28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (4) - "(Askerlik süresi) Belli bir noktaya tabii askerlikte gelindi.

16.02.2019 - 00:26
Nihai noktayı henüz koymuş değiliz. Yani nihai noktayı henüz koymuş değiliz ancak yeni askerlik sistemi çalışmalarında bir defa milletimizin askerlikten bağlarını koparmadan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacının karşılandığı, bunun yanında yükümlü her vatandaşın askerlik eğitimi aldığı, kamuoyunda olumlu algılanacak bir sistem oluşturmayı hedefledik" - "(Kartal'da çöken bina) Genel başkan kendi belediye başkanının oraya ne zaman gittiğinden haberi yok. Hemen diyor, 'benimki bütün gün oradaydı'. Şimdi işin bir boyutu bu. Peki Bay Kemal 21 kişinin şehit olduğu böyle bir vakada, sen neredesin? Sen de oraya bir uğrayamaz mıydın?" - "Bay Kemal'in de şunu öğrenmesi lazım. Çöp, çukur, çamur, bunları sıfırlayan AK Parti'dir" - "Her şeyden önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun neyi bilip, neyi bilmediğini şu izlediğimiz ekrandan çok iyi gördük. Sayın Kılıçdaroğlu yalanı çok iyi biliyor. O işte çok başarılı"

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askerlik süresiyle ilgili çalışmalarda belli bir noktaya gelindiğini belirterek, "Yani nihai noktayı henüz koymuş değiliz ancak yeni askerlik sistemi çalışmalarında bir defa milletimizin askerlikten bağlarını koparmadan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacının karşılandığı, bunun yanında yükümlü her vatandaşın askerlik eğitimi aldığı, kamuoyunda olumlu algılanacak bir sistem oluşturmayı hedefledik." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV-A Haber ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Askerlik süresine ilişkin sorulan soruya Erdoğan, "Belli bir noktaya tabii askerlikte gelindi. Yani nihai noktayı henüz koymuş değiliz ancak yeni askerlik sistemi çalışmalarında bir defa milletimizin askerlikten bağlarını koparmadan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacının karşılandığı, bunun yanında yükümlü her vatandaşın askerlik eğitimi aldığı, kamuoyunda olumlu algılanacak bir sistem oluşturmayı hedefledik. Daha önce 3-6-9-12 demiştim ama bu 6- 9-12 şeklinde şu anda belirlenmiş vaziyette. Tabii 6-9-12 şeklinde belirlenirken bunların içerisinde er, erbaş durumu söz konusu. Bunların yanında yedek subaylık aynı şekilde söz konusu. Bunların yanında aynı şekilde yedek astsubaylık da söz konusu. Bunlar olacak." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, burada özellikle ihtiyaca göre bazı adımlar atılacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Mesela bedelli askerlik var, dövizli de var ama dövizli ile bedelli askerliğin karşılığı aynı olacak. Yani diyelim ki, şu kadar avro deniliyorsa, aynen o gün karşılığı nedir? Şu kadar TL. O kadar TL ile adım atılmış olacak. Bu konuyla ilgili işin bir diğer önemli yanı da şu. Gerek 6 ayda, gerek 9 ayda, gerek 12 ayda ki 12 ayı özellikle yedek subaylık olarak da gündeme getiriyoruz. Çünkü yedek subaylık olayını ciddi manada önemsiyoruz. Yetişmiş insan. Bu yetişmiş insanlardan özellikle silahlı kuvvetlerde istifade edelim. Bu konuyla ilgili olarak da, bu 12 olarak gözükse de bunun bir ayı zaten izin olarak geçiyor. Dolayısıyla da burada sadece 3 ay temel eğitim var. Bu temel eğitim yapılacak. Bunun yanında özellikle ücretler noktasında bu eğitim dönemi, askerlik dönemi hepsinde de belli bir ücret kendilerine ödenecek. Bu konuda da herhangi bir taviz söz konusu değil."

Bedelli ve dövizli askerlikle elde edilen gelirlerle, er, erbaş, astsubay, yedek astsubay ve yedek subayların ücretlerini karşılama noktasında planlamalar yapıldığını aktaran Erdoğan, şu anda son noktayı koyana kadar bu çalışmaları sürdüreceklerini, ondan sonra nihai adımın bu çerçeve yürütüleceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O çerçeveyi kaybetmeyeceğiz tabii. O da şudur. Burada biz personel kaynağı noktasında herhangi bir sıkıntıya girmeyeceğiz. Erbaş, er noktasında 7 milyon 325 bin 430 kişiden oluşan bir kaynak şu anda var. Aynı şey yedek subaylıkta da 223 bin 274, bu konuda kaynağımız söz konusu. Demek ki buralarda böyle bir sıkıntının içerisine girmeden bu işi bitirme imkanımız olacak." dedi.

Yeni sistemin Türk Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı üzerine çalışacağını dile getiren Erdoğan, "Bedelli ve dövizli noktasında artık bir soru işareti kalmayacak. 'İşte acaba bunun fiyatı ne olacak?', 'bu ne olacak?' artık böyle bir şey söz konusu değil. Sabit bir fiyat üzerinden. O gün diyelim ki şu kadar avro mu? dendi, onun karşılığında TL neyse öbür tarafta da bedelli askerliğin karşıtı o olacak. Bu şekilde bunu sürdüreceğiz. Ama dediğim gibi, 6-9-12 ve yükümlü erbaş-er, bunun yanında yedek astsubay, astsubay bunlar olacak. Öbür tarafta da yedek astsubaylar yanında yedek subaylar olacak. Bu şekilde bu yeni düzenlemeyi bitirmiş olacağız." değerlendirmesini yaptı.

- Kartal'da çöken bina

Kartal'da çöken Yeşilyurt Apartmanı'na ilişkin görüntülerin de izlendiği yayında, Erdoğan, şöyle konuştu:

"Siz Kartal'ın belediye başkanısınız ve ikinci dönem orada belediye başkanlığı yapıyorsunuz. İkinci dönem belediye başkanlığı yaparken de yanı başınızda bu olay oluyor ve siz 5 gün sonra oraya geliyorsunuz. Genel başkan ise kendi belediye başkanının oraya ne zaman gittiğinden haberi yok. Hemen diyor, 'benimki bütün gün oradaydı'. Şimdi işin bir boyutu bu. Peki Bay Kemal 21 kişinin şehit olduğu böyle bir vakada, sen neredesin? Sen de oraya bir uğrayamaz mıydın? Ne olurdu yuhalanırdın diye mi korktun? 9 şehidimizin cenazesini kaldırdık. İstifa eden Akif Hamzaçebi o gün oradaydı ama Bay Kemal gene yoktu. Niye yoktun Bay Kemal? Sen nerede varsın ve kalkıp hala oradan AK Parti'ye suçlama yanlışları... AK Parti'nin döneminde mi bu binalar yapıldı? Böyle bir şey var mı? AK Partili belediyelerde böyle bir şey olduğu anda ben savunmam onları, eksiklerini söylerim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de belediye başkanlığı dönemi dahil, göreve geldiğinde önceki belediyelerden devraldığı bir şey olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"13 emsal vermek suretiyle inşaat ruhsatı veriliyorlardı. İlk defa bunu 3 emsale indiren benim. 3 emsale de indirirken sürekli olarak yüz binlikler bana geldiğinde, hep orayı da makaslamışımdır yerine göre. Bazen 3 emsali 2'ye, 2,5'a indirdiklerim de olmuştur. Çünkü dikey mimariye hep karşı çıktım. Başarılı oldum mu, olamadım. Niye? Bazı yerlerde bizim tasarrufumuzun dışında maalesef... Çünkü her yeri dolaşmıyorsun ki aynı anda. Ama burada böyle bir olay var. 21 şehit var. Sen bir defa o partinin genel başkanı olarak, gelip şöyle bir ziyaret edeyim, bir geçmiş olsun diyeyim demiyorsun. Senin oradaki belediye başkanın 5 gün sonra oraya geliyor. işte alana girişteki halini görüyorsunuz değil mi? Böyle bir olay olmuş, insan bir tevazu içinde üzgünlüğü olur. Özgün bir şekilde oraya gelir. Yok, bakıyorsunuz la teşbih çok farklı havalarda, adeta bir kovboy edasıyla geliyor."

- "Sayın Kılıçdaroğlu yalanı çok iyi biliyor"

Erdoğan, CHP'li belediyelerin geçmiş dönemde yaptığı icraatlara ilişkin görüntülerin de izlendiği yayında, "Her şeyden önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun neyi bilip, neyi bilmediğini şu izlediğimiz ekrandan çok iyi gördük. Sayın Kılıçdaroğlu yalanı çok iyi biliyor. O işte çok başarılı. 'Türkiye ancak CHP'li belediyelerle belediyeciliği görecek' diyor. İşte ekranda sizler bize CHP'li belediyelerin ne halde olduğunu gösterdiniz. " dedi.

İstanbulluların, 1994 yılında İstanbul'u Recep Tayyip Erdoğan'a teslim ederken, kentte çöp, çukur, çamur, susuzluk, hava kirliliği, pis koku olduğunu, Haliç'in ise bitmiş durumda olduğunu kaydeden Erdoğan, "Çöp dağları almış başını gidiyor ve biz geldik verdiğimiz sözü tutacağız dedik." diye konuştu.

Çöp dağları deyince Ümraniye'deki çöp dağlarının oluşturduğu vahşi çöplüğün patladığı ve 39 kişinin hayatını kaybettiği olay aklına geldiğini aktaran Erdoğan, söz konusu yeri, spor tesisleri haline getirdiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP belediyeciliği budur Bay Kemal. İstanbul'da su mu vardı? El arabalarıyla bidonları taşıyan anneler, o hanımlar ne çileler çektiler. Yeni bir sektör oluştu o zaman, su istasyonları. Vatandaş suyunu satın alıyor, evinde küveti varsa küvetini dolduruyor ve onunla banyosunu yapıyordu. Şimdiki gibi her evde su falan yok. Sular akmıyor. Böyle berbat bir durum. Böyle bir dönemi yaşadık. Ama biz geldik 140 kilometreden İstanbul'a su getirdik" dedi.

2040 yılına kadar İstanbul'un su sorunu olmayacağını vurgulayan Erdoğan, İstanbul'da hava kirliliğine karşı gazetelerin maske dağıttığını, geldikleri dönemde ilk işlerinden birinin doğal gazı yaygınlaştırmak olduğunu ifade etti.

Göreve başladığında İstanbul'da 50 bin haneye doğal gaz girdiğini anlatan Erdoğan, belediye başkanlığından ayrılıp cezaevine gittiği dönemde bu sayının 1 milyon 250 bine çıktığını, bununla da hava kirliliğine karşı mücadeleyi başarmış olduklarını anlattı.

Erdoğan, Haliç'te adacıklar oluştuğunu ve bütün o adacıkları kaldırdıklarını, balık tutulabilir bir alan haline geldiğini, Haliç Kongre Merkezi'ni inşa ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün mesele aşk meselesidir. Dertli olmak meselesidir. Derdiniz varsa bunları yaparsınız. Yani Neşat Ertaş'ın dediği gibi 'aşkına koşan yorulmaz'. Öyle koştuk ve İstanbulumuzu da bundan kurtardık. Bay Kemal'in de şunu öğrenmesi lazım. Çöp, çukur, çamur, bunları sıfırlayan AK Parti'dir, Refahtır, benim önceki partim. Daha sonra aynı istikamet ki bizimki bir belediyecilik ruhu. 1994'te başlamıştır ve öyle devam etmektedir. Tabii bunun yanında da yolsuzluk, yokluk, yasaklar, bunlar da o dönemde kalkmıştır."

(Sürecek)