29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

Erzurum'da "Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı"

Erzurum'da "Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı" - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (2) "(31 Mart seçimleri) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, oy kullanma hakkı olan bütün Suriyeliler Hatay'da oy kullansa, Hatay'daki siyasetin etkilenmesi zaten mümkün değildir.

19.01.2019 - 21:04
Kimse kusura bakmasın, biz sanrılarla, yalanlarla, atıp tutanlarla iş yapamayız" - "Türkiye'de ne Suriyelilerin oy kullanması ne adres kayıtlarındaki herhangi bir eksiklik veya hata, seçimin sonuçları üzerinde tesir edebilecek bir etkiye sahip değildir" - "Biz demokrasi dışı, hukuk dışı hiçbir işin ve uygulamanın içinde olmayız. Nasıl seçimi manipüle ettiklerini, etmeye çalıştıklarını, gelen şikayetlerde, terörün şubesi olan sözde o siyasi anlayışın hangi numaraları yaptıklarını da önümüzdeki günlerde paylaşacağız" - "Vatandaşlarımızın bu seçimi bir demokrasi bayramı havasında geçirmesini temin etmek için tüm hazırlıklarımızın tam olduğunu, herkesin bu noktada müsterih olması gerektiğini ifade etmek istiyorum"

ERZURUM (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne ilişkin," Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, oy kullanma hakkı olan bütün Suriyeliler Hatay'da oy kullansa, Hatay'daki siyasetin etkilenmesi zaten mümkün değildir. Kimse kusura bakmasın, biz sanrılarla, yalanlarla, atıp tutanlarla iş yapamayız." dedi.

Bakan Soylu, Erzurum'da bir otelde düzenlenen Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerine değinerek, neredeyse her seçimde, artık duymaktan ve okumaktan bıkılan aynı senaryolarla ve aynı altı boş, temelsiz iddialarla seçim gündeminin meşgul edildiğini söyledi.

Hemen her seçimde, aklı başında anketlerle seçim sonuçlarının neredeyse örtüşmesine rağmen, seçimler daha gerçekleşmeden bir manipülasyon çabası, çeşitli bahanelerle seçimlere şaibe karıştığı iddialarının, artık neredeyse her kesimi irite eden hal aldığını aktaran Soylu, "En son 24 Haziran seçimlerinde aynı iradeyi ortaya koyanlar, şaibe iddialarıyla insanları seçim akşamı tahrik etmeye çalışanlar, seçim sonuçlarının netliği karşısında yaptıkları tezviratın temelsiz ve yanlış olduğunu kendileri itiraf etmek durumunda kalmışlardır." diye konuştu.

Soylu, "Türkiye'de ne Suriyelilerin oy kullanması ne adres kayıtlarındaki herhangi bir eksiklik veya hata, seçimin sonuçları üzerinde tesir edebilecek bir etkiye sahip değildir." ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü seçimle ilgili bütün hukuki süreçler ve kurumlar çalışmaktadır, aktiftir. Bütün itiraz ve düzeltme mekanizmaları çalışmaktadır. Söz gelimi seçmen listelerine, adres bilgilerine ilişkin tespit edilen bir sorun varsa, partiler tarafından bu itirazlar, resmi yollarla zaten seçim kurullarına yapılmakta ve bunlar karara bağlanmaktadır. Bu hukuk yolu açıktır ve işletilmektedir. İncelenip karara bağlanmış ve düzeltilmiş olanlar var, halen incelemesi sürenler var."

Bu aksaklıkların çeşitli sebepleri olabileceğini ifade eden Soylu, şunları söyledi:

"Art niyet taşıyanlar da olabilir ama önemli olan bunların tespit edilip düzeltilmesini temin eden bir mekanizmanın varlığı ve bunun işliyor olmasıdır. Keza Sayın Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz günlerde, herkesin kendi yaşadığı yerde oy kullanması, farklı davranışlar ve arayışlar içine girmemesi gerektiğini, bunu tasvip etmediklerini, hatta bundan şikayetçi olduklarını ifade ettiler. Dolayısıyla bunu seçime gölge düşürecek bir gündem maddesi haline getirmeye çalışmanın, iyi niyetle izah edilebilir bir tarafı yoktur. Bu tür tezviratlar, birilerinin seçim sonuçları üzerinde kendilerine ait korunaklı bir alan oluşturmaya, muhtemel başarısızlığa bir kılıf uydurmaya çalışması haline dönüşmektedir."

- "Seçimi küçük hesaplarla tarif etmeye çalışmak akla ve vicdana uygun değildir"

"Seçimi böyle küçük hesaplarla tarif etmeye çalışmak akla ve vicdana uygun değildir." diyen Soylu, tek gayelerinin, herkesin kanun ve kurallar çerçevesinde oyunu kullanabilmesi ve demokrasiye güç vermesi olduğunu kaydetti.

Soylu, şöyle devam etti:

"Bu noktadan hareketle, İçişleri Bakanlığı olarak adres bilgilerinde eksiklik olduğunu tespit ettiğimiz 363 bin 555 vatandaşımıza çağrıda bulunduk, SMS ile bildirim yaptık. 64 bin 348 vatandaşımız başvuruda bulundu ve bu sayede bilgilerini güncelleyerek oy kullanmalarının önündeki engeli kaldırmış olduk. Dolayısıyla burada suçlayıcı ve manipüle edici bir yaklaşım yerine, hataları düzeltmeye dönük ama seçimin itibarını önceleyen bir yaklaşım sergilemenin daha doğru olduğunu ifade etmek isterim."

Türkiye'deki Suriyelilere de değinen Soylu, "Türkiye'de vatandaşlık almış, oy hakkı olan Suriyeli sayısı 79 bin 820 kişidir. Bunların içinden reşit olmayanları çıkardığımızda önümüzdeki seçimde oy kullanabilecek olanların sayısı 53 bin 99'dur. Yani sokakta gördüğünüz her Suriyeli oy kullanıyor değildir. Keza bu 53 bin kişinin içinde 2011 öncesinde vatandaşlık hakkını elde etmiş olanlar, evlendiği için eş durumundan vatandaşlık hakkını elde etmiş olanlar da dahildir. Bir yanda yurt içi ve yurt dışı toplam seçmen sayısı olan yaklaşık 59 milyon kişi, öte yanda vatandaşlık hakkı almış ve oy kullanma yaşında olan 53 bin 99 kişi. Bu karşılaştırma üzerinden seçimi gölgelemeye çalışmak, bir demokrasi ayıbıdır, bir siyaset ayıbıdır ve bir acizlik göstergesidir." şeklinde konuştu.

- "Oy kullanma hakkı olan bütün Suriyeliler oy kullansa Hatay'daki siyaset etkilenmez"

Soylu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş'ın iddialarına da değinerek, şunları dile getirdi:

"Geçtiğimiz günlerde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı, bu yönde aslı astarı olmayan bir ifade kullandı. Türkiye'de oy kullanma hakkı olan bütün Suriyelilerin tamamı, Hatay'daki seçmen sayısının ancak yüzde 5'ine tekabül etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, oy kullanma hakkı olan bütün Suriyeliler Hatay'da oy kullansa, Hatay'daki siyasetin etkilenmesi zaten mümkün değildir. Kimse kusura bakmasın, biz sanrılarla, yalanlarla, atıp tutanlarla iş yapamayız. Elimizde devletin resmi rakamları, kayıtları varken ne idiği belirsiz ifadelere demokrasimizi kurban edemeyiz. Bizim için birilerinin tezviratları değil, gerçekler esastır."

Bakan Soylu, bakanlık olarak seçim güvenliğini "Kampanya dönemi güvenliği", "Oy verme güvenliği" ve "Oyların sayımının güvenliği" olmak üzere üç başlıkta ele aldıklarını belirtti.

Her seçim döneminde İçişleri Bakanlığı için tam bir teyakkuz hali olduğunu aktaran Soylu, "Özellikle seçim günü 547 bin kolluk personelimizin tamamı görev başında olacaktır. Aynı zamanda bunları eğitmeye başladık. Şu ana kadar 45 bin personelimizi eğittik, 15 Şubat itibariyle tüm ekipler tamamlanmış olacak. Yaptığımız risk analizleri ve bundan önce meydana gelen seçim olaylarının tahlili neticesinde, terör örgütünün tehdit ve baskı yoluyla vatandaşlarımızın oy kullanma hakkına tesir edebileceği değerlendirilen 11 il ve 12 ilçemize, yine bu il ve ilçelerdeki üs bölgelerinde görevli 6 bin 680 ilave kolluk personeli, seçim günü için görevlendirilmiştir." bilgisini paylaştı.

- "Geçen seçimlerde hangi haltları yediğiniz ortada değil mi?"

Soylu, söz konusu ilave personelin, zaten il ve ilçelerdeki üs bölgelerinde görev yapan görevliler olduğunu anlatarak, şunları ifade etti:

"Maalesef terör örgütü ile kendi arasına bugüne kadar hiçbir çizgi çekmemiş, terör örgütünün siyasi şubesi olarak çalışmış, sözde partinin temsilcileri adım adım gezip 'Buraya yine 250 kişi kaydetmişler, 250 jandarma, 250 polis, bunu nasıl yaparlar' diyorlar. Affedersiniz ama güvenliği almayacak mıyız? Geçen seçimlerde hangi haltları yediğiniz ortada değil mi? Vatandaşın özgür ve hür iradesini ortadan kaldırabilmek için yaptığınız baskılar, korkutmalar, sindirmeler. O gün seçim için oraya gelen kardeşlerimiz, polislerimiz, jandarmalarımız bu ülkenin vatandaşı değil mi? Onların anayasal olarak oy kullanma hakları yok mu? Bunlar oy kullanmasınlar mı? İstedikleri kanunu yazsınlar elimize versinler o zaman. Her vatandaşın nasıl oy kullanma hakkı varsa onun da oy kullanma hakkı var. Bunlar orada kaldıkları için orada oy kullanma hakkını kanunun vermiş olduğu yetkiye dayanarak kullanmış olacaklar."

"Niye üs bölgelerinden insanlar gelip oy kullanacak?" dediklerini aktaran Soylu, "Affedersiniz ama ay yıldızlı bayrağı, 3 bin metrede ülkemizin namusunu, bölünmez bütünlüğünü orada canı pahasına, şehit olma adına mücadele eden o arkadaşlarımız gelip şehrin merkezinde oy kullanamayacaklar, öyle mi? Orada duracaklar seçim günü. Bunların kafası bunamış durumdadır, bu çok net bir şekildedir." dedi.

Soylu, şöyle devam etti:

"Bu görevliler başka illerden seçime özel gelmiş kişiler değildir. Öte yandan bu arkadaşlarımızın da her vatandaşımız gibi oy kullanma hakkı vardır. Görevleri itibarıyla bu haklarından mahrum kalması elbette ki düşünülemez. Bunların görevleri itibarıyla, oy kullanmasına ilişkin yasal bir prosedür de zaten kanunlarımızda mevcuttur ve bu yasal çerçeve içinde arkadaşlarımız da oylarını görev yaptıkları yerlerde kullanacaklardır. Bu açıklamayı yapmamdaki sebep, sandık güvenliğini temin etmek için gösterdiğimiz çabadan rahatsız olan terör örgütü ve ona müzahir yapıların yaptıkları tezvirata, ortaya koydukları iftiralara cevap olması içindir. Bizi kendileriyle karıştırmasınlar. Biz demokrasi dışı, hukuk dışı hiçbir işin ve uygulamanın içinde olmayız. Nasıl seçimi manipüle ettiklerini, etmeye çalıştıklarını gelen şikayetlerde, terörün şubesi olan sözde o siyasi anlayışın hangi numaraları yaptıklarını da önümüzdeki günlerde paylaşacağız."

Bakan Süleyman Soylu, "Bütün bunların ötesinde devlet olarak sorumluluğumuz, her vatandaşımızın oyunu özgürce, tehdit ve baskıdan uzak bir şekilde kullanabilmesini temin etmektir. Bu itibarla sandık güvenliğini hiçbir noktada zafiyete uğratamayız, vatandaşımızı terör örgütünün tehditlerine maruz bırakamayız." diye konuştu.

Bu konuda kararlı olduklarına vurgu yapan Soylu, şunları kaydetti:

"Her seçimde sıkça tartışılan konulardan birisi de sandık taşıma ve birleştirmedir. Bildiğiniz gibi vatandaşların oy kullanmaya gidemeyeceği veya sandık görevlisi göndermenin, sandık güvenliğini tesis etmenin, orada çok güvenlik görevlisiyle az oy kullanıldığı alanlarda bir birleştirme yapmanın, özellikle yine kanun ve yasaların verdiği bir hak olduğu ve aynı zamanda köy ve mezralara, 3-5 veya 6 oyun olduğu mezralara değil orada oy kullanmak durumunda olanların en yakın merkezlere taşındığı sistem geçen seçimde uygulandı. O zaman da kıyameti kopardılar. Bu noktada valilerimiz sandık taşıma ve birleştirme ile ilgili kanunla belirtilen sınırlarda sadece talepte bulunma hakkına sahiptir. Karar verme yetkisi ise seçim kurullarına aittir. Her seçimde bizim bakanlıkça bu türden taleplerimiz oluyor ancak elbette ki kararı verecek ilgili kurullardır. Verilen karara göre hareket edilecektir."

- "Seçimin bayram havasında geçmesi için tüm hazırlıklarımız tamdır"

Bakan Soylu, Türkiye'nin çok büyük bir seçim tecrübesi ve demokratik olgunlukla seçime gideceğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Milli Mücadele günlerinde dahi seçim pratiği olan aziz milletimiz, karşılaştığı her zorluğu reyinin gücü ile aşmasını bilmiştir. Hatta bunun belki de en önemli şahidi, Erzurum Kongresi'nin yapıldığı bu güzel şehirdir. Bu önemli bir toplumsal meziyettir ve her türlü takdiri hak etmektedir. İçişleri Bakanlığı olarak seçim güvenliği ile ilgili yasaların verdiği yetki ve görevler çerçevesinde sorumluluklarımızı yerine getirme noktasında kararlıyız. Kapasite, bilgi ve tecrübemiz de en üst seviyededir. Vatandaşlarımızın bu seçimi bir demokrasi bayramı havasında geçirmesini temin etmek için tüm hazırlıklarımızın tam olduğunu, herkesin bu noktada müsterih olması gerektiğini ifade etmek istiyorum."

Soylu, son seçimde taşınan sandıklara ilişkin de şunları aktardı:

"Toplam 23 ilde teklif edilen seçim bölgesi 1772, kabul edilen seçim bölgesi 1201, reddedilen seçim bölge 571, kabul edilen sandık bölgelerindeki seçmen sayısı 245 bin 788, reddedilen seçim bölgelerindeki seçmen sayısı 64 bin 650'dir. Yani bizim buradaki arkadaşlarımızın ortaya koyduğu taleplerin buradaki oran çerçevesinde bir şekilde neticelendirildiği, yani yüzde 68'in kabul edildiği, yüzde 42'sinin de seçim kurullarınca reddedildiği bir tabloyu sizlere arz etmek isterim."

Bakan Soylu, toplantı öncesi kentin Yakutiye ilçesindeki Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Tenzile Erdoğan Kız Kur'an Kursunun açılışına katıldı.

(Bitti)

Muhabir : Muhammet Mutaf
Yayınlayan : İlknur Yurdakul