Adalet Bakanı Bozdağ:

Darbe ve muhtıra üretmeyen bir sistemi artık Türkiye'de hep beraber kurmamız lazım"

KIRŞEHİR (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kurduğumuz yeni sistem, hiç kimsenin Türkiye'de tek adam olmasına izin vermeyecek mekanizmaları, sigortaları bünyesinde barındıran sistem." dedi.

Bozdağ, Nevşehir Adliye Sarayı'nı ziyaret ederek, baro üyeleri ve personelle görüştü. Daha sonra AK Parti Nevşehir İl Başkanlığının Avanos ilçesinde düzenlediği mitinge katılan Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı.

Türkiye'nin 16 Nisan'da tarihi bir gün yaşayacağını belirten Bozdağ, Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan, Turgut Özal ve Süleyman Demirel'in tekli yönetim sistemini istediğini söyledi.

Bozdağ, mevcut sistemin Türkiye'yi operasyonlar yapılmasına maruz bıraktığını, ekonomik krizler, darbeler ve muhtıralar ürettiğini, bu sistemin değişmesinin zorunlu olduğunu dile getirdi.

Çok partili hayata 67 yıl önce geçildiğini anımsatan Bozdağ, şöyle konuştu:

"60'da bir darbe, 80'de bir darbe, 12 Mart'ta muhtıra, 28 Şubat’ta muhtıra, 2007'de muhtıra teşebbüsü, 2016'da da bir darbe teşebbüsü yaşandı. Bu sistem 67 yıl içinde 2 darbe, 2 muhtıra, bir muhtıra ve bir darbe teşebbüsü gördü. Türkiye'nin artık 10 yılda bir darbe, 10 yılda bir muhtıra, sonra yeni bir darbe, yeni bir muhtıra yaşamaya tahammülü yoktur. Darbe ve muhtıra üretmeyen bir sistemi artık Türkiye'de hep beraber kurmamız lazım. Bu sistem darbeleri ve muhtıraları üretti. Parlamenter sistem doğası gereği siyasi istikrarı zorunlu kurmuyor. İstikrar mevcut ihtimallerden sadece biridir. Güçlü iktidar da sadece biridir. Güçlü lider olduğu zaman kuruyor. İşte Atatürk var, güçlü lider istikrar var. Menderes, Özal, Tayyip Erdoğan var, güçlü lider, istikrar var. Sistem lidere bağlı istikrar doğruyor. Ama ara dönemlere baktığımızda kıyametler kopuyor. Atatürk, Menderes dönemlerine baktığımızda görürüz."

Mevcut anayasaya göre cumhurbaşkanının cezai ehliyeti olmadığına dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti:

"İlk defa cumhurbaşkanına cezai sorumluluk da getiriyoruz. İşlediği iddia edilen bütün suçlardan dolayı yargılanabilecek. Yasamayı ayırdık, yürütmeyi ayırdık, yürütme yetkisini kullanan cumhurbaşkanına tam siyasal sorumluluk tanıdık, halk ve yasama denetimini koyduk. Yargı denetimini tam koyduk. Ceza sorumluluğunu tam koyduk. Bütün bunlar ayrı ayrı ellerde yönetilecek. 'Tek adamlık' olacak diye ahkam kesmeler devam edecek. Kurduğumuz yeni sistem hiç kimsenin Türkiye’de tek adam olmasına izin vermeyecek mekanizmaları, sigortaları bünyesinde barındıran sistem. Şimdi Tayyip Erdoğan sonrası 'ne olacak' diyorlar. İşte bu sistem Tayyip Erdoğan'dan sonrası için gelen bir sistem. Ondan sonrasını teminat altına alıyor. Biz diyoruz ki 'sizin yüzde 50 artı 1’inizin oyunu alan Türkiye'yi yönetsin.' Bunun neresi kötü. 'Tek adam olacak' diyor. Nasıl olacakmış bir anlatsın.

Sayın Cumhurbaşkanımız onun için geçen '7 seçim kaybetmiş oturuyor, tek adamlık varsa işte o Kılıçdaroğlu' dedi. Televizyonda bir sunucu da bunu sordu Kılıçdaroğlu’na, 'Ben kurultayda seçildim geldim. Seçilerek gelen adam tek adam olmaz' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’nin kurultay delegeleriyle seçilen tek adam olmuyor da Türk halkının yüzde 50 artı 1'inin asgari oyunu alarak seçilen nasıl tek adam oluyor, bir izah eder misin? CHP seçerse tek adam olmaz ama Türk halkı seçerse tek adam olur. Böyle bir şey olabilir mi? Ama, mantık bu."