28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

21. YILINDA 28 ŞUBAT MAĞDURLARI - "İmza atmadığımız bir evraktan bir yıl ceza aldık"

21.

23.02.2018 - 11:13
YILINDA 28 ŞUBAT MAĞDURLARI - "İmza atmadığımız bir evraktan bir yıl ceza aldık"

- 28 Şubat sürecinde Refah Partisinin il başkanlığı görevinde bulunan Yalova İl Genel Meclisi Başkanı Demirel, cezaevinde kaldığı yaklaşık 5 ayı unutamıyor - Demirel: - "28 Şubat, Türkiye için utanç tarihidir, Yalova'mızın ve Türkiye'nin gelişiminin önüne konulan bir fren olmuştur" - "İmza atmadığımız bir evraktan bir yıl ceza aldık. Bu cezadan dolayı da 4 ay 26 gün cezaevinde kaldık. Cezaevinde yattığımız dönemde ailemizin mağduriyeti oldu, daha doğrusu iş yerimiz kapanmak zorunda kaldı"

YALOVA (AA) - YAVUZ EMRAH SEVER - 28 Şubat sürecinde Refah Partisinin il başkanlığı görevinde bulunan Yalova İl Genel Meclisi Başkanı Yaşar Demirel, yaklaşık 5 ay hapis yattığı zor günleri hafızasından silemiyor.

Yaşar Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 21 yıl önce yaşanan sürecin öncesinde iktidar partisi olan Refah Partisi'nin Yalova İl Başkanı olarak şehrin bütün problemlerini rahatlıkla Ankara'ya iletip, sonuç aldıklarını belirtti.

Demirel, 28 Şubat'ta yaşananların ülkeye büyük zarar verdiğini vurgulayarak "28 Şubat, Türkiye için utanç tarihidir, Yalova'mızın ve Türkiye'nin gelişiminin önüne konulan bir fren olmuştur. Maliye Bakanlığındaki arkadaşlarımdan aldığım bilgi, 11 aylık Refah-Yol Hükümeti'nin Türkiye'nin 20 yılda reel olarak büyüdüğü tek yıl olarak tarihe geçmiştir. Tabii bunu hazmedemeyen veya sömürü düzenini yürütmek isteyenler tarafından yapılmış olan bir süreçtir." diye konuştu.

O dönemde siyasi bir partinin temsilcisi olması dolayısıyla vatandaşları sakinleştirme görevinin kendilerine düştüğünü anlatan Demirel, devletine bağlı bir siyasi partinin üyesi oldukları için sakin kalmayı tercih ettiklerini aktardı.

Demirel, teşkilat içinde yürüyüş yapmak veya sağı solu dökmek isteyenlerin de olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

"Bunlara kesinlikle müsaade etmedik. Sükunet içerisinde genel merkezin verdiği talimatlar doğrultusunda görevimizi yürütmeye çalıştık. Tabii bu da 28 Şubat neticesi olarak partimize kapatılma davası açılması, ilerleyen süreçte partimizin kapanmasıyla sonlanmıştır. Elimizden geldiği kadar halkımızın bu dönemi Yalova'da sakin geçirmesi için çalıştık."

- "İmza atmadığımız bir evraktan bir yıl ceza aldık"

28 Şubat'ın ardından mayıs ayında partinin kapatılması için dava açıldığını hatırlatan Demirel, yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı:

"Kapatma davası açılmasına rağmen Ocak 1998'e kadar partinin faaliyeti devam etti. Bu süreçte partinin geliri, gideri oldu, harcamaları oldu fakat Maliye Bakanlığı bunu kabul etmedi. Normalde partinin defterlerini Maliye Bakanlığı inceleme yapmazken, Anayasa Mahkemesinin yapması gerekirken o dönemde kanunsuz olarak böyle bir inceleme yapıldı. Bizim sunmuş olduğumuz evraklar geçerli sayılmadı. Bu paranın Ankara'dan gönderilmediği şeklinde bir yorumla bizleri mahkemeye aldılar. 'Evrakta yolsuzluk' deniliyor. Biz 12 il başkanının herhangi bir evrakta imzamız da yoktu çünkü evrakları inceleyen muhasebecilerdir ve hakimin bize verdiği enteresan cevap: 'Siz il başkanısınız, her şeyden sorumlusunuz.' diyor. İmza atmadığımız bir evraktan bir yıl ceza aldık. Bu cezadan dolayı da 4 ay 26 gün cezaevinde kaldık. Cezaevinde yattığımız dönemde ailemizin mağduriyeti oldu, daha doğrusu iş yerimiz kapanmak zorunda kaldı. Bir de ceza kesinleştikten sonra temyiz döneminde işte o aradaki safhada işimize sahip çıkamadık. Dışarıda yakalanmamak için işimize gitmedik. Öyle bir mağduriyet yaşadık. Çoluk çocuğumuz mağdur oldu."

- "Bunlar, devlete millete hizmet etmekte bizi engellemez"

Demirel, 12 Eylül askeri darbesinde de benzer bir durumla karşı karşıya kaldığına değinerek şunları söyledi:

"12 Eylül'de de bir 69 gün tatil yapmıştım, o zaman da gözaltına alınmıştım ama bunlar bu devlete, millete hizmet etmekte bizi engellemez. Bundan sonra da engellemez hatta 15 Temmuz'da darbe girişimi olduğunda bir programdan çıkmıştık. Sokakta 4 arkadaştık. Arkadaşlar 'Ne olacak?' dedi. 'Ya fark etmez.' dedik. '2 defa yatmıştık. Bu da AK Parti'den yatmamız olur.' dedik. 'Siz de benim yanıma gelin. Bende tecrübe var.' dedim. Bunlar hoş şeyler değil tabii. Bunların her biri ülkemize yapılan büyük zararlardır. Her darbe girişimi veya her darbe söylentisi dahi ülkenin ekonomisini zayıflatan nedenlerdir."

Türkiye'nin, bugün Cumhuriyet tarihindeki belki de en ciddi savaşını verdiğini vurgulayan Demirel, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ekonomimizin belirli bir güçte, rayda olması nedeniyle bunu vatandaşımız pek hissetmiyor. Önemli olan devletin, hükümetin, iktidarın istikrarlı ve güçlü olmasıdır. Bizi sadece içten yıkabilirler. Kesinlikle bizi dıştan hiç kimse yıkamaz. Bizler de elimizden geldiği kadar olduğumuz görevde bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu ülke bize emanettir. Çoluk çocuğumuza emanet bırakacağımız ülkeyi en iyi şekilde imar etmekle görevliyiz."

Demirel, 28 Şubat'ın Türkiye'nin kalkınmasını, büyümesini istemeyen iç ve dış düşmanların yaptığı bir hareket olduğunu kaydetti.