28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

Başbakan Yardımcısı Bozdağ (1):

Başbakan Yardımcısı Bozdağ (1): - "Suriye’den ülkemize bu süreçte yüz binlerce Suriyeli Kürt kardeşimiz göç etmiştir.

21.01.2018 - 19:00
Yaklaşık 370 bin civarında Suriyeli Kürt, Türkiye’de bulunmaktadır, 250 bin civarında da Afrin bölgesinden, değişik bölgelerden, oradan Türkmenler, Araplar, Kürtler bulunmaktadır" - "Sosyal medya üzerinden pek çok yalan haberler yayılıyor. Bizim sizden de beklentimiz bu sosyal medya üzerinden yayılan haberlerin ne kadarı dezenformasyon, ne kadarı algı oluşturmaya dönük, sizler bizden daha iyi göreceksiniz. Resmi ağızlardan yapılan açıklamalar, bizim bu konudaki doğru bilgi aktarmamız, sizin için de dünya kamuoyunun doğru bilgilenmesi bakımından da son derece önemlidir" - "Bize gelen bilgiler, bu DEAŞ'lı teröristlerden bir kısmının Afrin bölgesine intikal ettiği, hatta bazılarının kıyafet ve şekil yani sakal tıraşı olarak PKK/PYD/YPG/KCK saflarına karıştığı, bazılarının Afrin’den Türkiye’ye geçiş arayışı içerisine girdiği, bazılarının da Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ve Batı’ya geçmek istediği yönünde ciddi bilgiler var bizim elimizde"

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Suriye’den ülkemize bu süreçte yüz binlerce Suriyeli Kürt kardeşimiz göç etmiştir. Yaklaşık 370 bin civarında Suriyeli Kürt, Türkiye’de bulunmaktadır, 250 bin civarında da Afrin bölgesinden, değişik bölgelerden, oradan Türkmenler, Araplar, Kürtler bulunmaktadır." dedi.

Bozdağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mahir Ünal ve Mehdi Eker ile yabancı gazetecilerle bir araya geldi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Zeytin Dalı Harekatı" hakkında bilgilendirme yapmak için toplantıyı düzenlediklerini, terör örgütü PKK/YPG/KCK/PYD'nin bölgeyi terör yuvası haline getirdiğini söyledi.

Terör örgütlerinin, komşu halkları ve Türk halkının can ve mal güvenliğine yönelttiği tehlikenin, son dönemdeki artan taciz ateşleriyle ileri bir düzeye taşındığını belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

"Afrin bölgesinden, Hatay ve Kilis illerimizle oradaki karakol ve üstlerimize bugüne kadar 700'e varan saldırı ve taciz gerçekleşmiştir. Hudut karakollarımız, Afrin bölgesindeki terör örgütlerinin sürekli tehdit ve saldırısına maruz kalmaktadır. Söz konusu taciz ve saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımız, şehitlerimiz, yaralanmalar meydana gelmiştir. Öte yandan, Suriye’nin diğer kesimlerinden gelen ve bu bölgede yuvalanan DEAŞ unsurlarının hudut bölgeleriyle ülkemize saldırı düzenlemeleri ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçiş yapmaları riski mevcuttur. Suriye rejiminin etkin kontrolünün bulunmadığı Afrin bölgesindeki terör gruplarının mevcudiyeti, Suriye’nin toprak bütünlüğüne de büyük bir tehdit kaynağı teşkil etmektedir. DEAŞ gibi PKK/KCK/YPG terör şebekesi olarak masum Suriyeli sivilleri tahakkümü altına almak için her türlü teröre başvurmakta, sadece Araplar ve Türkmenleri değil kendisine boyun eğmeyen Suriyeli Kürtleri de etnik ve ideolojik temizliğe tabi tutmaktadır. Nitekim Suriye’den ülkemize bu süreçte yüz binlerce Suriyeli Kürt kardeşimiz göç etmiştir. Yaklaşık 370 bin civarında Suriyeli Kürt, Türkiye’de bulunmaktadır, 250 bin civarında da Afrin bölgesinden, değişik bölgelerden, oradan Türkmenler, Araplar, Kürtler bulunmaktadır.”

Bozdağ, Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan tarafından, “Zeytin Dalı Harekatı”nın dün başladığını ve amacının bölgeye barış ve huzur getirmek olduğunu vurguladı.

Harekatın, terör unsurlarının bölgeden temizlenene dek sürdürüleceğini belirten Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

“Milletimizin harekata desteği tamdır, bu durum bizi daha da güçlü kılmaktadır. Harekatın planlama ve icrasında sadece bahse konu terör unsurlarıyla, bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereç hedef alınmakta olup, sivil halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir alınmıştır, bundan sonra da alınmaya devam edecektir.”

- “Sosyal medya üzerinden pek çok yalan haberler yayılıyor”

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, harekatın uluslarası hukuk temelinde BM’nin 51. Maddesinden kaynaklanan, “meşru müdafaa hakkı” ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin 1373, 1624, 2170 ve 2178 sayılı kararları çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı temelinde yürütüldüğünü, uluslararası hukuka uygun ve meşru olduğunu belirtti.

Bozdağ, yabancı basın temsilcilerinin sorularını da cevapladı. Ele geçirilen yerler hakkında ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyon mevcudiyetleri sorulan Bozdağ, şunları söyledi:

“Harekatın başlamasıyla birlikte orada olup biteni bütün dünya yakında takip ediyor. Şengal bölgesi olarak bilinen yerde bazı köylerin herhangi bir çatışma olmadan ele geçirildiği şeklinde bilgiler var. Operayona katılan Türk askerinin sayısını burada vermeyi doğru görmeyiz. Şunu ifade edebilirim, bölgedeki terör unsurlarını etkisiz hale getirecek, bölgeyi teröristlerden temizleyecek sayıda yeteri kadar Türk Silahlı Kuvvetler mensubu, bu harekata iştirak etmektedir. Ayrıca bu konu üzerinden sosyal medya üzerinden pek çok yalan haberler yayılıyor. Bizim sizden de beklentimiz bu sosyal medya üzerinden yayılan haberlerin ne kadarı dezenformasyon, ne kadarı algı oluşturmaya dönük, sizler bizden daha iyi göreceksiniz. Resmi ağızlardan yapılan açıklamalar, bizim bu konudaki doğru bilgi aktarmamız, sizin için de dünya kamuoyunun doğru bilgilenmesi bakımından da son derece önemlidir. Biz, algı operasyonları, yalan haberler karşısında gücümüzü doğru ve gerçekleri Türkiye ve dünya kamuoyuyla hızlı bir şekilde paylaşmaktan geçtiğine inanıyoruz. Bundan sonraki süreçte de doğru ve gerçekleri hızlı bir şekilde paylaşmaya devam edeceğiz.”

Bozdağ, TSK’nın sınırın belli bir derinliğine kadar, sivil insanlara zarar vermeden harekatı sürdüreceğini ifade etti.

- "Afrin'de DEAŞ'lı teröristler de var"

Sınırın Suriye tarafında güvenli bir alan oluşturmanın son derece önemli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şunları aktardı:

“Dün bildiğiniz gibi Kilis’e bazı roket atışları oldu, bir can kaybı olmadan bazı vatandaşlarımız yaralandı. Sivil halkın meskun bulunduğu yere roket attılar, onun için orada bir güvenli bölge oluşturmak ve buradan hem bölge halkına hem de sınıra yakın yerdeki vatandaşlarımızın can ve mal emniyetine dönük tehditleri ve saldırıları önlemek önem arz etmektedir.”

DEAŞ’ın sadece Suriye ve Irak’ta değil, Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkede de terör eylemleri gerçekleştirdiğini ifade eden Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye, DEAŞ terör örgütüyle en etkin, en kararlı mücadele eden ülkelerden birisidir. DEAŞ terör örgütünün Suriye dışında en çok eylem yaptığı ve zarar verdiği ülkedir. O yüzden Türkiye’nin DEAŞ’a karşı etkin ve kararlı mücadelesi, DEAŞ terör örgütünün son teröristi bitene kadar devam edecektir. ABD’nin PKK/PYD/YPG/KCK terör örgütlerini kullanarak aldığı DEAŞ teröristlerini temizleme operasyonunu bütün dünya gibi biz de yakından takip ettik. DEAŞ'lı teröristler, PYD/YPG/KCK ve PKK’lı teröristlerle anlaşarak, tabii ABD’nin de bundan bilgisi olduğu aşikar ve onların gözetiminde açtıkları koridor içerisinden araçlarına bindiler, silahlarını da yanlarına aldılar, yüzlerce araçlık konvoyla o bölgeden ayrıldılar. Bunlar nereye gittiler, bu silahlar nereye gitti, bu DEAŞ'lı teröristler nereye gitti? Neden DEAŞ'lı teröristler orada etkisiz hale getirilmediler de veya teslim alınmadılar da onlar oradan güvenli bir şekilde çıkışları sağlandı? Esasında bu soruların bütün dünya nezdinde cevaplandırılması gerekir ama bunlar cevapsız.

Bize gelen bilgiler, bu DeaŞ'lı teröristlerden bir kısmının Afrin bölgesine intikal ettiği, hatta bazılarının kıyafet ve şekil yani sakal tıraşı olarak PKK/PYD/YPG/KCK saflarına karıştığı, bazılarının Afrin’den Türkiye’ye geçiş arayışı içerisine girdiği, bazılarının da Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ve Batı’ya geçmek istediği yönünde ciddi bilgiler var bizim elimizde. Tabii bu bilgiler nedeniyle burada bir DEAŞ terör örgütünün yuvalandığı gözüküyor o nedenle de bizim açıklamalarımızda bu DEAŞ teröristlerinin hem Türkiye hem Avrupa hem de dünya için oluşturduğu tehdit nedeniyle bunu açıklıkla ifade ediyoruz. Orada DEAŞ'lı teröristler de var.”

(Devam edecek)