29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

Ayakta durması şaşırtıcıydı, şimdi yakalanamıyor

Ayakta durması şaşırtıcıydı, şimdi yakalanamıyor - Atletizm Kros Milli Takımı'nda yer alan milli atlet Ramazan Özdemir, doktorların "ayakta durman bile şaşırtıcı" demesine rağmen aradan geçen 7 sene içinde Türkiye'nin en iyi atletlerinden biri oldu - Milli atlet Ramazan Özdemir: "Şu an Türkiye'nin en iyi mesafecisi olarak yoluma devam ediyorum.

17.11.2017 - 12:44
Milli takımda 7 yıldır yarışıyorum ve bayrağımızı dalgalandırıyorum" - "Lise sona kadar koyun ve inek otlatan birisiydim. Koyunun ineğin peşinde koşmak bende istemsiz bir gelişim sağlamış. Bunu da atletizmde sabırlı bir şekilde devam ettirdiğimde müthiş bir başarı geldi"

BOLU (AA) - ZAFER GÖDER - Atletizm Kros Milli Takımı'nda yer alan 26 yaşındaki milli atlet Ramazan Özdemir, doktorların "ayakta durman bile şaşırtıcı" demesine rağmen aradan geçen 7 sene içinde Türkiye'nin en iyi atletlerinden biri oldu.

Afyonkarahisar'da doğan, ilk, orta ve lise eğitimini burada tamamlayan Ramazan, lisedeki beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'na kayıt yaptırdı. Okulun sınavlarında 5 dakikada sadece bin 500 metre koşabilen Ramazan, bunun akabinde okulu da aksatmaya başladı.

Günün büyük bölümünü uyuyarak geçirdiği için okula dahi gidemeyen Ramazan, bu durumdan rahatsız olup, doktora gitti. Hastanede kan tahlili yapılan Ramazan'ın hemoglobin değerleri normalin çok altında çıkınca, milli atlete ilaç tedavisine başlandı.

Tedavisinin devam ettiği dönemde okuldaki diğer arkadaşlarıyla koşular yapan Ramazan, çevresindekilerin de yardımlarıyla atletizme adım attı. Milli takıma kadar yükselen Ramazan Özdemir, aradan geçen 7 sene içinde hem ulusal hem de uluslararası yarışmalarda başarı sağladı.

Milli atlet, yarın Çanakkale'de düzenlenecek 61. Balkan Kros Şampiyonası'nda da Türkiye'yi temsil edecek.


- Ramazan: "Hastanede nasıl ayakta durabildiğime şaşırdılar"


Milli atlet Ramazan Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koşmaya ortaokul döneminde başladığını, lise döneminde sporla uğraşmaya imkan bulamadığını belirterek, daha sonra beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'na gittiğini söyledi.

Okul sınavında 5 dakikada bin 500 metre koşabildiğini anlatan Ramazan, "Bunun hastalığım ile ilgili olduğunu sonradan öğrendim. Hemoglobinim 9 gibi bir orandaydı." dedi.

Ramazan, üniversite birinci sınıfta günün büyük bölümünü uyuyarak geçirdiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Okul hayatım yoktu. Akşam 21.00-22.00 gibi uyuyup, ertesi gün öğlen uyanan biriydim. Okul tamamen bitiyordu benim için. Hayatım yok gibi bir şeydi. Bunun böyle olmayacağını anlayınca hastaneye gittim. Hastaneye gittiğimde benim nasıl ayakta durabildiğime şaşırdılar. 'Nasıl güçlü bir bünyen var, ayakta durabiliyorsun çünkü senin bu sonuçlara göre ya yatakta yatıyor olman ya da ölümü beklemen lazım. Senin ayakta durman bile şaşırtıcı.' dediler. Bunun üzerine ilaçlar kullandım. Aradan 2-3 hafta geçince vücudumun kendini toparladığını hissettim. Ondan sonra tekrar koşmaya başladım."

Tedavisinin ilerleyen dönemlerinde kendisinin daha iyi olduğunu anlayınca koşmak için kendisine bir antrenör bile tuttuğunu dile getiren Ramazan Özdemir, atletizm serüvenine böyle başladığını vurguladı.

Yaklaşık 6 ay gibi bir sürede eski haline geri döndüğüne işaret eden milli atlet, "Şu an Türkiye'nin en iyi mesafecisi olarak yoluma devam ediyorum. Milli takımda 7 yıldır yarışıyorum ve bayrağımızı dalgalandırıyorum. Ferdi olarak madalyam yok ama Avrupa Kros Şampiyonası'nda takım şampiyonluğumuz, üçüncülüğümüz ve Avrupa kulüpler şampiyonluğumuz var." şeklinde konuştu.


- "Lise sona kadar koyun ve inek otlatan birisiydim"


Milli atlet Ramazan Özdemir, şampiyonalara hazırlanırken günlük en az 23 kilometre koştuğunu, bunu yaparken de son derece eğlendiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Hastalığım esnasında 'önceden koşabiliyorum şimdi neden koşamıyorum' diye düşününce yeniden geri döndüm. Koşmayı önceden beri seven biriydim çünkü ben çobanlık yaptım. Lise sona kadar koyun ve inek otlatan birisiydim. Koyunun ineğin peşinde koşmak bende istemsiz bir gelişim sağlamış. Bunu da atletizmde sabırlı bir şekilde devam ettirdiğimde müthiş bir başarı geldi."