Bartın'da 45 STK'dan "Evet" etkinliği

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İl Temsilcisi Turan Kalaycı, Hükümet Caddesi Arap Camisi önündeki programda yaptığı konuşmada, ötekileştirici anayasaların, milletin derdine deva olmadığı gibi siyasi, sosyal ve ekonomik travmalara yol açtığını söyledi.

Bu anayasalardan güç alarak devletin en kılcal damarlarına kadar sirayet eden yerel ve küresel vesayet odaklarının, halkı sindirerek ülkenin büyümesini ve mazlum coğrafyanın umudu olma zorunluluğunu baltaladığını ifade eden Kalaycı, "Millete tepeden bakanlar, darbeciler, halk egemenliğine karşı vesayet oluşturanlar, ne zaman yönetimine el koymuşlarsa, ilk işleri halkın istek ve beklentilerine müdahale etmek olmuş, yerli ve küresel vesayeti tahkim kılmak için ait olduğumuz değerlere karşı savaş açmışlardır. "dedi.

Kalaycı, Türkiye’de geçmiş anayasaların, askeri vesayet ve tepeden inmeci anlayışla halka dayatılarak onaylatıldığını vurguladı.

16 Nisan’da halkın önüne getirilecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini vesayetten kopma sürecinin çok önemli bir aşaması olarak gördüklerini dile getiren Kalaycı, şöyle konuştu:

"16 Nisan’dan sonra halkın iradesini önemsemeyen hiçbir anlayış ve güç odağı, toplumun ensesinde boza pişiremeyecek, Meclis başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlar, halkımızın tercih, beklenti ve hassasiyetlerini gözetmek zorunda kalacaklardır. Bu değişiklikle birlikte milletin egemenliği slogan olmaktan çıkıp, hayat bulma şansı yakalayacaktır. Millet adına karar veren ve meşruiyetini yine milletten alması gereken yargı, bağımsız kimliğiyle, tarafsızlığıyla da yeni anayasada yerini alacaktır. Bu ülke koalisyonların yıkıcı etkilerinden kurtulacaktır."

Turan Kalaycı, "Toplumun vicdanı olma sorumluluğuyla yönetim kaoslarına, darbelere, küresel ve ulusal vesayetlere karşı, milli iradeye, özgürlüklere, halkın hakemliğine, siyasi istikrara ve köklü medeniyet değerlerimizin yeniden inşasına 'Evet' diyoruz." ifadesini kullandı.

- AK Parti Bartın Milletvekili Tunç

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç da halk oylamasına sunulan anayasa değişikliğinin hiçbir maddesinde rejime yönelik bir düzenlemenin yer almadığını belirtti.

Teklifin, devletin yönetim biçimini değiştirilmesi için olduğunu dile getiren Tunç, şunları söyledi:

"Halkın yürütme organını yani hükümeti, parlamento içinden dolaylı seçmesinin yerine doğrudan seçmesini öneriyoruz. Halkın 5 yıllığına doğrudan seçtiği, 5 yıl sonra hesabını sorma imkanı bulduğu, beğenirse yeniden seçme imkanının olduğu, beğenmezse bir sonraki seçimde değiştirebildiği, koalisyon ihtimalinin artık ortadan kalktığı, istikrar üreten bir hükümet sistemine geçiş, cumhuriyet rejimini daha da güçlendirecektir. Sanki 'cumhurbaşkanı canı istediğinde Meclisi feshedebilecek' diye eleştiriler var, böyle bir şey olur mu? Aylarca meydan meydan seçim kampanyası yapan ve sonuçta halkın yüzde 50’den fazlasının oyunu alan bir cumhurbaşkanı, meclisi feshettiğinde, kendi görevi de sona erecek. Bu sistem, krize neden olan tarafı, sandığa gömecek bir sistemdir. O nedenle, cumhurbaşkanının fesih yetkisinden bahsederken, Meclisin de, cumhurbaşkanının görevini sona erdirebileceğini... Devlet krizi ortaya çıktığında halkın hakemliğine başvurulmasından daha doğru ne olabilir?"

Programa, Türk bayraklarıyla katılan 45 sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve üyeleri, 'Evet' kampanyasına destek verdiklerini açıkladı.