28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

21. YILINDA 28 ŞUBAT MAĞDURLARI - "O yılları hatırlamak bile istemiyorum"

21.

17.02.2018 - 11:10
YILINDA 28 ŞUBAT MAĞDURLARI - "O yılları hatırlamak bile istemiyorum"

- Adana'da 28 Şubat sürecinde, başörtüsü gerekçesiyle istifaya zorlanan Dr. Münevver Akbaş, yaşadığı mağduriyeti unutamıyor - Akbaş: - "Bazen insanlar söylenir ya 'gençlik yıllarına dönsem' diye, ben o yılları hatırlamak bile istemiyorum. Zor bir zaman dilimi yaşadık" - "Bir gün Adana'da görev yaptığım hastanenin başhekimi bizi yanına çağırdı. Odasına gittiğimizde 'saat 16.00'da Ankara'ya faks çekeceğim. Başınızı açıyor musunuz, yoksa memuriyetten ayrılıyor musunuz?' dedi"

ADANA (AA) - SATUK BUĞRAHAN TOPALOĞLU - Adana'da 28 Şubat sürecinde görev yaptığı hastanede, başörtüsü gerekçesiyle istifaya zorlanan Dr. Münevver Akbaş, yaşadığı günleri unutamıyor.

28 Şubat sürecinde, Adana Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesinde çalışan ve baskılar nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kalan 50 yaşındaki Akbaş, o günleri hatırlamak bile istemiyor.

O dönem kendisi gibi birçok kişinin mağdur edildiğini anlatan Akbaş, "Bazen insanlar söylenir ya 'gençlik yıllarına dönsem' diye, ben o yılları hatırlamak bile istemiyorum. Zor bir zaman dilimi yaşadık." dedi.

Hastanede görev yaparken yöneticilerin, acil servislerde ve nöbetlerde kendilerini değerlendirdiğini anlatan Akbaş, "Sorunlar hep vardı ve huzursuzduk. Hani Necip Fazıl Kısakürek diyor ya, 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' biz de öyleydik. Sürekli birisi görür şikayet eder mi? Bunun korkusu ve endişesindeydik. Bir gün Adana'da görev yaptığım hastanenin başhekimi bizi yanına çağırdı. Odasına gittiğimizde 'saat 16.00'da Ankara'ya faks çekeceğim. Başınızı açıyor musunuz? Yoksa memuriyetten ayrılıyor musunuz?’ dedi. Bunu duyunca donduk kaldık. Ben yıllık iznimi kullandım. Daha sonra kamudan istifa etmek zorunda kaldık." diye konuştu.

- "Her şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldım"

Akbaş, kamudan istifaya zorlandıktan sonra kendisi için zor bir sürecin başladığını belirterek, şöyle devam etti:

"(Memuriyete geri nasıl döneriz) diye düşünmeye başladık ama baktık ki böyle bir durum olamayacak. O zaman bu darbeyi yapanlar 'hiç beklemeyin, 28 Şubat bin yıl sürecek' dediler. Ben de hekim olduğum ve işimi çok sevdiğim için hemen bir klinik açmaya karar verdim. Her şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldım. Kendi gayretimle gece yarılarına kadar çalıştım. Çocuklarımın bakım ve psikolojik sorunlarıyla sıkıntılı bir dönemdi. Bazen insanlar söylenir ya ‘gençlik yıllarına dönsem’ diye, ben o yılları hatırlamak bile istemiyorum. Zor bir zaman dilimi yaşadık."

20 yıldır insanüstü denilebilecek bir gayret sarf ederek çalıştığını ifade eden Akbaş, şunları kaydetti:

"(Başörtülü üniversiteden nasıl mezun oldunuz) diye soranlar bile oldu. Kamuda görev yaparken bana tedaviye gelen çok sayıda hastam ve insanlar bana ön yargılı yaklaştı. Yeniden bir hasta potansiyeli oluşturdum ama artık ben de kamuya dönerek devletim adına hizmet vermek istiyorum. Orada da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Bu kadim medeniyetin hayallerini gerçekleştirmek dururken, böylesi meselelerle uğraşmak bu necip millete hiç yakışmıyor. Birbirimizi sevmeli ve kenetlenmeliyiz. O zaman görülecek ki bu necip millet çok güzel ufuklar açacaktır."