16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

"Çanakkale'de destan yazan o ruh Afrin'de aynı destanı yazıyor"

"Çanakkale'de destan yazan o ruh Afrin'de aynı destanı yazıyor" - Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof.

19.03.2018 - 12:07
Dr. Beyhan: - "103 yıl önce Çanakkale'de destan yazan Çanakkale ruhu olarak adlandırdığımız o ruh, bugün Afrin'de aynı destanı yazmaktadır" - "Çanakkale'de yoksulluk ve yoksunluk içerisinde bu şanlı direnişi gösterenlerin torunları, bugün savunma sanayinin yüzde 65'ini kendisi üreten modern Türkiye'nin askerleri olarak da aynı destanı yazıyor, bütün dünya da bunu görüyor"

NİĞDE (AA) - ABDULLAH ÖZKUL - Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, "103 yıl önce Çanakkale'de destan yazan Çanakkale ruhu olarak adlandırdığımız o ruh, bugün Afrin'de aynı destanı yazmaktadır." dedi.

Beyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çanakkale'de 103 yıl önce 1. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirecek önemli bir zafer elde edildiğini söyledi.

Osmanlı Devleti'nin önemli su kaynakları Fırat ve Dicle nehirleri ile petrolün önemli bir bölümünü barındıran 2,5 milyon kilometre karelik bir coğrafyaya sahip olduğuna dikkati çeken Beyhan, batılı devletlerin, bu zenginliği ele geçirmeyi hedeflediğini vurguladı.

Beyhan, Osmanlı Devleti'nin, Çanakkale'de kolaylıkla yenilemeyeceğini, imanın ve azmin bütün teknolojik kudrete hakim gelebileceğini ispatladığını aktararak, yetişmiş insanların Çanakkale'de hayatlarını bu memleket için feda ettiklerini dile getirdi.

Beyhan, "Bugün nefes alabiliyorsak, hür ve bağımsız bir Türkiye'de hayatımızı sürdürüyorsak bunu şühedaya borçluyuz." ifadesini kullandı.

Beyhan, şunları kaydetti:

"Güçlü bir Türkiye, asla ve kata arzu edilmemektedir. Türkiye, bir tarım ülkesi olsun, uluslararası arenada siyaset kurucu bir ülke olmasın, silah ve mühimmatı istediğimiz kadar verelim, böyle bir devlet arzu ediliyordu. Osmanlı hinterlandında bugün Orta Doğu'da, Irak'ta, Libya'da, Suriye'de ve Afrin'de verilen savaşın temel nedenlerinden biri de budur. Yani Osmanlı'nın mirasçısı Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son zamanlarda ciddi atılımlar yapıyor, savunma sanayisini geliştiriyor, modern orduların ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatı üretiyor ve uluslararası oyunların figüranı olmanın ötesinde, oyun kuruculuğa soyunuyor ve bölgede ciddi anlamda bir güç olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu doğacak olan gücün, yükselme trendi içerisindeki Türkiye'yi terör örgütleriyle sınırlarımızda güvensizlik ortamı oluşturarak ve devletlerin iç işlerine müdahale ederek otoriteyi zayıflatıp bizi dize getirmek istiyorlar."

"103 yıl önce Çanakkale'de yoksulluk ve yoksunluk içerisinde bu şanlı direnişi gösterenlerin torunları, bugün savunma sanayinin yüzde 65'ini kendisi üreten modern Türkiye'nin askerleri olarak da aynı destanı yazıyor." diyen Beyhan, bütün dünyanın da bunu gördüğünü söyledi.

Ecdadın, 103 yıl önce emperyal devletlerin heveslerini kursaklarında bıraktığı gibi bugün de Afrin'de ve başka yerlerde de varlığını göstereceğini belirten Beyhan, "103 yıl önce Çanakkale'de destan yazan Çanakkale ruhu olarak adlandırdığımız o ruh, bugün Afrin'de aynı destanı yazmaktadır." dedi.