25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

"Baş ve Boyun Kanserleri Bilinçlendirme Haftası"

"Baş ve Boyun Kanserleri Bilinçlendirme Haftası" - Avrupa Baş ve Boyun Derneği Genel Sekreteri Hoşal: - "Baş ve boyun kanseri geçirmiş kişiler, teşhis ve cerrahi operasyonlar sonrası hem psikolojik hem de fiziksel olarak aynı kalmıyor" İSTANBUL (AA) - Avrupa Baş ve Boyun Derneği (EHNS) ve bu derneğin Türkiye temsilcisi Baş Boyun Kanserleri Derneği, 17-21 Eylül Baş ve Boyun Kanserleri Bilinçlendirme Haftası temasını "TAnınmayanı taNI!" olarak belirledi.

18.09.2018 - 13:04

Avrupa Baş ve Boyun Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Şefik Hoşal, Şişli'de bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Baş Boyun Derneği (EHNS) ve Türkiye’deki Baş Boyun Kanserleri Derneği hakkında bilgi verdi.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Hoşal, dernek olarak, baş boyun kanserlerinin toplumda farkındalığını arttırmak için dernek olarak çeşitli kampanyalar yürüttüklerini belirterek, "Baş ve boyun kanseri geçirmiş kişiler, teşhis ve cerrahi operasyonlar sonrası hem psikolojik hem de fiziksel olarak aynı kalmıyor. Kampanya, hastalığı atlatmış kişilerin gücünün anlatılması ve onlarla empati kurulmasını amaçlıyor. Farkedilme ihtiyacı evrensel bir istek olduğu için, hastalığı geçirmiş kişilerin fiziksel farklılıklarının da toplumda hoşgörüyle karşılanması hedefiyle, bu yılki kampanya sloganı 'Tanınmayanı Tanı' olarak belirlendi." dedi.

Tedavi süresince kulak burun boğaz, radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji, radyoloji, plastik rekonstrüktif cerrahi, patoloji, yutma ve konuşma terapisi gibi değişik uzmanlık alanlarının birlikte çalışması gerektiğini anlatan Hoşal, sigara, alkol ve insan papilloma virüsü (HPV) aşısı hakkında toplumun bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Baş Boyun Kanserleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan ise baş boyun kanserlerinin sık olmayan, ancak erken teşhis edilmezse tehlikeli sonuçlar doğuran tümörler olduğunu vurgulayarak, "Verilere göre, kansere bağlı ölüm nedenleri arasında 6. sırada yer alan baş boyun kanserleri, erkeklerde kadınlara göre 2 ila 4 kat daha fazla görülüyor. Dünyada yılda ortalama 700 bin kişi baş boyun kanserlerine yakalanıyor ve 5 yıl içerisinde bu rakamın yaklaşık yarısı ölümle sonuçlanıyor. Erken evrede tedavide başarı yüzde 80'lere ulaşırken, ileri evrede bu oran yüzde 40'lara düşmekte yani yarı yarıya azalmaktadır." diye konuştu.

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar da şunları kaydetti:

"Baş boyun kanserleri, baş ve boyun bölgesindeki dokulardan ve organlardan gelişen kanserlerdir. Ağız içinde düzelmeyen yara, ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü, burunda kanlı akıntı ve tıkanıklık, boyunda şişlik gibi belirtiler 3 haftadan uzun sürdüğü takdirde bu hastalığın bulguları olabilir. Tanıda, hastanın hikayesi ve iyi bir kulak burun boğaz muayenesinin yanı sıra US, MR, BT ve PET/BT gibi radyolojik görüntülemeler yardımcı oluyor. Erken evrede hastalığın geliştiği bölgeye ve yayılımına göre cerrahi veya radyoterapi ile tedavi ediyoruz. Radyoterapi tedavisinde özellikle 2010 yıllarından itibaren Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi (IMRT) yöntemi kullanılmaya başlandı. Bu teknik artık ülkemizde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemde kanserli dokularda çok yüksek dozlar uygulanırken, hastanın tedaviden sonra hayat kalitesinin sağlanması için özellikle tükürük bezleri radyasyonun olumsuz etkisinden kurtulabilmekte ve eskiden tedavi gören hastalarda görülen en sık ve ciddi yan etki olan ağız kuruluğu artık hastaların ancak yüzde 20-30'unda görülmektedir. Burada sadece IMRT değil, hacimsel yoğunluk ayarlı radyoterapi (VMAT) tekniğinin kullanılmaya başlaması da IMRT tedavisindeki tedavi süresini 20 dakikadan 2 dakikaya indirerek hastanın radyoterapi tedavi masasında çok daha hızlı bir şeklide tedavisine neden olmaktadır. Ayrıca değişik görüntü kılavuzluğu yöntemlerinin kullanılması (Image Guided Radyoterapi) tedavinin doğru bölgeye uygulanıp uygulanmadığını göstermesi, tedavi sırasında tümörde ve normal dokularda meydana gelen değişiklikleri göstermesi, hastada kilo kaybı olduğunda tedavinin olumsuz etkilenmesini göstermesi gibi durumda radyoterapi planının değiştirilmesi (Adaptif radyoterapi) gibi yeniliklere neden olmaktadır. Bunların arasında son olarak kullanılmaya başlanan MR-eşliğinde radyoterapi uygulamaları gelecekteki en büyük değişiklik olarak gözükmektedir."

Baş boyun kanserini atlatan Zuhal Kültüral da ses kısıklığı nedeniyle doktora başvurduğunu ifade ederek, ciddi muayeneler sonucunda tümör olduğunu öğrendiğini anlattı.

Ailesinin de desteği ile tedaviye başladığını belirten Kültüral, "Başlarda kabul etmek çok zor. Kanser zaten duyduğunuz anda ürkütüyor. Çok gencim daha, sevdiğim bir işi yapıyorum. Herkes yaşamak ister. Her türlü sıkıntısına rağmen, hayat gerçekten güzel. 2 kere kemoterapi aldım. Şifa bekleyen çok insan var. Eski Zuhal bitti, yeni bir hayat başladı, 'Mücadele etmek zorundasın.' dedim kendi kendime." şeklinde konuştu.