23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Kurban Bayramı’nda Teşrik Tekbiri okumayı unutmayın!

Kurban Bayramı süresi içinde namazlardan sonra Teşrik Tekbiri okunur. Sadece Hac’da olanlar değil, her Müslümanın okuduğu Teşrik tekbiri nedir ve nasıl okunur? Teşrik Tekbiri’nin dinimizdeki yeri ve diğer ayrıntılar haberimizde.

28 Eylül 2016 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Kurban Bayramı’nda Teşrik Tekbiri okumayı unutmayın!

Kurban Bayramı çattı geldi. Hacılar Mekke’deler ve Hac vazifesini ifa etmeye başladılar. Müslümanların en kıymetli zaman dilimlerinden olan Kurban Bayramı’nda kurbanlar Allah rızası için kesiliyor ve dağıtılıyor. Her bayramda olduğu gibi akraba ziyaretleri, mezarlık ziyaretleri ikramlar yapılıyor. Kurban Bayramı’nı diğer bayramlardan ayıran özelliklerinden biri Teşrik Tekbiri’dir.

 

TEŞRİK TEKBİRİ NEDİR? NASIL VE NE ZAMAN OKUNUR?

 

Teşrik kelime anlamı olarak doğuya doğru gitmek, parlamak, eti güneşe sermek demektir. Teşrik tekbiri, Kurban bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir. Kurban Bayramının ilk gününe "yevm-i nahr", diğer üç güne ise "eyyâmü't-teşrîk (teşrîk günleri)" denir. Bayramdan bir gün önceki güne de "arefe günü" denir.

 

Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmi üç farz namazının arkasından birer defa Teşrik Tekbiri getirilir.

 

Teşrik Tekbiri:  "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" .

 

Teşrik Tekbiri anlamı şöyledir:"Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur".

 

Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd (r. anhümâ)'ya dayanır.

 

 

TEŞRİK TEKBİRİ NEREDEN GELİYOR?

 

Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına kadar uzanır. İbrahim (a.s), gördüğü sahih rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları sırasında Cebrail (a.s) gökten buna bedel olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında Cebrail (a.s); "Allahu ekber Allahu ekber" diyerek tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da; "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur (es-Saffât, 37/102, 107; İsmail" maddesi; el-Mavsılî, el-İhtiyar li Ta'lîli'l-Muhtar, Kahire (t.y), I, 87, 88).

 

Tekbirlerin yirmi üç vakit okunması Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göredir. Fetvâ da buna göre verilmiştir. Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirleri arefe günü sabah vaktinden, bayramın ilk günü ikindi vaktine kadar olan sekiz vakit farz namazlarının arkasından getirilir.

 

Teşrîk tekbirleri birçok fakihe göre vaciptir. Bazılarına göre ise sünnettir. Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göre farz namazlarını kılmakla yükümlü olanlara bu tekbirler vaciptir. Bu konuda tek başına kılanla, imama uyan, yolcu ile mukim, köylü ile şehirli, erkekle kadın eşittir. Böyle teşrîk tekbirleri cemaatle de, yalnız başına da eda edilir. Kaza da edilebilir. Erkekler tekbiri açıktan, kadınlar ise gizlice getirir. Vitir namazı ile bayram namazları sonunda tekbir getirilmez.

 

Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirlerinin vacip olması için yükümlünün hür, mukîm ve erkek olması ve farz namazın cemaatle kılınmış bulunması şarttır. Bu yüzden yolcu, köle, kadın ve tek başına namaz kılana bu tekbirler vacip olmaz. Ancak bu sayılanlar imama uyarlarsa, cemaatle birlikte tekbir alırlar. Cuma ve bayram namazı kılınmayan küçük yerleşim merkezlerinde de teşrik tekbiri getirilmez ve cuma günü öğle namazını cemaatle kılan özürlü kimselere de vacip olmaz.

 

Bir yılın teşrîk günlerinde kazaya kalan bir namaz, yine o yılın teşrik günlerinden birinde kaza edilse, sonunda teşrik tekbiri alınır, fakat başka günlerde veya başka yılın teşrîk günlerinde kaza edilse, teşrîk tekbiri alınmaz.

 

Bir namazda sehiv secdesi, teşrîk tekbiri ve telbiye bir araya gelse, önce sehiv secdesi yapılır, sonra tekbir alınır, daha sonra da telbiyede bulunulur.