29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Burdur'da

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Burdur'da - Yılmaz: - "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakanının herhangi bir ülkeye seyahatinin yasaklanması, hiç diplomatik olmayan teamülle muameleye tabi tutulması, orada itilip kakılması asla bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir.

13.03.2017 - 17:19
Bunu yapanları şiddetle kınıyoruz" - "Bu referandumun Türkiye'nin önünü açacağını düşünüyorum"

BURDUR (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakanının herhangi bir ülkeye seyahatinin yasaklanması, hiç diplomatik olmayan teamülle muameleye tabi tutulması, orada itilip kakılması asla bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir. Bunu yapanları şiddetle kınıyoruz." dedi.

Yılmaz, Burdur Gazeteciler Cemiyetine yaptığı ziyarette, Türkiye'nin AK Parti iktidarları döneminde dış politikada ciddi sıkıntılar yaşadığını iddia etti. AK Parti'nin Türkiye'nin imajına zarar verdiğini savunan Yılmaz, ülkenin müttefikleriyle ve Ortadoğu'yla ilgili de sıkıntılar yaşadığını kaydetti.

Hollanda'da yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakanının herhangi bir ülkeye seyahatinin yasaklanması, hiç diplomatik olmayan teamülle muameleye tabi tutulması, orada itilip kakılması asla bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir. Bunu yapanları şiddetle kınıyoruz. Türkiye'nin değeri hiç şüphesiz AK Parti'nin değerinden daha fazla büyüktür. Biz bu noktada Türkiye'nin değerini, itibarını düşünerek olaya milli açıdan bakıyoruz. Bu konuyla ilgili olarak AK Parti'nin dış politikasında ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu bilmemiz gerekir. Özellikle darbe girişiminden sonraki süreçte AK Parti, normalleşme yapması, raydan çıkan demokrasiyi rayına oturtması gerekirken büyük bir fırsatçılıkla Olağanüstü Hal ilan etti. Ondan sonra kanun hükmünde kararnameler yayınladı. Temel hak ve hürriyetlerin tamamını neredeyse askıya aldı. Binlerce, on binlerce insanı mağdur etti. Toplumda kutuplaşma yarattı. O kutuplaşmadan da yararlanarak şimdi Türkiye'yi Anayasa değişikliği ve referandum sürecine götürüyor."

Yaşanan gelişmelerden AK Parti'nin sorumlu olduğunu ileri süren Yılmaz, "AK Parti bize ciddi manada itibar kaybettirdi. Her gün görüyoruz. 3 tane oy alacağım diye, iç politikada 3 oy devşireceğim diye Türkiye'nin itibarını beş paralık ediyorlar. Bu yazıktır. Biz elbette Hollanda'yı ve Almanya'nın tutumunu kınıyoruz. Hiçbir Türk'e bu tür aşağılık bir muameleyi kimse gösteremez, burada karşı duruyoruz. Şunu da bilmemiz gerekir, bu sonuca AK Parti'nin hükümet olduğu bir dönemde geldik. AK Parti'nin bizzat sorumluluğu var." ifadelerini kullandı.

- "Referandumun Türkiye'nin önünü açacağını düşünüyorum"

AK Parti'nin sürekli tehdit politikası ve iç kamuoyuna yönelik açıklamalarda bulunduğunu iddia eden Yılmaz, dış politika mantığının anlaşılmadan içeride her kafadan ses çıkmasının Türkiye'ye kan kaybettirdiğini söyledi.

Yılmaz, "Bu referandumun Türkiye'nin önünü açacağını düşünüyorum. Gerçek manada Türkiye'nin önünü açacağını ve bu dış politikadaki itibar, kan, imaj ve prestij kaybının son bulacağını ümit ediyorum." dedi.

Barzani'nin partisi KDP'nin Türkiye'de "evet" kampanyası yürüttüğü yönünde görüntülerin medyaya yansıdığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Türkiye bir manda ülkesi değil, demokrasisi olan bağımsız bir ülke. Türkiye'ye iç müdahale yapılması, iç işlerine, seçimlerine müdahale edilmesi hem bizim yasalarımızda suçtur hem de uluslararası teamüllere aykırıdır. Demokratik olmayan 'tek adam' rejimini ihdas etmek için uğraşılan bu sistem belki KDP'liler için uygun olabilir. Çünkü onlarda ben kendimi bildim bileli 'tek adam' rejimi gidiyor. Türkiye'nin asla kabul edemeyeceği bir konudur. Türkiye'den bu konuda, özellikle seçimler konusunda uzak dursunlar. Ayrıca bayrak krizinden Barzani'ye laf edenlerin ortaya çıkıp iki kelime söylemesi gerekir. Aynı eksende olmaktan rahatsızlarsa iki kelime etmeleri gerekir. Türkiye eğer Barzani'nin veya onun partisinin iç işlerine müdahale edilen bir ülke haline geldiyse yine yazıklar olsun. 3 oy uğruna Türkiye'nin itibarını beş paralık etmektir. Lütfen Türkiye'nin yakasından düşsünler. Barzani de gitsin, demokrasi istiyorsa 25-30 yıldır tek başına yönettiği Erbil'de değişikliği kendi ülkesinde yapsın."