en aza indirmektir).
 
Dolayısıyla bu, burundan kaybedilen ısı ve neme doğru miktarda ulaşmanın hedeflendiği zor bir dengeleme işi.
 
Telâfi işleyişi normalden biraz daha aktif olduğunda, bu soğuk ve kuru havayı nemlendirmek için gereken nemin fazlası, burun deliklerinden damlar.
 
Mast hücreleri, astımlı ve alerjili insanlarda genelde daha hassastır. Kan damarı değişimleri de, çevresel tahriş edicilere ve sıcaklık değişimlerine hassas olan insanlarda daha duyarlı olur. Bu yüzden soğuk hava, burun tıkanıklığını ve hatta hapşırmayı tetikleyebilir.
 
Popular Science Türkiye'de yer alan bilgiye göre, tedavi, genellikle kağıt mentil veya mendil taşımaktan ibarettir. Bununla beraber, Atropin ve Ipratropium gibi antikolinerjik (sinir tepkilerini engeller) ve antienflamatuvar burun spreylerinin kullanımı, yapılan deneylerde bazı başarılar sağladı.