Gez Konya'yı gör Sille'yi

Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan 5 bin yıllık tarihi yerleşim yeri Sille, son yıllarda yapılan çevre düzenlemeleri ve yeni açılan işletmeler ile yaz sıcağında akşamı dışarıda geçirmek isteyen kent sakinlerinin yanı sıra Konya'yı ziyaret eden yerli ve yabancı turistleri misafir ediyor.

Yöresel lezzetleri canlı müzik eşliğinde sunan ve tarihi mimarisini koruyan işletmeleri, ortama ayrı bir hava katan gece ışıklandırmaları ile Sille akşamları, ziyaretçilere hafızalarda iz bırakan hatıralar yaşatıyor.

Sille Baraj Parkı, piknik alanı, kameriyeler, tekne gezintisi, uçurtma tepesi, çay bahçesi, restoran, iskele, ahşap gezinti yolları, çocuk oyun ve spor alanları gibi bölümleri ile misafirlerine suyla baş başa hoş vakit geçirme imkanı sağlıyor.

İşletme sahipleri, "Sille akşamları" algısının yavaş yavaş oluşmaya başladığını, tanıtım faaliyetleri ile ilginin daha da artacağını belirtiyor.

- Türkler ve Rumlar uzun yıllar birlikte yaşadı

Mahallede doğup büyüyen, "Silleli Pala" lakabıyla bilinen işletme sahibi Ali Osman Uygun, AA muhabirine, 5 bin yıllık geçmişi ile Sille'de yüzyıllardan beri gelen bir eğlence kültürünün olduğunu söyledi.

Türkler ve Rumların uzun yıllar birlikte yaşadığı mahallede, geçmişte meşhur olan "Barana Geceleri"nin zamanla unutulduğunu anlatan Uygun, son yıllarda yapılan çevre düzenlemeleri ve açılan yeni işletmeler ile "Sille akşamları"nın yeniden canlandığını belirtti.

Konya'da "akşam nereye gidelim" sorusuna verilecek ilk cevabın artık "Sille" olduğunu vurgulayan Uygun, "Gencinden yaşlısına, toplumun her kesiminden misafire hitap edecek mekanlar bulunuyor. 5 bin yıllık mahallede akşam yemeği yemek turistlerin ilgisini çekiyor. Mahallemizin tanıtımı daha iyi yapılırsa, çok daha fazla yerli ve yabancı turistin Sille akşamlarına geleceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

- Faytonla Sille turu

Uygun, Sille'ye gelen misafirlerin akşam fayton ve ata binmek gibi çeşitli aktivitelere katılabileceklerini dile getirerek, "Tarih kokan bir atmosferde güzel vakit geçirmek isteyen herkesi, Sille akşamlarına bekliyoruz." dedi.

Yeni açılan işletmelerden birinin müdürü olan Mehmet Tekin de Sille'ye gelen yabancı turist sayısının her geçen yıl arttığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Müşterilerimiz, Konyalılar ile Konya'ya gelen yabancı ve yerli turistler. Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri vermekteyiz. Haftanın belli günlerinde akşamları canlı müzik dinletisi var. Buradaki birçok mekan tarihi yapısını bozmadan restore edilmiş ve ışıklandırılmış. Bu ışıklandırmaların hoş bir hava kattığı Sille akşamları, özellikle yabancı turistlerin ilgisini çekiyor."

- "Yaz akşamları serinlemek isteyenleri Sille'ye bekliyoruz"

Sille Baraj Parkı'ndaki restoranın işletme müdürü Yaşar Yerebasmaz, eskiden sadece gündüzleri piknik alanı olarak kullanılan barajın, son yapılan düzenleme ile çay bahçeleri, lokantalar ve kafelerin olduğu bir kompleks haline geldiğini aktardı.

Konya'nın suya hasret bir şehir olduğunu hatırlatan Yerebasmaz, Konyalıların suya özlemini gideren Sille Baraj Parkı'nın akşamları ayrı güzelliğe büründüğünü anlattı.

Yerebasmaz, kente gelen misafirlerin akşamları götürülecek en uygun yerin Sille olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Sille, kent merkezine göre 4-5 derece daha serin oluyor. Özellikle yaz akşamlarında Konya merkezde sıcaktan bulananlar serinlemek için buraya geliyor. Konya'da yaz akşamları serinlemek isteyenleri Sille'ye bekliyoruz."

Kocaeli'den Konya'ya ailesi ile gelen Sezai Eri, 5 bin yıllık tarihi mahalleyi merak ettiklerini ve görmeye geldiklerini söyledi.

Konya'ya her gelişinde Sille'ye uğradığını belirten Sezgin Eri ise "Konya'ya gelen herkes, Sille akşamlarını görmeli. Gündüz saatlerine göre Sille, akşamları daha canlı ve renkli oluyor." ifadelerini kullandı.

- Farklı kültürleri buluşturan mekan: Sille

Sille, tarihi kaynaklarda farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, erken Hristiyanlık döneminin önemli bir merkezi olarak geçiyor.

Duvar ve pencerelerinde Roma dönemine ait malzemelerin kullanıldığı Aya Elena Kilisesi, milattan sonra 327 yılında Bizans İmparatoru Constantin'in annesi Helena tarafından, ilk Hristiyanlık dönemine ait oyma mabetlerden etkilenilerek yaptırılmış mimarisi ile dikkati çekiyor.

Tarihi mahallede Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait camiler, hamamlar, çeşmeler, tarihi mezar taşları, köprüler gibi Türk-İslam eserleri de bulunuyor.