20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

"İsrail'in sosyal ve siyasal yapısı" konferansı

"İsrail'in sosyal ve siyasal yapısı" konferansı - Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.

16.12.2017 - 21:00
Dr. Hasanoğlu: - "Kurulan bu yeni devlet, kendisini dünyadaki tüm Yahudilerin ana yurdu olarak tanımlamıştır. Siyonist liderler Yahudilikteki dini unsurları da kullanarak dünyanın dört bir yanından Yahudileri Filistin'e çekmeyi başarmışlardır"

İSTANBUL (AA) - Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eldar Hasanoğlu, kurulan İsrail devletinin kendisini Yahudilerin ana yurdu olarak tanımladığını belirterek, "Siyonist liderler Yahudilikteki dini unsurları da kullanarak dünyanın dört bir yanından Yahudileri Filistin'e çekmeyi başarmışlardır." dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) ev sahipliğinde, ESAM İstanbul Şubesinde "İsrail'in sosyal ve siyasal yapısı" konferansında konuşan Hasanoğlu, 2011'de akademik çalışmalar için İsrail'deki Hayfa Üniversitesinde bulunduğunu anlattı.

Hasanoğlu, İsrail'in toplam nüfusunun 8 milyon 680 bin olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun içinde İsrail nüfusunun tamamı Yahudi değil. Bölgenin eski sakinleri Müslümanlar, Hristiyan Araplar, Ermeniler, Dürziler vardır. Toplum parçalanmış bir yapıdadır. Tek bir toplum yapısı yoktur. Toplumun yüzde 74,7'sini Yahudi nüfus oluşturmaktadır. Sayı itibariyle baktığımızda 6 milyon 484 bin Yahudi nüfusu var. Dünyadaki Yahudiler'in sayısı 14 milyon küsurdur. Bu sayıya baktığımız zaman İsrail'de dünya Yahudilerinin yarısı bile yaşamamakta. Toplumun yüzde 20'si Araplardan oluşmaktadır."

İsrail'in 1948'de kurulduğunu hatırlatan Hasanoğlu, "Kurulan bu yeni devlet, kendisini dünyadaki tüm Yahudilerin ana yurdu olarak tanımlamıştır. Siyonist liderler Yahudilikteki dini unsurları da kullanarak dünyanın dört bir yanından Yahudileri Filistin'e çekmeyi başarmışlardır." ifadesini kullandı.

Hasanoğlu, Knesset adı verilen İsrail meclisinde 120 sandalye bulunduğunu ifade ederek, İsrail'de ülkenin tamamının tek seçim bölgesi olduğunu ve İsrail'in demografik yapısının politik olarak parçalanmış olup bu durumun temsil açısından gözetildiğini belirtti.

İsrail'in kuruluşundan itibaren seçim barajının yüzde 1 olduğunu vurgulayan Hasanoğlu, 1992'de yüzde 1,5'e, 2003'te yüzde 2'ye ve 2015'te ise barajın yüzde 3,25'e çıkarıldığını belirtti.

Hasanoğlu, farklı görüşte olan partilerin bir araya gelerek 61 sandalyeyi sağlayarak hükümet kurmak durumunda kaldıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Barajın yükseltilmesindeki temel amaç, küçük partilerin etkisini sınırlı tutmak olmuştur. İsrail, çok öğeli bir toplumsal yapıya sahiptir. Dindarlık açısından Yahudi nüfus hiloni/seküler ve dati/dindar olmak üzere ikiye ayrılır. Yahudi nüfus inanç açısından dindarlar/dati ve sekülerler/hiloni, kültür açısından Aşkenazlar ve Sefaradlar, göç eden Olim/Göçmenler olarak tasnif edilir."