29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

Ayakkabıcılıkla geçen bir ömür

Ayakkabıcılıkla geçen bir ömür - Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde henüz 13 yaşında ayakkabı üretimine başlayan Hüseyin Gülkıran (85), orijinal deriden ürettiği ayakkabılar ile teknolojiye direniyor - Gülkıran: - "Çok küçük yaşta iş hayatını atıldım ve bu günlere geldim.

17.09.2017 - 11:03
Ben işime aşık bir adamım. Zaten öyle olmasaydı bu günlere gelemezdim."

KIRKLARELİ (AA) - ÖZGÜN TİRAN - HİCRAN SÜNGÜ - Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde küçük yaşta ayakkabı üretimine başlayan 85 yaşındaki Hüseyin Gülkıran, orijinal deriden yaptığı ayakkabılar ile zamana direniyor.

Ailesinin ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle henüz 13 yaşında bir ayakkabı üreticisinin yanında çırak olarak çalışmaya başlayan ve kısa sürede ayakkabı üretimine başlayan Gülkıran, yaşına rağmen mesleğini ilk günkü aşkla sürdürüyor.

Yaklaşık 60 yıl önce bir iş yeri açan Gülkıran, 25 metrekarelik dükkanında, deri ile köseleyi bir araya getirerek talepleri karşılamaya çalışıyor.

Bundan 30 yıl önce günde ortalama 15 ayakkabı satarken, gelişen teknoloji ile şu anda hafta 1 ya da 2 ayakkabı satabilen Gülkıran, mesleğinin yok olmaması için mücadelesini sürdürüyor.

Erken saatlerde dükkanını açıp çalışmaya başlayan Gülkıran, el emeğiyle kösele ve deriyi 15 işlemden geçirip ayakkabı üretiyor. Hüseyin Gülkıran, bir ayakkabı için yaklaşık 4 gün çalışıyor.


- "Ben işime aşık bir adamım"

Gülpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğini 72 yıldır severek yaptığını söyledi.

Ustasından öğrendiği kadarıyla mesleğini sürdürdüğünü belirten Gülpınar, hakiki deriden ürettiği ayakkabıların çok konforlu olduğunu vurguladı.

En sağlıklı ayakkabının el yapımı olduğunu dile getiren Gülpınar, ''Ben bunca yıl çalışarak ayakta kaldım. Çok küçük yaşta iş hayatını atıldım ve bu günlere geldim. Ben işime aşık bir adamım. Zaten öyle olmasaydı bu günlere gelemezdim." diye konuştu.

Ölene kadar işini yapmayı hedeflediğini aktaran Gülpınar, mesleğini sürdürecek kimse olmamasından endişe ettiğini belirtti.

İşiyle çok mutlu olduğunu ve mesleğinin sürdürülmesini çok istediğini vurgulayan Gülpınar, şöyle devam etti:

"Açıkçası bizim mesleğimiz artık para kazandırmıyor. O nedenle bu mesleğe rağbet yok. Çırak alıyorum, çırak ilk günden 'bana ne kadar para vereceksin' diyor, biz işe başladığımızda usta ne takdir ederse o. Biz hiç ustamıza böyle şeyler demedik, sanatı öğrendik. Teknoloji de gelişti, işlerimiz baya düştü. Ama benim şu an özel müşterilerim var. Ben onlara hizmet etmeye çalışıyorum. Artık fabrikasyon ve ucuz ayakkabılar satılıyor. Bizim ürettiğimiz ayakkabılar tabi ki biraz yüksek fiyata satılıyor. "

Gülpınar, üretimin hiç de kolay olmadığını dile getirerek, ayakkabılarının uzun yıllar kullanılabileceğini sözlerine ekledi.