19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Aliya İzzetbegoviç kimdir? - Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in sözleri

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç Bosna Hersek başta olmak üzere dünya tarihinin en önemli isimlerinden biridir. Bilge Kral'ın yaşamı, Bosna Hersek'in bağımsızlığı için verdiği mücadele insanlık için büyük bir örnektir. Aliya İzzetbegoviç kimdir diye merak edenler için,Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in hayatı ve sözleri haberimizde.

22 Ekim 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Aliya İzzetbegoviç kimdir? - Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in sözleri

 

Aliye İzzetbegoviç Bosna Hersek başta olmak tüm dünya için adını altın harflerle yazdırmış bir bilge, dava insanıdır. Aliye İzzetbegoviç 8 Ağustos 1925 yılında Bosna Hersek’tedünyaya gözlerini açmıştır. Mütedeyyin bir aileye sahip olan Aliye İzzetbegoviç yaşadığı çevre itibariyle Müslümanları Avrupa’nın bir parçası olarak kabul etmeyen bir bölgede yaşıyordu. İlk eğitimini Alman Lisesinde almıştı. Başarılı bir öğrenci olan Bilge Kral, çevresine, milletine ve dinine karşı yüksek bir duyarlılığa sahipti. Öyle ki daha 16 yaşındayken  arkadaşlarıyla birlikte dinî konuları tartışmak amacıyla Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu.

 

Bilge Kral daha genç yaşında mücadeleye başlamıştı. İlk gençlik yıllarında ise hapishane ile tanıştı. 24 yaşında 5 sene hapishanede kaldı. Buradaki zamanında iki üniversite birden okudu.Hem hukuk, hem ziraat fakültesini okuyan Bilge Kral hapishanedeki yıllarında mücadelesine devam etti. En coşkun yıllarında bir genci hapishaneye atarak bitireceklerini düşünenler, bir bilgenin yetişip güçleneceğini fark edemediler.

 

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’İN  kurduğu Müslüman Gençler Kulübü oldukça önemli faaliyetler gerçekleştirdi. İkinci Dünya Harbi esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini çeken gözde bir oluşum hâline geldi. Ancak bu savaş esnasında tüm Yugoslavya, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp Çetnikler Alman askerlerinin de desteğinden yararlanarak Bosna'da 100.000 Müslüman’ı öldürdüler.

 

13 Ocak 1946'da Yugoslavya yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Komünist Parti yanlıları önemli bir rol üstlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da ülkede yönetimi ele geçirdiler. Ülkenin resmî statüsünü de federal cumhuriyetler birliği olarak belirlediler. Buna göre Yugoslavya altı federal cumhuriyet ile iki özerk bölgeden oluşacak, cumhuriyetlerden biri de Bosna-Hersek Cumhuriyeti olacaktı.

 

Komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte dinlerin toplumsal hayattaki varlığı giderek azaltıldı. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviçpolitik İslam’ı savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan komünist yöneticilerin en önemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949'da İslamcılık suçlamasıyla hapse girerek beş yıl hapis cezası çekti.

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviçsıkıntıları 1953'te iktidara gelen Tito zamanında daha da arttı. Bu arada sistemin Müslümanların meseleleriyle ilgilenmesi üzere görevlendirdiği Hasan Duzu ile ilişki kurarak onunla irtibat halinde çalışmalar yürütmeye başladı.

Tito'nun 1974'te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra yönetim din üzerindeki kontrolünü kısmen hafifleterek bazı geleneksel İslami kurumların yeniden işlev kazanmasına imkân sağladı. Bu yumuşama üzerine bazı camiler ve medreseler yeniden açıldı. Küçük çapta da olsa bir yumuşamayla bazı dinî kurumların yeniden hayata geçirilmesi Müslümanlar arasında hızlı bir İslami uzlaşıya zemin hazırladı.

 

 

BİLGE KRAL ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN İSLAM MANİFESTOSU

 

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç genç yaşta mahkum edilmek korkutmadı gözünü, ceza aldığı adı birilerine göre “İslamcılık” olan hakikat davasından vazgeçmedi. 1970 yılında yayınlanan “İslam Manifestosu” adlı eseriyle davasının ardında duruşunu tescilletti.

 Elbette bu kitap ona tekrar soruşturmaların yolunu açıyordu, birde bunun üstüne “Mladi Müslümani”(Genç Müslümanlar) adlı örgütü tekrar diriltme suçlaması eklenince, bilge krala yine mahkumiyet göründü. 1980 yılında “Doğu ve Batı Arasında İslam” adlı kitabını piyasaya sunarken, 1990 yılında davasındaki sebatını, kararlılığını göstermek istercesine ve düşmanlarıyla dalga geçercesine “İslam Manifestosu”nu tekrar bastırdı.

1990 yılında “Demokratik Hareket Partisi – Stranka Demokratske Akcije” SDA’yı kurdular. Oybirliği ile ilk başkanı seçilen Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç  ölünceye dek genel başkan olarak kaldı.

 

BİLGE KRAL ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN  VEFATI

 

Aliya İzzetbegoviç ise 4 yıl süren bu vahşi savaşta halkının liderliğini büyük bir cesaretle, azimle yürüttü. Saraybosna bombalanırken burayı terk etmedi. Askerleri ile beraber siperde bulundu, sığınaklarda yaşadı. Ordunun başında cephede mücadele etti.Bir taraftan da barışın mücadelesini vererek diplomatik ilişkileri yürüttü. 1995 yılında Amerika’da imzaladığı Dayton antlaşması ile ülkesinin yaşadığı vahşi işgali sonlandırdı. Bosna halkı yaklaşık 200 bin şehidin ardından özgürlüğüne böylece kavuştu. Dayton antlaşmasına göre Bosna Hersek’te yapılan seçimlerde Aliya İzzetbegoviç ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. İzzetbegoviç 1998 yılına kadar cumhurbaşkanlığı görevini yürüttü.

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, 10 Eylül günü evinde düşerek kaburgalarını kırmış ve tüm sevenlerinin yüreğini ağzına getirmişti. Tedavi süresince sevenleri hastane önünde bekleyip şifa bulması için dua etmişlerdi. Ancak Aliya”nın yorgun kalbi dayanamadı ve 19 Ekim günü vefat etti.

 

BİLGE KRAL ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN  SÖZLERİ

 

"Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın."

"Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın."

 "Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına."

 "Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız."

 “İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan herşey gayri insanidir.

"Sırplar bizim öğretmenimiz değiller."

"Bu adil bir barış olmayabilir; fakat süren bir savaştan daha iyidir."