28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

"27 Mayıs darbesinden sonra ülke yıllarca kendini toparlayamadı"

"27 Mayıs darbesinden sonra ülke yıllarca kendini toparlayamadı" - BEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.

27.05.2018 - 12:42
Dr. Mehmet Demirtaş: - "(27 Mayıs 1960 darbesi) Menderes ve arkadaşları idam edildikten sonra Türkiye çok ağır bir darbe aldı. Türkiye demokrasisi hiç olmadığı kadar ağır bir darbe aldı. Ülke kendini yıllarca toparlayamadı, ekonomisi ve dışarıdaki itibarı altüst oldu" - "15 Temmuz'da Türkiye topyekun halkı, siyasi iktidarı, siyasi partiler ve medyasıyla çok güçlü bir duruş sergileyerek darbecileri defetmiştir. İlk defa darbecilerin yenildiği, gerçek manada yenilgiye uğratıldığı 15 Temmuz'dur ve Türkiye'de olmuştur. Dünyada örneği yoktur"

BİTLİS (AA) - ŞENER TOKTAŞ - Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektör Yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Adnan Menderes ve arkadaşlarının 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından idam edilmesiyle Türkiye ve demokrasinin hiç olmadığı kadar ağır bir darbe aldığını, ekonomisi ve dışarıdaki itibarı altüst olan ülkenin yıllarca toparlanamadığını söyledi.

Prof. Dr. Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbelerin özü itibarıyla son derece karanlık, ülkenin bütün kazanımlarını heba eden, geriye götüren ve ekonomisini felce uğratan kötü süreçler olduğunu belirterek, darbe olmaması için bütün vatandaşların son derece duyarlı ve bilinçli olması gerektiğini vurguladı.

Darbeler öncesinde provokatif olaylar meydana geldiğini belirten Demirtaş, Cumhuriyet döneminin ilk darbesi 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde de bu türden önemli hadiselerin yaşandığını, darbecilerin bu tür olaylarla darbeye zemin hazırladığını söyledi.

Demirtaş, 27 Mayıs öncesindeki sürece ilişkin şunları kaydetti:

"Adnan Menderes seçimleri ezici çoğunlukla kazanarak iktidara gelmiş ve Türkiye'yi dönüştüren bir insan olmuştur. Demokrat Parti iktidarı, insanların umudu haline gelmeye başlamış, kısa sürede Türkiye'de olumlu bir hava esmiş, işler yoluna girmiş, ekonomi toparlanmaya başlamış, insanlar özgürlükler konusunda rahat bir nefes almaya başlamışlardı."

- "Türkiye çok ağır bir darbe aldı"

Tek parti iktidarının baskıcı idaresinden kurtulan Türkiye'nin o dönem böylelikle geleceğe daha umutla bakmaya başladığını kaydeden Demirtaş, 1945 yılından çok partili hayata geçiş sürecinden sonra Demokrat Parti ve iktidarının ülke için bir umut olduğunu belirtti.

Menderes döneminde işlerin çok iyi gittiğini, ülkenin dış ilişkilerinde birtakım olumlu adımların atıldığını, dış yatırımlarda ciddi bir artış yaşandığını ve ekonominin hiç olmadığı kadar güçlü bir seviyeye geldiğini aktaran Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunlar hazmedilemediğinden birtakım çevreler tarafından sabote ve provoke edilmiştir. Sonuçta 1960 darbesi yapılarak adeta tiyatro sahnesini andıran bir mizansen ve oyun kurgulanmak suretiyle yargılanmalar yapılmış ve Menderes ve arkadaşları idama mahkum edilmişlerdir. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar da idama mahkum edilmiş ancak yaş haddinden infaz edilmeyerek cezası müebbet hapse dönüştürülmüş. 16 Eylül'de Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 17 Eylül'de de Yassıada'da Menderes idam edildi. Bu, bir cinayet. Darbecilerin hukuku ve mahkemesinden emin olmak mümkün değil."

Menderes ve arkadaşları idam edildikten sonra Türkiye'nin çok ağır bir darbe aldığını belirten Demirtaş, "Türkiye demokrasisi hiç olmadığı kadar ağır bir darbe aldı. Ülke kendini yıllarca toparlayamadı, ekonomisi ve dışarıdaki itibarı altüst oldu. 1980 darbesine gelinceye kadar arada muhtıralar da var. Darbelerin her biri ülkeyi 20-30 bazen de 50 yıl geriye götürüyor." diye konuştu.

- "Artık Türkiye'de darbeler süreci sona ermiştir"

"Çok şükür geldiğimiz noktada artık Türkiye bir darbeler ülkesi değil, darbeler ülkesi olmaktan hızla uzaklaşan bir ülkedir çünkü artık Türkiye darbelere tepki veren bir ülke haline geldi." diyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"1960 ve 1980 darbeleri ile 1971 muhtırasına, siyasi iradenin herhangi bir tepkisi ve direnci söz konusu değil. Geldiğimiz noktada bütün bunlar aşıldı. Artık halkın temsilcisi olan siyasi irade ve halkın kendisi bu darbelere şiddetli tepki gösteriyor. Darbeyi kabul etmeyeceğini ve bu ülkenin darbeyi hak etmediğini savunacak bilince erişmiş. 2007 yılı Türkiye tarihinin bir dönüm noktasıdır. Silahlı Kuvvetler web sayfasından bildiri yayınlayarak irtica ve benzeri birtakım tehditlerden demokrasinin ve laikliğin aşındırıldığı iddiasıyla muhtıra vermiş. 24 Nisan e-muhtırasına ilk defa siyasi irade kabul edilemez diyerek tepki göstermiştir. Muhtıraya hükümetin gösterdiği tepki, 15 Temmuz darbe girişiminde ortaya konan tavrın temelini oluşturuyor. Hükümet bunun kabul edilmeyeceğini söyleyerek ilk defa darbecilere tepki gösteren bir tavır sergilemiştir. O tavır 15 Temmuz'da kendini daha güçlü ve somut biçimde göstermiştir. 15 Temmuz'da siyasi iradenin temsilcisiyle beraber halkın kendisi topyekun 'dur' diyerek darbecileri tarihin çöplüğüne gömmüştür. Artık Türkiye'de darbeler süreci sona ermiştir."

- "15 Temmuz'un dünyada örneği yoktur"

O dönem 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünün "bayram" ilan edildiğini ve bazı kesimlerce "bayram" olarak kutlandığını hatırlatan Demirtaş, böyle bir demokrasi ayıbının olamayacağını kaydetti.

Artık bugün ülkenin bütün bu süreçlerin tamamını geride bırakarak darbeye asla müsamaha göstermeyeceğini kesin biçimde ortaya koyduğunun altını çizen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:

"15 Temmuz bunun zirvesidir. 15 Temmuz'da Türkiye topyekun halkı, siyasi iktidarı, siyasi partiler ve medyasıyla çok güçlü bir duruş sergileyerek darbecileri defetmiştir. İlk defa darbecilerin yenildiği, gerçek manada yenilgiye uğratıldığı 15 Temmuz'dur ve Türkiye'de olmuştur. Dünyada örneği yoktur. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yığınla darbe oluyor ama hiçbir ülkede böyle bir halk direnişi söz konusu olmamıştır. Türkiye, bu manada bir model ve örnektir. Türkiye vatandaşının ve milletin gösterdiği o tepki takdire şayandır. Türkiye'de bir daha görülmeyecek ve söz konusu değil ama böyle bir niyet olsa dahi 15 Temmuz'daki bu ruh ve direniş muhakkak darbecileri frenleyecektir diye düşünüyorum. Türkiye'nin bütün darbelerden, darbecilerinden ve darbeci zihniyetinden arınmış bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğini görüyorum. Gelecek yüz yıllarda da bu sürecin devam edeceğine inanıyorum."

Mehmet Demirtaş, 27 Mayıs darbesinin iktidarı ele geçirme ve ülkeyi yönetme arzusuyla yapıldığını ancak sıradan bir darbeyle karşılaştırılması mümkün olmayan 15 Temmuz darbe girişiminin ise içeri ve dışarıda güçlü bir odağın tertip ettiği darbe ve işgal hareketi olduğunu sözlerine ekledi.