25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Balıkçı kadın denizde de kitap okuyor

Balıkçı kadın denizde de kitap okuyor - Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde yaşayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığının "Sıra Dışı Okurlar 7" belgeseline konu olan 2 çocuk annesi Kadriye Bilgili, balıkçılık mesleğindeki yoğun temposuna rağmen, bulduğu her fırsatta kütüphaneye gidiyor - Eşiyle rızkını aramak için açıldığı denizde dahi kitap okumayı ihmal etmeyen 33 yaşındaki Bilgili, hayatının vazgeçilmezi olarak gördüğü okuma alışkanlığını kayınpederinin dükkanında çalıştığı tezgahta da devam ettiriyor - Sıra dışı okur Bilgili: - "Kitap okumak dünyaya açılmamızı sağlar.

12.04.2017 - 11:37
Gitmediğimiz yerlere gitmemizi, seyahat etmemizi sağlar. Bir kere okumaya başladığınızda okuma tutkunuz başlar"

ZONGULDAK (AA) - FERDİ AKILLI - Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde 10 yıldır balıkçılık yaparak aile ekonomisine katkıda bulunan 2 çocuk annesi Kadriye Bilgili, hayatının vazgeçilmezi olarak gördüğü kitap okuma alışkanlığını, rızkını aramak için açıldığı denizde ve balıkları sattığı tezgahta dahi sürdürüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının "Sıra Dışı Okurlar 7" belgeseline konu olan 4 kitapsever arasında yer alan ve 26 Mart'ta Ankara'da Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla düzenlenen törenle ödülünü alan 33 yaşındaki Bilgili, balıkçılık mesleğindeki yoğun temposuna rağmen bulduğu her fırsatta kütüphaneye gidiyor, ödünç aldığı kitapları balıkçı kayığında ya da deniz ürünlerini sattığı tezgahta okuyor.

Bilgili, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitap okuma alışkanlığının kütüphane ile başladığını belirterek, İstanbul'da ikamet ettiği dönemde evlerinin küçük olduğunu, ders çalışma ortamı olmadığı için kütüphaneye gittiğini anlattı.

- Kayıkla denize açıldığında dahi kitap okuyor

Bülent Ecevit Üniversitesinde okuduğu sırada, kütüphaneden bilgi amaçlı yararlanmaya başladığını aktaran Bilgili, "Evlendikten sonra eşimin yengesiyle tanıştım. Onun sayesinde kitap okuma alışkanlığım başladı. Zaman buldukça ve kendime vakit ayırdıkça kitap okuma alışkanlığım başladı. En büyük destekçim eşim. Ona okuduğum kitaplardaki kahramanları anlattığımda beni şevkle dinledi. Hiçbir zaman niye kitap okuyorsun demedi." diye konuştu.

Balıkçılığın zor olduğunu dile getiren Kadriye Bilgili, şunları kaydetti:

"Müşterinin ne zaman gelip gittiği belli olmayan bir iş. Fırsat buldukça balıkçı dükkanından kütüphaneye kaçıyorum. Eşim kayıkla balığa çıkıyor. Geri kalan zamanlarımda ise onunla denize açılarak yardımcı oluyorum. Hem maddi hem de manevi destek olmaya çalışıyorum. Kayıkla denize çıktığınızda, bir veya iki saat değil, çok uzun süre bekliyorsunuz. Yanımda kitap getiriyorum, boş vakitlerimi değerlendirmek için. Orada da eşimle okuyoruz, okuma alışkanlığımı eşime de aşılamaya çalışıyorum."

Bilgili, kayınpederinin dükkanında çalıştığı sırada kitap okuduğunu görenlerin, merakla sorular sorduğunu belirterek, "Genç kesim değil ama orta yaş kitaba düşkün olsunlar ya da olmasınlar, gördüklerinde, 'Genç yaşta ve tempolu bir işte kitap okumaya zaman ayırıyorsunuz. Hele ki balıkçı dükkanında kitap okumaya çalışıyorsun.' diyorlar. Bu da onların hoşuna gidiyor. Çocuklarına ve eşlerine kitap okumayı tavsiye ediyorlar. Kitap okumak dünyaya açılmamızı sağlar. Gitmediğimiz yerlere gitmemizi, seyahat etmemizi sağlar. Bir kere okumaya başladığınızda, okuma tutkunuz başlar." dedi.

- "Kitap okuma alışkanlığı izleyiciye yansıtabilir"

"Fırsat buldukça üzerimdeki önlüğü bile çıkarmadan koşa koşa kütüphaneye geliyorum." diyen Bilgili, şunları söyledi:

"Kütüphane müdürümüz bahsetti ben farkında değildim. 'Balık kokusu sarmış, bu koku nereden geliyor?' diye sormuş. Sonra beni araştırmış. Çıkarken de elimde 2 veya 3 kitap oluyordu. Bazen haftada 2, ayda 8 kitap okur hale gelmiştim. Buraya geldiğimde balık kokusu ile kitap kokusu birbirine karışmıştı. Ama bence kitap kokusu çok farklı. Balık kokusuna belki alıştık ama yeni kitap kokusu çok farklı bir tariftir. O kitabı elinize aldığınızda, kitabın sıcaklığı sizi sarıyor. Onun içindeki kahramanlar ve yazarlar.."

Bilgili, "Televizyon dizilerindeki oyuncuları ellerinde kitap okurken veya çocukları kütüphaneye götürürken görmüyoruz. Kitap okuma alışkanlığı, ufak da olsa izleyiciye yansıtılabilir." ifadesini kullandı.

Kitap okumamanın bahanesinin olmadığını vurgulayan Bilgili, "Günümüzde çocuklar, gençler ve yaşlılar kitap okumaya vakitleri olmadığından bahsediyor. İnternette hazır kitaplar okunuyor. O kitabı elimize alıp, sıcaklığını hissetmeliyiz. Yatmadan önce yarım saat kitap okursak, alışkanlığımız artar. Bence kitap okumamanın bahanesi yok." diye konuştu.