25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

"Bir kolum gitti ama daha ölmedim"

"Bir kolum gitti ama daha ölmedim" - TSK'nin Suriye'nin Afrin bölgesindeki Zeytin Dalı Harekatı'nda teröristlerin saldırısında yaralanan Piyade Uzman Çavuş Yüksel Özdilek, nekahet dönemini memleketi Aksaray'da geçiriyor - Gazi Özdilek: - "Bir kolum gitti ama ben daha ölmedim.

7.02.2018 - 11:09
İstesinler şimdi yine giderim. Bir elim boşta. Ağır silah belki kullanamam ama tabancayla yine savaşırım. O da olmadı mermi taşırım. Tüm bunlar vatan mücadelemiz için" - Anne Özdilek: - "Televizyon izlemek istemezdim. Bir kulağım hep oradaydı. O orada askerlik yaptı, ben de burada onu bekleyerek yaptım"

AKSARAY (AA) - TURAN KAZAK - Suriye'nin Afrin bölgesindeki Zeytin Dalı Harekatı'nda sol kolundan yaralanarak harekatın ilk gazilerden olan Piyade Uzman Çavuş Yüksel Özdilek, "Bir kolum gitti ama ben daha ölmedim. İstesinler şimdi yine giderim. Bir elim boşta. Ağır silah belki kullanamam ama tabancayla yine savaşırım. O da olmadı mermi taşırım. Tüm bunlar vatan mücadelemiz için." dedi.

Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) terör örgütleri PYD/PKK ve DEAŞ mensuplarına yönelik yürütülen harekata katılan Aksaraylı piyade uzman çavuş Özdilek (27), şehit olması durumunda Telafer'de anaokulu, kreş veya kültür merkezi yaptırılarak adının verilmesi vasiyetinde bulunan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan'ın şehit olduğu saldırıda sol kolundan yaralandı.

Kilis Devlet Hastanesi'ndeki ameliyatın ardından Ankara Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Özdilek, tedavisinin ardından taburcu edilerek Aksaray'ın Ortaköy ilçesindeki baba ocağına getirildi.

Genel sağlık durumu iyi olan Özdilek, nekahet dönemini ailesinin yanında geçiriyor.

Özdilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcında öncü birlikler olarak ilerlerken, Gülbaba köyü mevkisinde teröristler tarafından pusuya düşürüldüklerini söyledi.

Hain saldırı sırasında komutanı Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan'ın şehit olduğunu dile getiren Özdilek, "Teröristler bizi pusuya düşürdüler. İlk gazilerimiz orada yaralandı, ilk şehidimiz Musa Özalkan'ı da orada kaybettik. Kendisi benim komutanımdı. Yanımda şehit oldu. O anı hayatım boyunca unutamam. Birçok yere beraber gitmiştik. Ağabey kardeş gibiydik. Tek başına bırakın bir ordunun üzerine gidebilirdi. O derece yürekli bir insandı." diye konuştu.

- "Soranlara 'düğüne gidiyoruz' diyorduk"

Harekata düğüne gider gibi hazırlandıklarını vurgulayan gazi Özdilek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afrin'e giderken bize duygularımızı soranlara 'düğüne gidiyoruz' diyorduk. Ölürsek de vatan için ölmüş, kalırsak da vatan için mücadele etmiş olacaktık. Oranın arazi şartlarını, zorluğunu ancak içinde vatan sevgisi olanlar aşar. Allah'a şükürler olsun ki pişman değilim. Yarın çağırsalar yine giderim. Bu devlet, vatan, bayrak bizim. Bundan başka da ordumuz yok. Bizim bizden başka dostumuz da yok. Gerektiği yerde herkes bu sorumluluğu yerine getirecektir. Harekatta bir kolumdan vurularak gazi oldum fakat diğer elimle de silah kullanabilirim. Bir kolum gitti ama ben daha ölmedim. İstesinler şimdi yine giderim. Bir elim boşta. Ağır silah belki kullanamam ama tabancayla yine savaşırım. O da olmadı mermi taşırım. Tüm bunlar vatan mücadelemiz için."

Gazi askerin eşi Rabia Özdilek ise yeni evli olduklarını, eşinin izin dönüşü operasyona katıldığını ifade etti.

Operasyon sırasında aklının sürekli Yüksel'de olduğunu dile getiren Özdilek, duygularını şu sözlerle aktardı:

"Harekata katıldıktan 3 gün sonra yaralandı. Eşim vurulduğunda acıyı içimde hissettim. Aradım, hemen ulaşamadım. Ulaşamayınca çok meraklandım. Gece ulaştığımda ise benimle kapalı bir mekanda konuşuyordu. Sesi yankı yaptığından dağda olmadığını anladım. Daha sonra vurulduğunu söyledi. O gece hemen Kilis'e gittim. Onu görene kadar iyi olduğuna ikna olmadım. Birilerinin orada vatanımız için savaşması gerekiyor. Hastanede o haldeyken bıraksaydım inanın yine operasyona devam edecekti. Bir tarafım git, diğer tarafım gitme dese de söz konusu vatansa sesimi çıkarmam."

Anne Rafet Yüksel de evladının göreve giderken kendisini aradığını, sadece dualarla destek olmalarını istediğini aktardı.

Oğlu Yüksel'in her an aklında olduğuna işaret eden Özdilek, "Oğlumu oraya dualarla gönderdim. Televizyon izlemek istemezdim. Bir kulağım hep oradaydı. O orada askerlik yaptı, ben de burada onu bekleyerek yaptım. Bir gece yaralandığını duyunca şoka girdim. Şu an çok şükür iyi. Bütün asker annelerine teşekkür ediyorum. Dualarımızla sonuna kadar Mehmetçiğimizin arkasındayız."