29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

Domateste önce fiyata sonra kaliteye bakılıyor

Domateste önce fiyata sonra kaliteye bakılıyor - Türkiye'de geçen ayın zam şampiyonu domatesin 6 tipi piyasada yaygın olarak satılırken, gelir düzeyi düşük tüketici grubu en çok orta irilikteki sofralık domatesi tercih ediyor, gelir düzeyi yüksek tüketiciler salkım ve kiraz (cherry) domatese ilgi gösteriyor - Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof.

28.05.2017 - 11:06
Dr. Yanmaz: - "Günümüzde tüketicilerin gelir düzeylerine göre istekleri değişmektedir. Örneğin gelir düzeyi yüksek kesimler pazarda sınıflandırılmış, paketlenmiş, sağlıklı ürünleri tercih ederken, gelir düzeyi düşük kesim kalite yerine ucuz olmasını tercih etmektedir" - "Dünyada en fazla üretilen sebze, domates. Türkiye, dünya üretimi içinde yaklaşık 12 milyon tonluk üretimiyle 4'üncü sırada yer alıyor. Dünyada domates çeşidi sayısının 20 binin üzerinde, Türkiye'de ise kayıtlara girmiş, ticari üretimi yapılabilen 400’ün üzerinde domates çeşidi bulunuyor" - "Son yıllarda 200-250 gram ağırlıkta, piyasada beef olarak geçen çok dilimli kırmızı biftek domatesleri ile köy domatesi adı altında yassı, çok dilimli pembe veya sapa yakın kısmı yeşil olan çakır domateslere talep artıyor"

ANKARA (AA) - MERVE ÖZLEM ÇAKIR - Türkiye'de geçen ayın zam şampiyonu domatesin 6 tipi piyasada yaygın olarak satılırken, tüketiciler önce domatesin fiyatına sonra da kalitesine bakarak ürünü satın alıyor. Gelir düzeyi düşük tüketici grubu alışverişte en çok orta irilikteki sofralık domatesi tercih ederken, gelir düzeyi yüksek tüketiciler en çok salkım ve kiraz (cherry) domatesi satın alıyor.

Türkiye'de tüketilen önemli gıda ürünlerinden domatesin fiyatı nisanda yüzde 61,03 artarak zam şampiyonu oldu. Martta 2,55 olan domatesin fiyatı geçen ay ortalama 4,1 liraya yükselirken, özellikle büyükşehirlerde bazı marketlerde satış fiyatı 10 lirayı geçti. Domatesin üretici fiyatları ise martta 1,48 lira iken nisanda 2,24 liraya çıktı.

Domatesin kilogram fiyatı pazar ve marketlerde, çeşidine göre 2,5 lira ile 12 lira arasında değişiyor. Antalya Toptancı Hali'nde domates fiyatları geçen hafta 1,3-3,20 lirayken, bu hafta orta irilikteki sofralık domates 1 - 2,20 lira, salkım domates 1,3 - 2,3 lira, kokteyl domates 1,2 - 2 lira, kiraz domates 1,5 - 3 lira ve biftek (beef) domates 1,5-2 liradan satılıyor. Bu rakamlardan da fiyatların düşmeye başladığı görülüyor. Halde domatesin ihracat fiyatı ise 0,7 - 1,2 lira arasında seyrediyor.

Domatesin tadı, kokusu ve rengi satın alma tercihlerinde etkili olurken, tüketicilerin gelir düzeyine göre de satın alma alışkanlıklarında domatesin sunuluş şekli ve kalitesinde değişiklik görülüyor.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhsar Yanmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, domatesin ana vatanının Orta ve Güney Amerika olduğunu, domatesi meyve özelliklerine göre değerlendirdiklerinde başlıca iki gruba ayırdıklarını belirtti. Yanmaz, "kırmızı, turuncu ve sarı meyveli domates" grubunun iri meyveli sofralık ve sanayilik domatesler ile kiraz domatesleri kapsadığını ifade ederek, "yeşil ve beyaz meyveli domates" grubunda da meyvelerin küçük, tüylü ve acı olduğunu, bu nedenle yeme kalitesinin bulunmadığını, daha çok kültür domateslerine hastalık, zararlı ve strese dayanıklılık karakterlerinin aktarılabilmesi amacıyla ıslah çalışmalarında kullanıldığını bildirdi.

Yanmaz, domatesin dünyada en fazla üretilen sebze olduğunu, Türkiye'nin dünya üretimi içinde yaklaşık 12 milyon tonluk üretimiyle 4'üncü sırada yer aldığını kaydetti. Yanmaz, dünyada domates çeşidi sayısının 20 binin üzerinde olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de ise kayıtlara girmiş, ticari üretimi yapılabilen 400’ün üzerinde domates çeşidi bulunduğunu belirtti.

Tüketici tercihleri ve pazarlama koşulları düşünüldüğünde pazardaki çeşit sayısından çok domatesin tipinin önem kazandığını vurgulayan Yanmaz, pazardaki domates tiplerinin meyve şekilleri ve kullanım amaçlarına göre orta irilikteki sofralık, salkım, kiraz, biftek, sanayilik domatesler ve mini domatesler (kokteyl) olarak gruplandırıldığını ifade etti.

- Kiraz ve siyah domateslerin tadı daha iyi

Günümüzde tüketicilerin gelir düzeylerine göre isteklerinin de değiştiğini, genellikle insanların alışveriş tercihlerinde önce fiyatı sonra kaliteyi ön planda tuttuğunu dile getiren Yanmaz, şöyle konuştu:

"Örneğin gelir düzeyi yüksek kesimler pazarda sınıflandırılmış, paketlenmiş, sağlıklı ürünleri tercih ederken, gelir düzeyi düşük kesim kalite yerine ucuz olmasını tercih etmektedir. Gelir düzeyi düşük tüketici grubu en çok orta irilikteki sofralık domatesi satın alırken, gelir düzeyi yüksek tüketiciler salkım ve kiraz domatesi tercih ediyor. Son yıllarda 200-250 gram ağırlıkta, piyasada biftek (beef) olarak geçen çok dilimli kırmızı domatesler ile köy domatesi adı altında yassı, çok dilimli pembe veya sapa yakın kısmı yeşil olan çakır domateslere de talep artıyor. Ayrıca kış ayları içinde kiraz veya kokteyl domatesi de pazarda giderek daha fazla görülmektedir. Ülkemizdeki tüketiciler çoğunlukla kırmızı renkli domatesleri tercih etmekte, ancak daha lezzetli olduğu düşünülerek pembe ve siyah domatesler de alıcı bulabilmektedir."

Yanmaz, Türkiye'de örtü altı domates yetiştiriciliğinde tamamen hibrit çeşitler kullanıldığını, açıkta yetiştiricilikte hem sofralık hem de sanayilik çeşitlerde hibrit çeşit kullanımının yaygınlaştığını belirterek, "Son yıllarda hibrit çeşitler hakkında basında yer alan bilimsellikten uzak değerlendirmeler sonrası, hibrit çeşitlerin kötü ve sağlık açısından zararlı olduğu imajı yaratılmaktadır. Bu nedenle açıkta tozlanan çeşitlere olan talep de artmaktadır." dedi.

Örtü altında yetiştirilen domateslerde, sera içi koşullar kontrol edildiğinde ve yeterli bir döllenme sağlandığında tatla ilgili bir sorun yaşanmadığını anlatan Yanmaz, "Ancak karayoluyla taşınan domatesler bozulmadan pazara ulaşabilsinler diye erken hasat edilmektedir. Domates her ne kadar hasat edildikten sonra olgunlaşmasına devam eden bir tür olmasına rağmen, dalında olgunlaşan domatesin tadı ile erken hasat edilip olgunlaştırılmış domatesin tadı aynı olmamaktadır. Bununla birlikte kiraz domatesler ile son yıllarda pazarda görülen siyah renkli domateslerde tat daha iyidir. Ancak siyah domatesler de erken hasat edildiğinde tat istenen düzeyde olmamaktadır." ifadesini kullandı.

Türkiye'de yetiştirilen domateslerin yüzde 70’ine yakınının taze ve sofralık olarak tüketildiğinin altını çizen Yanmaz, üretimin yüzde 30’unun da salça, konserve ve kurutmalık olarak işlendiğini, kurutulmuş domateslerin yüzde 90’ının ihraç edildiğini bildirdi. Yanmaz, sofralık üretimin yüzde 40’ının örtü altında, yüzde 60’ının da açıkta yapıldığını anlattı.

- 12 milyon ton domatesin 3 milyon tonu ziyan oluyor

Yanmaz, serbest piyasada arzın artışıyla domates fiyatlarının düştüğünü ancak Türkiye'de pek çok ürünün üreticiden alınan fiyatın çok üstünde bir fiyatla tüketiciye ulaştığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Domates fiyatına, hallerdeki yasal vergilerin ve KDV'nin yanı sıra sınıflandırma, ambalaj, nakliye, işçilik giderleri, satıcının karı da eklenince tüketici pahalı yiyor, üretici kazanamıyor. İhracatın yoğun olduğu dönemlerde iç pazarda fiyat yükseliyor. Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki farkı azaltmak için üretici mutlaka kooperatifleşme yoluna gitmelidir. Böylece üretici fiyatı belirlemede söz sahibi olur. Ayrıca kooperatif aracılığı ile ürün sınıflandırılabilir, ambalajlanabilir, depolanabilir. Fiyatların yükselmesinde mevcut hal yasasındaki hatalar etkilidir. Hal yasasına göre süpermarketler hale girmeden doğrudan ürün temin etme yetkisine sahiptir. Bir kısım küçük üretici de belediye olanakları ölçüsünde doğrudan halka satış yapma şansına sahiptir. Bu durumda fiyat, hal yerine süpermarketler tarafından belirlendiği için haksız rekabetin önlenmesi gerekir ".

Üretilen 12 milyon ton domatesin 3 milyon tonunun tarlada, hasatta ve hasat sonrasında tüketicinin eline geçinceye kadar kayba uğradığını belirten Yanmaz, bu durumda üretim altyapısının iyileştirilmesi, üretimde kaliteye göre sınıflandırma ve fiyatlandırma ile ambalajlamanın modernleştirilmesinin gerektiğini vurguladı.

Yanmaz, hallerde ürünün analizinin yapılacağı laboratuvarların kurulmasının kalıntı problemini çözmeye destek olabileceğini dile getirerek, üretimde iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasının da gıda güvenliği açısından önemli olduğunu belirtti.?